KIRSAL KESİMİN TANIMI VE TRABZON İLİNİN DEMOGRAFİK YAPISI
Kırsal kesim, nüfus yoğunluğunun düşük olduğu, endüstriyel faaliyetlerden çok tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan yerleşim birimlerini ifade eder. Trabzon ilinin 2023 yılı sonu itibarıyla nüfusu 824.352 olup, bu nüfus 18 ilçe ve 692 mahallede yaşamaktadır. Trabzon’daki nüfus geçimini ağırlıklı olarak tarımın yanı sıra orman ürünleri, sanayi, inşaat, ticaret, ulaştırma, haberleşme, mali kuruluşlar, serbest meslek ve devlet hizmetlerinden sağlamaktadır.
EKONOMİK DURUM VE GELİR DAĞILIMI
Trabzon’da, cari fiyatlarla en büyük Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) tarımdan elde edilmekle birlikte zaman zaman diğer sektörler de ön plana çıkmaktadır. 2023 sonu itibarıyla kişi başına düşen GSYİH 12.849 dolar olarak hesaplanırken, Trabzon’da bu rakam 10.043 dolar olarak kaydedilmiş ve Trabzon ülke genelinde 38. sırada yer almıştır. Trabzon’un toplam nüfusu göz önünde bulundurulduğunda, yıllık olarak kente girmesi gereken parasal miktar 8.3 milyar dolar olarak belirlenmiş, bu miktar güncel kurla yaklaşık 286.35 milyar TL’ye denk gelmektedir.
NÜFUS YOĞUNLUĞU VE TARIM ARAZİLERİ
Trabzon’da kilometrekareye düşen kişi sayısı 177 olup, bu oran ile Trabzon, 81 il arasında 13. sırada yer almaktadır. Buna rağmen kişi başına düşen ortalama arazi büyüklüğü 5.6 dönüm gibi ekonomik açıdan fizibil olmayan bir seviyededir. Tarım arazilerinin çeşitli nedenlerle tarım dışına çıkarılması bu oranı daha da azaltarak 4-4.5 dönüme kadar düşürmüştür.
GEÇİM SIKINTISI VE YATIRIMLAR
Kişi başına düşen yıllık gelir Trabzon’da 10.043 dolar (358.903,5 TL) olarak açıklanırken, insanlar 17.002 TL olan asgari ücretle geçimlerini sağlamaya çalışmaktadır. Devlet verilerine göre dört kişilik bir ailenin yıllık gelir ihtiyacı 1.435.614 TL olması gerekirken, bu rakama ulaşamayan aileler ekonomik zorluk yaşamaktadır. Bu durum, yatırımların yeterli seviyede yapılmadığını veya doğru alanlara yönlendirilmediğini düşündürmektedir.
YEREL BÜTÇE VE BORÇLANMA SORUNLARI
Yerel bütçe, katma bütçe ve satılan gayrimenkullerden elde edilen gelirlerin harcandığı alanlar vatandaşlar tarafından bilinmemektedir. Bu durum, kaynakların toplum refahı yerine başka amaçlara yönlendirildiğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
KIRSALDAKİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kırsalda hane başına düşen arazi miktarının düşük olması ve nüfus yoğunluğunun fazla olması nedeniyle ekonomik açıdan güçlü bir kırsal kimlik yaratılamamaktadır. Plansız şekilde inşa edilen HES projeleri ve içme suyu sorunları kırsalda yaşam kalitesini düşürmektedir. Oysa ki kırsal tasarımlama ile üretim temelli girişimciliğin teşvik edilmesi gereklidir. Çünkü toprakların sonuna gelinmiş olabilir, ancak üretimin sonuna gelinmemiştir.
KENT-KIRSAL DENGESİ
Kırsalda geçim sıkıntısı çeken insanlar, çözümü kentlere göç etmekte bulmaktadır. Ancak kentlerde artan nüfusa paralel bir istihdam yaratılmadığı için sosyal dengesizlik ve ekonomik sorunlar artmaktadır. Bu nedenle kalkınmanın kırsaldan başlatılması, göçün geri döndürülmesi ve üretimle buluşturulması gerekmektedir.
ÜRETİMİN PLANLANMASI VE DESTEKLENMESİ
Küçük birimlerde üretim yapan çiftçilerin desteklenmesi, ürün alım garantisi verilmesi ve yerinde işleme tesisleri ile pazarlama süreçlerinin güçlendirilmesi önemlidir. Böylelikle kırsalda üretim artırılarak kentlerdeki ticari faaliyetlere de katkı sağlanabilir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Kırsalın kalkınması, geçim sıkıntısını ortadan kaldıracak ve insanların kendi topraklarını işlemesini teşvik edecektir. Devletin temel görevi, üretim alanlarının boş kalmasını önlemek ve üretimi destekleyerek göçü engellemektir. Kırsal alanların kaybedilmesi, ülkelerin eğitim, gelişim ve sosyal dengesini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle acilen bir kırsal kalkınma master planı hazırlanmalı ve kademeli çözümler uygulanmalıdır. Aksi halde kırsaldaki sorunların büyümesi, kentlerdeki dengesizliği daha da artıracaktır.