Trabzon Üniversitesi’nde bu eğitim döneminde de A ve B blokların hasarlı olmasına rağmen kullanılacağına dair iddialar, öğrenciler ve akademik kadro arasında endişe yaratmaya devam ediyor. Hasarlı binalar konusunda üniversite yönetimi tarafından bir yalanlama gelmemesi, iddiaların ciddiyetini artırıyor. Üstelik yeni fakülteler açılmasına rağmen mevcut dersliklerin yetersizliği, öğrencilerin ders programlarının çakışmasına ve sınıf bulma sıkıntılarına neden oluyor. Bu durum, üniversite yönetiminin, akademik altyapı ve eğitimin kalitesine mi yoksa makam ve idari alanlara mı öncelik verdiği sorusunu gündeme getiriyor.

İddialara göre, yeni açılan bir fakültenin dekanına hasarlı binada derslik bulunamazken makam odası inşa ediliyor. Öğrencilerin derslerini sağlıklı ortamlarda göremediği bir durumda, yönetimin makam odalarına öncelik vermesi hem öğrenciler hem de akademisyenler tarafından tepkiyle karşılanıyor. Üniversitelerin önceliği eğitimin kalitesi ve öğrencilerin güvenliği olmalı; ancak burada yönetimin tercihi sorgulanıyor. Eğitim adına en temel ihtiyacın sınıf olduğu bir dönemde, makam odalarına yapılan yatırımların üniversitenin vizyonuna uygun olmadığı açık.

Çöplük Tartışmasında Radikal Öneriler

Trabzon’da yaşanan bir diğer önemli konu ise Ortahisar Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasındaki ceza tartışması. Araklı’daki katı atık tesisine giden yolun çökmesi nedeniyle çöplerin yol kenarına bırakılması, bakanlık tarafından Ortahisar Belediyesi’ne ceza kesilmesine yol açtı. Ancak bu ceza, yerel yöneticiler arasında hararetli tartışmaları beraberinde getirdi.

Ortahisar Belediyesi Başkan Yardımcısı Cüneyt Zorlu, bu sürecin başında AK Parti Ortahisar İlçe Başkanı Selahaddin Çebi’yi suçlarken, Vali Aziz Yıldırım’a da sert eleştiriler yöneltti. Ancak asıl dikkat çekici öneri, Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi eski CHP Grup Başkan Vekili Turgay Şahin’den geldi. Şahin, cezayı kesen bakanlığın Trabzon’daki müdürlüklerine ve lojmanlarına çöp toplama hizmetinin durdurulmasını teklif etti. Bu radikal öneri, cezaya tepki olarak sunulmuş olsa da hukuki sonuçlarının ne olacağı belirsiz.

CHP İl Başkan Yardımcısı Umut Özkarabekir ise bu öneriye farklı bir bakış açısı getirerek, böyle bir eylemin yeni cezaları beraberinde getirebileceğini savundu. Özkarabekir, çöplerin toplanmasının belediyenin asli görevi olduğunu vurgularken, belediyenin cezaya karşılık ruhsatsız yapılara ceza yazma önerisini dile getirdi. Bu öneri, belediyenin cezalandırılmak yerine hakkını yasal yollarla araması gerektiğine işaret ediyor.

Trabzon’da yaşanan bu iki önemli konu, kentin gündemini şekillendirmeye devam ediyor. Üniversitelerde eğitime mi yoksa makam odalarına mı öncelik verildiği sorusu ile çöplerin yol kenarına dökülmesi sonrası yapılan sert açıklamalar, yönetim ve yerel halk arasındaki güven sorunlarını ortaya koyuyor. Her iki durumda da sorumluların öncelikli olarak halkın ihtiyaçlarını ve kamu yararını gözetmeleri, sorunları daha sürdürülebilir çözümlerle ele almaları gerektiği açık.