Nedir bu gelgitler!?

Egemen Korkmaz, Trabzonspor’dan ayrıldı. İlk ayrılışında ailevi sorunlarını gerekçe göstermişti.

Sonra döndü.

Şimdi yine ayrıldı.

Teknik adamlık sürecinde Trabzonspor’daki bu gelgitler, Egemen’in mesleki kariyerine de zarar veriyor.

Ayrılmasının şimdiki gerekçesi, mesleğine teknik adam olarak devam etmesi.

Acaba!

İhsan Derelioğlu’nun ekibe dahil olması mı?

Egemen’in takımdan ayrılması sıradan bir gelişme değildir.

Hem kendi için, hem de takım için.

Sezon başlamadan Abdullah Avcı’nın eli zayıfladı.

Egemen, teknik direktör olarak futbol dünyasında yerini almak için böyle bir karar almışsa, söyleyecek bir lafım yok ama kulağıma gelenler hiç de öyle demiyor…!

Bardağın dolu tarafı

Trabzon’da Kültür Yolu Festivali devam ediyor. Festivalin eleştirilecek yanları var.

En başta bakanlık "ben yaparım olur" mantığında. Burası Trabzon, diğer illere benzemez. Nitekim benzemediğini de görüyor.

Bakanlık, şehrin değerlerinin konuşulacağı sohbete, şehrin en önemli değeri Trabzonspor’u aşağılayan birini Trabzon’a getiriyor.

Tam skandal.

Yer mi bunu Trabzon?

Yemedi.

Buna rağmen ben festival ile ilgili bardağın dolu tarafına bakayım.

Hani diyoruz ya 4 bin yıllık tarihi ile Trabzon bir değer.

Bu şehre Pontus’tan Osmanlı’ya batılı seyyahlar gelmedi mi? Gezmedi mi? İzlenimlerini kağıda dökmedi mi? Elbette, geldiler, gezdiler, yazdılar.

Meraklılar Küçük Ayvasıl Kilisesi’nde batılı seyyahların Trabzon için yazdıkları eserleri görebilirler. Tarihi belgeler müthiş. Tam Kültür Festivali'ne oturuyor.

Trabzon mimarisinin izdüşümleri...

Osmanlı-Cumhuriyet döneminin ilk yıllarındaki konak mimarisindeki tahta el işlerinin günümüzde...

Kuyumculukta,

Çinicilikte,

Tekstilde,

Moda tasarımında nasıl ilham kaynağı olmuş.

Olgunlaşma Enstitüsü'nde sergileniyor.

Atatürk Kültür Yolu'nda.

Çıkın Atatürk Köşkü'ne, ilk kez dijital teknoloji ile Atatürk’ün evinde Atatürk’ü farklı anlayın.

Ve Filistin direnişinin sembolü sinema gösterileri.

Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde.

Tabii, Haluk Levent. Trabzon’da kısa süreliğine okudu.

Ganita’ya aşık.

29 Haziran’da fuar merkezinde konseri var. Eşimle birlikte orada olacağım.

Ganita demişken, orada Türkiye güzellikleri sergisi var. Mutlaka görün emi...

Hiç de öyle değil!

Önce Orbel Genel Müdürü Celal Akaç’ın geçen hafta kaleme aldığım yazıda, şu ana kadar ki performansıyla hayal kırıklığı yarattığına dair genel kanaatim üzerine kaleme aldığım yazıya gönderdiği açıklamasına yer vereyim: 

Şahsımı da konu ettiğiniz yazınızı okudum.

Keşke arayıp nasıl bir süreç içerisindesiniz, ne yapıyorsunuz diye sorup, değerlendirmelerinizi yazsaydınız?

STK temsilciliğini 2009 yılında 2911 sayılı kanuna muhalefetten aldığım ceza nedeniyle bırakmıştım.

Kamudan da ayrılıp özel sektörde aile şirketlerinin yöneticiliğini yaparken siyasete de girdiğimizi bilirsiniz.

Ortahisar Belediyesi'ndeki fonksiyonelliğimizi başkanımız Sayın Ahmet Kaya'dan, büyükşehir belediyesi plan bütçe üyesi olarak da komisyon başkanı sayın Hayati Yavuz'dan bilgi alabilirsiniz.

Yani kent ve kentli için yoğun bir çalışma içindeyiz. Reklam peşinde değiliz. Ali bey, şahsım ile ilgili CHP il başkanlığı seçim sürecinde de maksatlı bir takım yazılarınız olmuştu.

Haberlerin o sürece tesir amaçlı yapıldığını bildiğim halde yanıt bile vermedim. Ancak, yerel idaredeki çalışma yoğunluğumuz, emeğimiz görülmeden bu kanı üzerinden tekrar şahsıma yönelik yorumunuzun eksik olduğunu düşünüyorum. Trabzon halkının faydasına olan her uğraşın içindeyiz, olmaya devam edeceğiz.

Taktir sizlerin, halkımızındır…”

Görünen o ki, Celal Abi, bana karşı ön yargılı...

Şimdi gelelim, Seyir terası ve yürüyüş yolu ile ilgili Akaç’ın dün 61 Saat’e yaptığı fiyatlandırmadaki savunma mantığına.

Belediyeler sosyal hizmetlerini kar amacı güderek ya da masrafını karşılamak mantığı ile yapmaz. Celal Bey, fiyat zammı ile ziyaretçi sayısında bir azalma olmadığını söylüyor.

Sayın Akaç, Pazar günü yani dün.

Trabzonlu bir ailenin Artvin’den 5 kişilik misafiri var. Ben de oradaydım. Trabzonlu ev sahipleri de 4 kişi. Trabzonlu baba, aileden birini misafirlerinin yanına verdi biletlerini aldı.

Kendileri parkta oturdu. Zamlı tarife ile ziyaretçi sayısında düşüş yok. Görüşünüzü yeniden gözden geçirin.

Samet Akaydın!

Trabzonlu ve bizim çocuğumuz, Türkiye’nin finallere gelmesinde en büyük katkısı olan futbolculardan birisi, formsuz olabilir ama kendi kalesine attığı golde top onun ayağında iken Altay nereye koşuyor?

3. golde Ronaldo açık ofsayt'ta kalacakken ofsaytı bozan sağbek daha çok suçlu, onu kimse konuşmuyor.

Ayrıca Samet Yunan forması ile Atatürk'ü paylaşıp kadro dışı bırakılmış, çok milliyetçi bir kardeşimiz.

Lütfen İstanbul medyasının gazına gelip kendi çocuğumuzu parçalamayalım, paylaşımlarımıza dikkat edelim.

Zaytung

Milli takımın Portekiz mağlubiyetinin ardından sosyal medyadaki "keşke şu oynasaydı" tepkilerini dikkate alan TFF, Çekya maçına 22 oyuncu ile çıkmak için UEFA'ya başvurdu...