Turizm, bölgenin bacasız sanayisidir. Son yıllarda özellikle pandemi sonrasında Trabzon ve Doğu Karadeniz bölgesi, Arap Yarımadası'ndan gelen turistlerin çekim merkezi olmuştur. Sadece geçtiğimiz yıl (2023), Trabzon’a 2 milyona yakın yabancı turist geldi. Bunların büyük çoğunluğunu Arap turistler oluşturuyordu.
Peki bu yılki turizm sezonunda durum nasıl? Yaz mevsiminin ortalarındayız ama sanki geçtiğimiz yıllara baktığımızda şehrin sokaklarında o her yıl artarak devam eden canlılık yok. Hiç turist yok anlamı çıkarılmasın bundan, tabii ki var. Ama bu, bir önceki yıla oranla biraz azalmış görünüyor.
Hemen akıllara şu soru gelebilir: Böyle diyorsun ama Trabzon Uluslararası Havalimanı'na gelen yolcu sayısında her geçen gün artış yaşanıyor. Bu yolcuların çoğu da turist. Bu nasıl bir çelişki!
Burada ortaya çıkan önemli soru şu: Bu turistler nerede? Havalimanına gelen turistler oradan nereye gidiyor? Nerede konaklıyorlar? Neden hiç şehrin caddelerinde görünmüyorlar? Son günlerde özellikle şehirde turizmde bir kayıt dışılık olduğu daha çok konuşulmaya başlandığını gözlemliyoruz. Eğer bu söylenenler doğru ise neden bu kayıt dışılığın önüne bir türlü geçilmiyor? Yaptırımlar mı yetersiz ve caydırıcı değil? Bu yönde adımlar mı atılmıyor? Belki de atılıyordur da yeterli olmuyordur, onu da bilemem.
Hatırlarsanız geçtiğimiz ay içerisinde Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından şehir merkezinde Zabıta Turizm Ofisi hizmete açılmıştı. Bu ofisin çalışmaları ile ilgili olarak Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç bilgiler verdi. Başkan Genç, 165 yerli, 497’si yabancı olmak üzere Turizm Ofisi’ne toplamda 662 turistin başvuruda bulunduğunu, 497 yabancı ziyaretçinin döviz bürolarının yerlerini, nöbetçi eczaneleri, gezip görecek başka yerleri, konaklama ve yemek yiyecekleri yerleri, fiyat anlaşmazlıkları olan yerleri bildirdiklerini ifade etti. Bu arada Başkan Genç, fiyat anlaşmazlığı olan yerlerin üzerine kararlı şekilde gideceklerinin de vurgusunu yaptı.
Hep diyoruz turizm şehrimiz, bölgemiz hatta ülkemiz için çok önemli. Trabzon ve Doğu Karadeniz turizm olgusu ile bu seviyede çok geç tanıştığı da bir gerçek. Artık herkes başını iki elinin arasına alsın, turizmde yakalanan bu ivmeyi kaybetmemek için üzerine düşen görevleri yerine getirsin, yarın çok geç olabilir. Sanki turizmde geriye doğru gidişin sinyalleri bu yıl alınmaya başlandı. İş işten geçtikten sonra ahlar vahlar fayda etmez.
DAHA KONUŞACAK ÇOK ŞEY VARDI…
Kimine göre abi, kimine göre bir baba, bir Ali Savaş geçti, bu topraklardan. Trabzon basın camiası olarak çok önemli bir gazeteciyi, bir değeri kaybettik. Yaşamının büyük bir bölümünü gazetecilik mesleğine adayan, birçok önemli haberin altına imza atan, duayen bir ismi sonsuzluğa uğurladık cumartesi günü. Acımız çok büyük.
Genç meslektaşlarına her zaman destek olan, onlara yukarıdan bakmayan hatta onların fikirlerinden de yararlanan biriydi, Ali Abi. Dobra Dobra onunla özdeşleşmişti. Hep Ali Abi ile bir program yapma isteğim vardı. Yerel TV’lerde geçtiğimiz yıllarda birkaç program da yapmıştık ama bu sefer sürekli olmasını istiyorduk. Gazeteci arkadaşım Selahattin Özcan ile program yapmaya karar verdik, Ali Abi de bizimle olsun istedik. Onun da böyle bir isteği vardı. Peki programın ismi ne olacaktı? Dobra Dobra olsun istedik. Ama bunu ezbere tabii ki demedik. Hemen o dönem İstanbul’da olan Ali Abi’yi aradık; "Programa yapmaya başlıyoruz, ismini de Dobra Dobra koymak istiyoruz. Öncelikle sen de olacaksın burada. Dobra Dobra ismini kullanmamıza izin verir misin?" dedik. Ali Abi programın ismi konusunda hiç düşünmeden olur verdi. "Ben de İstanbul’dan dönünce aranıza katılırım" dedi. 61 Saat TV’de Dobra Dobra programına başladık.
Ali Abi İstanbul’dan döndü, zaman zaman programa canlı stüdyodan, zaman zaman da telefon bağlantıları ile katıldı. Programa renk kattı, yorumları ile yol gösterdi. Her zaman Trabzon ve Trabzonspor önceliği oldu. Daha konuşacak çok şey vardı be Ali Abi.
Aramızdan ayrılmadan iki gün önce Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde sohbet etmiş, yeni yayın döneminde program ile ilgili olarak düşüncelerini dile getirmişti. Ve o kara Cuma günü, öğleden sonra o şok beklenmedik haberi aldık. Ali Abimiz, kalbine yenik düşüp hayatını kaybetmişti. Her ölüm zamansız sayılır ama erkendi bu gidiş be Ali Abi, daha konuşacak çok şeyimiz vardı. Gündeme dair, Trabzonspor’a dair, hayata dair.
İnanıyorum ki Trabzon basın camiası Ali Abisini, Ali Babasını asla unutmayacak, her zaman hatırlayacak. Saygıyla, özlemle ve sevgiyle anacak. Mekânın cennet olsun. Ali Salih Savaş.
