Doğu Karadeniz, yine bildiğimiz gibi… Bir gece yarısı, Artvin'in Arhavi ilçesinde dağ adeta yerinden koparak Karadeniz Sahil Yolu'nu kapattı. Sel ve heyelanlar, bölgenin kaderi olmuş gibi. Ama bu sefer sadece yollar kapanmadı, Türkiye ile Gürcistan arasındaki ulaşım da tamamen kesildi. Neyse ki Karadeniz insanı, bu coğrafyanın zorluğuna alışık. Her felaket sonrası aynı hızlı refleks, aynı dayanışma…

Olay yerine ilk ulaşanlar, emniyet, jandarma, Kızılay, Karayolları ve AFAD ekipleri oldu. Herkes seferber oldu. Çünkü burada felaketler tek başına karşılanmaz, herkes elini taşın altına koyar. Trabzon'dan da hemen bir telefon geldi.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Arhavi Belediye Başkanı Turgay Ataselim’i arayarak hem geçmiş olsun dileklerini iletti hem de, "Ekiplerimiz ve iş makinelerimiz hazır, ne lazımsa yaparız" dedi. Başkan Genç’in bu duyarlılığı, Turgay Başkan’ı oldukça mutlu etmiş olacak ki, bir teşekkür cümlesini eksik etmedi. Gerçi bizim coğrafyada teşekkür ederken bile mütevazılık hâkimdir: "Yeterli ekipmanımız var ama düşünmeniz bile yetti."

Karadeniz insanı böyledir işte. Birbirine sıkıca bağlı, yardımsever ve her daim mücadeleci. Heyelanlarla boğuşan bu topraklarda yaşamayı kolaylaştıran en önemli şey de bu dayanışma ruhu değil mi zaten?

Böyle bir tabloya baktığımızda insanın aklına hep aynı soru geliyor: Bu bölgenin kaderi ne zaman değişecek? Doğaya karşı duyarlı, riskleri azaltan bir yapılaşmayı ne zaman başaracağız? Her şey bir yana, bu tür olaylarda gösterilen dayanışma ruhu bize insanlığımızı hatırlatıyor. Fakat sadece yardım etmek yetmez, bu felaketlerin önüne geçmek için daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor.

Velhasıl, Arhavi’deki heyelan bir kez daha gösterdi ki Karadeniz’in zorlu coğrafyasında mücadele hiç bitmeyecek. Ama bu mücadelede Karadeniz insanının inadı ve birbirine desteği hep kazandıracak. Bir dağ düşer, yollar kapanır ama insanlar birbirinin yanında oldukça umut hep var olur.