Trabzonspor sezon başından beri kötü futbol, hayal kırıklıkları ve kadro kalitesi yetersizliği ile cebelleşip durdu.
İlk yarıyı normal devam eden takvime göre hiç de alışık olmadığı, taraftarının isyan ettiği yönetimine veryansın edilmesine sebep olan dokuzuncu sırada bitirdi.
Ligin beşinci haftasında Trabzonspor Başkanı sayın Ertuğrul Doğan çıktı dedi ki “ Sayın hocamız Şenol Güneş doğrultusunda şimdiden eksiklerimizi belirledik, çalışmalara başladık. Hocamız kimi isterse neyi isterse alacağız.” (11 Ekim 2024)
Gelinen noktada 3,5 aylık zaman diliminde siz olsanız ne düşünürsünüz?
Tamam dersiniz kadro kalitesi kötü, takım iyi oynamıyor, belli ki 4-5 tane net transfer lazım. Yönetim de bunun bilincinde. Ocak ayı gelince tak tak tak isimler açıklanır, yıkılan hayaller, kaybolan umutlar, dolmayan tribünler yeniden alevlenir ve gerçek Trabzonspor sahne alır.
Fakat “ garip işler “ oluyor. Bir fotoğraftan moraller bozuluyor, şehrin dinamikleri arasında telefon trafiği ayyuka çıkıyor.
Trabzonspor yönetimi yeni güvenoyu aldı. Önleri açık. Yan etkilerin neredeyse sıfır olduğu bir ortamda çalışıyorlar. Takım iyi sinyaller veriyor, teknik heyet umut dolu günler yaşıyor. Peki bu panik hali neden?
Yani bir meyhanede dostça paylaşılan bir fotoğraf bu kadar sarsıntı yaratmamalı.
Kaldı ki o yemek içerisinde olanlar Trabzonspor’da görev yapmış, bilinçleri ve ciddiyetleri gereği verecekleri sinyali meyhaneden vermeyecek kadar da vakar kişiler.
Çok suni bir gündem oldu.
Neyse biz “ garip işler “ derken hem bu durumu hem de üç buçuk aydır hazırlık yapılıp da olmayan ve henüz açıklanmayan transferleri konuşalım.
Neden şimdiye kadar hazırlanmadınız, ne yaptınız bunca zamandır, karşınızda aday yoktu, rahat çalışmak için her şey müsaitken neden hala isimler konusunda karmaşalar yaşanıyor.
Her geçen gün size olan teveccühü ve size olan güveni zora sokuyor bu durum. Bunca zamandır çalışmalarınız sonuç vermeliydi.
Eksik olan nedir?
Gerçekten anlamakta bazen zorlanıyor insan. Acaba yine son dakika hataları ve paniği mi yapılacak endişesi taraftarların en büyük korkusu.
SCOUT EKİBİ
Bir sözüm de scout ekibine.
Scout ekibinde aktif görevde olan biri profesyonel futbolcular derneğinde maçın başlamasına on beş dakika kala okey oynar mı ya…
Bu nasıl iş?
Bu nasıl ciddiyet?
Senin herhangi bir maçı seyrediyor ya da stadyum içerisinde elinde kağıt kalem not tutuyor olman gerekmez mi?
Bu yüzden mi Türkiye’nin en iyi scoutlarından Eren Mert’in görevine son verildi.
Siz rahat okey oynayasınız diye mi ?
Avrupa’da kaç maç seyrettiniz kaç maç rapor ettiniz…
Vallahi pes…
Billahi pes…
