Süper Lig’in en en iyi maçını oynayıp lider Galatasaray’a 4-3 kaybeden Trabzonspor, evinde Muğla temsilcisi Bodrum takımını konuk etti. Maçın ehemmiyeti, her iki takımın da zor günler geçirmesiydi. Bordo Mavililer kazanıp moral bulmak, deplasman ekibiyse alt sıralardan kurtulmak istiyordu. 

Maça Edin Vişça, Serdar Saatçi ve Batagov gibi isimlerden yoksun başlayan Karadeniz Fırtınası, ilk yarıda istediği oyunu ortaya koyamadı. İlk yarıda kör dövüşü vardı. Maçın her dakikası Bodrum’un istediği gibiydi. Keza ikinci yarıda. Şenol Güneş’in talebeleri kaplumbağa hızında atağa kalkıyor, aynı hızda geri dönüyordu. Sahada, Galatasaray maçındaki takımdan eser yoktu. Uğurcan Çakır rakibe geçit vermiyor, Lundstram tüm önemli kademelere giriyor, Nwakaeme de takımı ön bölgede tutup üretken olmaya çalışıyordu. Diğer futbolcular ölmüş de ağlayanları yoktu. Maç bu durumda devam ederken son bölümde Pedro’nun muhteşem golü takımına üç puanı getiriyor, tribünleri dolduran vefakâr taraftarlar evlerine mutlu gidiyordu. Bordo Mavililer, iyi oynamadan galip gelmeyi bildi. Bu galibiyette üç dört net gol pozisyonu kurtaran Uğurcan Çakır’ın payı yadsınamaz. 

Maç tamamlanır tamamlanmaz gündem değişti. Bodrum teknik direktörü Volkan Demirel, babası yaşındaki Şenol Güneş’in uzattığı eli sıkmayarak kendince tepki gösterdi. Sonrası malum. Eden kendine eder. Saygı, hoş görü, yıllar geçse de bir şeyleri sindirebilmek herkesin harcı değil. Saha içine dönersek Trabzonspor altın değerinde moral ve üç puan kazandı. Bodrum ise kötü gidişata dur diyemedi. Samsunspor deplasmanından alacağı olası bir galibiyet, Trabzonspor’un önünü açabilir. Ardından iç sahada Antalyaspor ve Sivasspor maçları var. Dünkü Trabzonspor'un oyunu futbolsever herkesi hasta eder. Tribün doluluk oranı, taraftarın kötü günde takımına sahip çıkması alkışlanacak cinstendi.