Gol güzel de, yalaka olmaya gerek var mı?
Milli takımımızın Gürcistan’ı yenmesi, turnuvaya başlangıç için çok önemlidir.
Ancak, fakat, lakin ve ama.
Taraftar yalakalığını bırakalım.
Herkes Arda’ya methiyeler düzüyor.
Eyvallah, tam zamanında attı golü.
Peki, oyunda kaldığı sürece bu genç delikanlı ne yaptı?
İlk yarıda rakip alanda kayboldu.
İkinci yarıda, takım orta alan hakimiyetini kazanınca göze battı.
Bu maçın kahramanı bana göre, Ferdi Kadıoğlu’ydu.
Savunmada, atakta, takım oyununda, adı gibi Ferdi sorumlulukta görevini yaptı.
Oyundan kopmadı.
Analiz verilerinde, standart üstü başarı yakaladı.
Topu iyi takip etti.
Teknik faulleri takımı rahatlattı.
Rakip ceza alanında, orta sahadaki oyuncularımızdan daha çok göründü.
Sahanın her yerine terini akıttı.
Ben Arda’dan çok bu Ferdi’ye yapacaksam, yalakalık yaparım.
xXx
Mideden Çıkan 200 CC’lik Plastik Pet!
Evim, 2 Nolu Beşirli Mahallesi'nde, denize de yakın sayılabilecek mesafede.
Bu sene, üreme zamanlarında martıların gürültücü özellikleri bayağı rahatsız edici.
Sahildeki düzenleme, martıların üreme alışkanlıklarının da değişmesine neden oldu.
Artık martılar, en azından Beşirli’deki yüksek katlı apartmanların çatısında ürüyor.
Gözlemimde gördüm ki, martıların bütün faaliyetlerinde ortak yaşam kültürleri var.
Benim gözlemlediğim martılar, bütün faaliyetlerinde toplumcu.
Hep birlikte avlanıyor, dinleniyor, leş arıyor ve kavga ediyorlar.
Çoğu birlikte yuva yapıyor.
Ve sıkı durun, bizzat gözlemime dayalı, hani en akıllı kanatlı karga ya…
Hiç de öyle değil.
Yavrularını martı familyası, kargadan öyle bir koruyor ki, havada strateji geliştiriyorlar.
Ve çok gürültücüler.
Mahallenin çocukları, uzun süren gözlemleri ile Şafak adını verdiği martının evlerinin bahçesinde öldüğünü gördüler.
Çocukların veteriner babası ilginç bir bilgi verdi.
Plastik şişeden öldü.
Sonra adli tıp uzmanı gibi Şafak’ın otopsisini yaptı.
Midesinden 200 CC’lik plastik çıktı.
Midedeki o plastik, tokluk hissettirdiği için açlıktan öldü.
Demek ki, değişen coğrafi şartlara ayak uyduran martılar, çevre düşmanı insanoğlunun kurbanı oluyor.
xXx
Hayal Kırıklığı ve Göze Batanlar
Henüz yeterli zamanı geride bırakmamış olsak da elimizden geldiğince Ortahisar ve Büyükşehir Belediye Meclisi'nde yaptığım gözlem sonucu yıldızı parlayanlarla, hayal kırıklığı yaratanları kendimce şöyle belirledim.
Tabii, önümüzdeki çok yıllar var.
Şimdilik kategorilerde sayı düşük.
İlerleyen günlerde artacaktır.
Ortahisar’da;
Hayal kırıklığı yaratanlar:
Cüneyt Zorlu (CHP): Partisi muhalefetteyken bayağı dikkat çekiyordu.
Anlaşılan iktidar sorumluluğu ağır geldi.
Celal Akaç (CHP): Belediyede seçilmiş koltuğa ilk kez geldi.
STK’lardaki görevi esnasındaki yırtıcılığı yok.
Zeki Kavanoz (AK Parti): İlçe başkanlığı döneminde gündemi belirlerdi.
Demek muhalefete düşünce bu özelliğini kaybetti.
Oysa şimdi şartlar çok iyi.
Ama durgun.
Büyükşehir’de;
Yıldızı parlayanlar:
Mustafa Çankaya (CHP-Akçaabat): Hırslı, takipçi, sorunları dile getirmede yapıcı.
Mesleki tarafsızlığı ile dikkat çekiyor.
Ayfer Cihan (AK Parti-Yomra): Partinin kadın kolları il başkanı, bir koltukta iki yük taşıyor.
İki kulvarda da iyi koşuyor.
Kendi bildiği doğruları mecliste dile getiriyor.
xXx
Zaytung
Kaçan dana yine büyük oldu...