Oynayacaksın kardeşim, oynayacaksın.

Bu işin bahanesi yok

Sen Trabzonsporsun, kendi sahanda Türkiye’nin en büyük bütçeli takımına karşı sahaya çıkıyorsun.

Hiçbir olumsuzluk yok.

Stadyum tıklım tıklım dolu, taraftar görevini yapmış, tüm güvenlik önlemleri alınmış.

Ortam sütliman.

Oynayacaksın kardeşim, oynayacaksın.

İki golün var, ikisi de penaltıdan.

Evet, göz göre göre bir golümüz verilmedi, çok önemli bir pozisyonda, o pozisyonun bitmesini beklemeden düdük çalmak tecrübesizliğin daniskası. Çalmasa beklese VAR’a gitse gerçeği görecek. Ama hoca da biliyor işi çalıyor ki gol geri dönmesin!

Genç hakem, genç hakem diyenler nerede?

Sahada 1999 doğumlu bir hakem var. Bu maçı nasıl kaldırsın!

Geçen yıl yaşanan olayların ardından böyle genç ve tecrübesiz hakemi sahaya sürmek herkese yazık eder!

Ancak sen kendi sahanda 2-1 öne geçmişsin.

Parçalayacaksın kendini, oyunu çevirecek oyuncuları sahaya alacaksın.

Yorulanları, ruhsuzları çıkaracaksın, 9 kişi oynadığımızı taraftar fark ederken sen de fark edeceksin hocam sen de.

Yemeyeceksin o golü.

Top çevireceksin, oyalayacaksın, rakibin sinir uçlarıyla oynayacaksın. 

Karşındaki futbolcuların kaliteleri belli. İkinci santraforu almayacaksın, orta sahayı sağlam tutacaksın.

Zaten rakip stresli, baskı yapınca gereğini yapacaksın…

Ama bakıyoruz biz onların sinir uçlarınla oynayacağıma onlar bizim sinir uçlarımızla oynadı.

Böylesine büyük bütçeli bir takımı, bu kadar kötü bir halde bir daha kolay kolay yakalayamazsın. 

Ama gelin görün ki işin sonunda, 90+10’da 3. golü kalemizde gördük.

Yemeyeceksin o golü, geçirmeyeceksin o topu önünden.. Derler de tabiri caizse yiyeceksin o çimleri ama o topu vermeyeceksin!

Atı alan Üsküdar’ı geçti; bize yazık oldu, yazım ve özlemler kaldı geride bu derbiden bizim için.

Biz bunu hak etmiyoruz Şenol hocam.

Bütün stadyum “oyuncu değiştir” diye haykırırken, sen neyi bekledin?

Sahada olmaması gereken oyuncuları neden oyunda tuttun?

Bu skor, maalesef ama maalesef Şenol Güneş’e yazar.

Olmaz hocam, hatır gönülle olmaz, kırmayalım dökmeyelim ile olmaz. 

Bu tür maçlar böyle hatırın gönlün, transfer ettik ne yapalım sahaya sürelimin maçları değildir. 

Tahammülün olmayacağı yönetim dahil kimseyi gözünün görmeyeceği maçlar bunlar. 

Sen de bu çarka uyarsan bir şey değişmez badanaj edip durursun. 

Görünen köy kılavuz istemez.

Golü atacaksın Ozan. 

Fenerbahçe’de ve Hull City’de oynamış bir kişi olarak en çok sen atacaksın, koşacaksın Ozan!

Bu takım böyle gitmez, bu şehir bunu hak etmez.

Bırakın kongreyi, başkan o mu olmuş, bu mu olmuş, şu aday olacakmış, bu aday olacakmış tartışmalarını…

Kendinize bir çeki düzen verin.

Trabzonspor camiasını böylesine üzmeye kimsenin hakkı yok.

Herkes gereğini yerine getirmeli.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Trabzonspor’un eski başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu dahil, yönetim, oyuncular, teknik heyet, herkes kendini sorgulamalı. 

Bu camiaya yazık ediliyor.

Bu taraftara yazık ediliyor.

Bu şehre yazık ediliyor. 

Katlediliyoruz.

Kimin eli kimin cebinde, bilmiyoruz ama bu şehrin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz. 

Bu böyle biline.

İlk gol verilseydi, bu tablo böyle olmayacaktı, bunu herkes biliyor. 

Acun Ilıcalı bile golümüzün verilmediğini söylerken, bizim daha fazla konuşmamıza gerek yok.

102 dakika boyunca susmayan ve galibiyet sevinci ellerinden alınan taraftarımıza teşekkür ederken, bu takımın ayarlarıyla oynayanları da esefle kınadığımı belirtmek istiyorum.