Haftalar sonra ilk defa takımımı zevkle kaleme alıyorum. Sizlerin de gördüğü gibi bordo-mavililer, içimizi karartan kapkara formalarla değil, özlediğimiz çubuklu koyu bordo-açık mavi formalar içerisinde bu sezon ilk defa adeta ışıldadılar. Sayacağım artılarından önce koştular, mücadele ettiler, savaştılar ve özellikle ilk yarıda gol atabilmek için tüm varyasyonları denediler.

Ancak rakip kaleciyi geçemediler. Her şeye rağmen Bardhi'nin ilk yarıda, Trezeguet'nin ikinci yarıda atamadıkları goller "Bu da mı kaçar?" dedirtti. Deyim yerindeyse buraya kadar nalına vurduk, şimdi de biraz mıhına vuralım. Denswil ve Ahmet yedekteyken, Dorukhan'ın stoper oynatılma arzusundan sonra, orta alanın olmazsa olmazı Batista Mendy'nin stopere çekilmesi, santrafor olmadığı halde Enis'in 87. dakikalarda oyuna alınması ve kulübe kaptanı olan Orsic'in son çare güç bela ilk 11'de sahaya sürülmesi, bu oyuncunun dün gece takımımızın isteyip de yapamadığı hızlı atağa çıkmalarını sağladı.

Gollük pozisyonlara girdi, şut attı, asist yaptı. Kısacası hem oynadı hem de takımını oynattı! Bu üç sac ayağına bir de Visca eklenince daha söze ne gerek var deyip geçelim. Geçelim de sormadan da yapmayalım. Şimdiye dek bu oyuncuları bu dizilişte oynamak çok mu zordu? Çok daha önemlisi, bu dizilişin oluşması için taraftarlarla ve basınla inatlaşmak neyin nesi idi! Bir de çıkmış Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya çalışır gibi Trabzonspor'un marka olduğunu ve İstanbul'dan şampiyonlukları nasıl aldığını anlatmaya çalışıyorsun. Biz bunları yaşayarak gördük.

Sonradan duymadık, konuyu saptırıp bizi bize anlatma. Bir de saha içinde kalalım diyorsun. Saha dışına çıkan biz değil, sensin. Avrupa basınına organize kötülükler karşısındayım diyerek bak, arkadaş, çok sevdiğim bir sözdür: "Dere gider, kumu kalır." Benim ve hiç kimsenin seninle bir derdi yoktur, olamaz da! Bizim tek derdimiz kulübümüz ve sevdamız olan takımımızdır. Onun iyiliğidir; yerlerde sürünmesine asla müsaade edemeyiz! Bunu belle, belle de işini yap. Sen asıl bugüne kadar kaç maç geçtiyse 30 şutu kalesinde görüp 27'sini kurtaran ve takımın en iyisi olan Uğurcan’a bize bunun mantıklı bir izahını yap!