Trabzonspor, Fenerbahçe’yi deyim yerindeyse elinden kaçırdı.
Kimsenin beklemediği, tüm otoritelerin Fenerbahçe’nin rahat kazanacağını söylediği bir ortamda, hiç mütevazı olmayacağım: Yaptığım ulusal bir yayındaki konuşmamda, “Trabzonspor bu maçın favorisidir ve göreceksiniz harika bir oyunla maçı kazanacaktır,” dedim.
Kayıtlar ortada.
Herkesin tahmin ettiği fakat benim “Bu kadar da yapmaz” dediğim 'hakem faciasını' anladığım kadarıyla göz ardı etmişim.
Şenol Güneş dokunuşunun er ya da geç takıma yansıyacağını, özellikle böyle maçlarda mutlak bir direncin olacağını bilmemek çok akıl dışı olurdu.
Göreceksiniz, çok daha harika oyunlar ve bunun akabinde başarılı sonuçlar gelecektir.
Trabzonspor bu sinyali fazlasıyla veriyor.
Unutmamak gerekir ki, “At sahibine göre kişner.”
TFF seçimlerinde Trabzonspor, İbrahim Hacıosmanoğlu’nu destekledi. Açık ve net bir şekilde. TFF Başkanı da stratejik olarak Başkan Ertuğrul Doğan’a desteğini açıkladı.
Taraftarlarla yaptığım ikili görüşmelerde şöyle görüşler çokça dillendiriliyor:
“Günümüz dünyasında insan ilişkilerinde biri, birine yüzüne karşı ‘seni seviyorum’ diyor, sonra o sevgi şartlar ve koşullara göre ‘ama’ cümleleriyle başka boyutlar kazanıyor,” diyorlar.
Ne kadar doğru, zamanla göreceğiz.
Neyse...
Herhalde Trabzonspor büyük bir günah işledi. Trabzonspor, TFF seçimlerinden sonra Sayın Başkan’ın “Diyarbakırspor - Trabzonspor” benzetmesinden sonra, ne hikmetse bir türlü yüzü gülmüyor.
O günlerde yayın yaptığım sitede şöyle demiştim: “Bu seçimden en kârlı Fenerbahçe çıkacak.”
Öyle de olacak gibi. Bu olanlar buz dağının görünen yüzü; çok daha stratejik projelerle Fenerbahçe’nin şampiyon yapılacağını iddia ediyorum.
Son günlerin moda deyimiyle, bana göre yapı tersine işleyecek.
Bunu öngörü olarak da kabul edebilirsiniz.
Trabzonspor hariç her kulüp TFF’den faydalanır da Trabzonspor maalesef bu kapsamın dışında kalır algısı taraftar bazında çokça dile pelesenk olmuş durumda.
Çok da haksız değiller.
Derin meseleler...
Geçelim kongreye.
KONGRE
Trabzonspor olağan kongresi, 20 Kasım 2024 ve 20 Aralık 2024 tarihinde normal şartlarda yapılması gerekiyor.
İlk kongrenin ikincisinden 7 gün (1 hafta) önce yapılması zorunlu. İlk kongreden de 15 gün önce kamuoyuna deklare edilmesi zorunlu.
Örneğin, 1. kongre 10 Aralık'ta mı olacak, en geç 25 Kasım'da Trabzonspor yönetimi bunu kamuoyuna bildirmek zorundadır.
Diyelim ki 10 Aralık’ta 1. kongre yapıldı; ikinci kongre 17 Aralık’ta olmak zorunda.
Fakat 17 Aralık gelmeden mevcut yönetim şöyle diyebilir: “Görülen lüzum üzerine kongreyi kanunen 60 gün erteledik.”
Evet, yönetimin bunu yapmaya hakkı var.
Tüzük gereği en fazla 30 gündür ama kanun 60 gün süre tanıyor.
Bu olur demiyorum ya da şeytanın avukatlığını yapmıyorum, böyle olabilir diyorum.
Çünkü Nuri Albayrak da böyle bir ortamda kongreyi, iyi hatırlayalım, ertelemişti.
O yüzden, “Niye aday çıkmıyor, niye çıkıyor” gibi söylemler boşa kürek çekmektir. Çünkü resmi olarak duyurulmasına en iyimser takvimle daha 20 gün var.
O zamana kadar derenin altından çok sular akar.
Bekleyip görmek, kimseyi şimdiden en büyük aday olarak görmemek lazım.
Umarım kazanan Trabzonspor olur...