Engelli; yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan kişidir. Engeller doğuştan gelebileceği gibi sonradan geçirilen hastalıklar sonucu da ortaya çıkabilir.

Birtakım dezavantajları nedeniyle engelli bireylerin yaşadığı sorunları hafifletmek ya da kısmen ortadan kaldırmak amacıyla bazı uygulamalar yapılır. Bu, sosyal devlet olmanın bir gereğidir.

Her şeyin cılkını çıkardığımız gibi ÖTV indirimli araç almanın da bir şekilde çıkardık ve devlet yüklü miktarda vergi kaybı yaşamaya başladı.

Bunun önüne geçmek için düzenleme yapması gereken yetkililer hızlarını alamayıp uzun atlama yapmış gibiler.

Usuldendir, bir şey yapılmadan önce muhataplarıyla fikir alış verişi yapılır, istişare deriz buna.

Bunun yapılmadığına dair kanaatim yakın çevremde görüştüğüm engelli ebeveynlerin sitemleriyle netleşiyor.

Bir olayı, durumu anlamak bir grupla empati yapabilmek için illa başımıza bir musibet mi gelmesi lazım? Nasreddin hoca gibi halden anlamak için illa eşekten mi düşmemiz lazım.

Konu engellilerin ÖTV’siz araç alımına ilişkin düzenleme.

Biz önce yerlilik oranı belli bir rakamın üzerinde araçların alınabileceğini öğrendik ve anılan araçların birçoğunun bagajına tekerlekli sandalye sığmayacağı yakınmasına tanık olduk.

Bu, olayın sadece bir boyutu. Bir de araçların kullanım ve değiştirme süreleri var ki daha büyük sorun burada yaşanıyor, yaşanacak.

Şöyle ki: eskiden beş yıl olan araç değiştirme süresi artık on yıla çıkıyor.

Güzel bir uygulama, ne var bunda diyebilirsiniz.

Gelin görün ki yasa sadece yürürlüğe girdiği tarihten itibaren alınacak araçları değil, bütün engelli araçlarını kapsıyor.

Yani dünyanın her yerinde geçerli "yasaların geriye işlemezliği" ilkesine aykırı bir şekilde geçmişte alınan araçlar için de geçerli olacak yeni düzenleme.

Akla zarar!

Engelli çocuğu olan bir ailemiz 2021 yılında bir araç satın almış olsun. Bu araçla dört yıldır çocuklarını hastaneye, özel eğitim merkezine, RAM’a, acile, kontrole, köye, nenesine, dedesine, amcasına, halasına, dayısına, teyzesine, doğaya, denize götürmüş olsunlar.

Kullandıkları süre boyunca gördükleri eksiklerden, değişen ihtiyaçlardan, bireyin fiziksel gelişiminden ya da değişiminden dolayı aracı değiştirmek istesinler.

Öyle ya kendileri araç aldığında henüz mezkur yasa yürürlükte değildi.

Ancak yasa böyle bir durumda geri dönüyor ve bu aileye parmak sallıyor.

Sakın ha!

Arabanı satarsan on yıl boyunca yeni araç alamazsın, yoksa Şimşek çarpmışa dönersin!

Araçların beş yılda bir değişmesinin, değişebilmesinin mantığı da şu: Araçlar arıza vermeden, uğraştırmadan engelli bireylere hizmet verebilmeli.

Yukarıda verdiğimiz örnekteki araç yeni yasaya göre on beş yıl boyunca değiştirilemez.

On beş yıla kadar kim öle kim kala! Bu arabanın başına neler neler gele!

Şahsi gözlemlerim ve görüşmelerime bağlı olarak ifade etmek istediğim iki husus var.

Bir, engelliler fiziksel ve zihinsel engelli olarak iki grupta değerlendirilmeli ve zihinsel engellilere pozitif ayrımcılık yapılmalı.

Fiziksel engeli olan bireyler çok zorlansa derdini, meramını birine anlatıp yardım isteyebilir.

Zihinsel engelli kardeşlerimizin, canlarımızın böyle bir şansı yok ki!

Görüştüğüm bir baba zihinsel engelli evladı için benim de tanık olduğum bazı süreçleri anlatırken engelli oranı hesaplayıcı Balzard formülünün de tam bir garabet olduğunu dile getiriyor.

İki, yeni yasada yapılacak en mantıklı düzenleme yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerli sahiplikleri kapsasın.

Kademeli geçiş sağlansın. Elinde araç olanlardan değişime bir yılı kalanlar artı bir yıl daha, iki yılı olanlar artı iki yıl daha araçları kullanmak durumunda olsunlar ancak yeni araç için bir bekleme zorunluluğu olmasın.

Özellikle zihinsel engelli bireylerin başına ne zaman ne geleceği belli olmaz.

Zaten piyasadaki yangına rağmen asgari ücretten, memur ve emekli maaşından yeteri kadar tasarruf edilmişken engelli bireylerin kazanılmış haklarından tasarrufa gitmek tam bir hesap bilmezlik olur.

Sona doğru şuraya uzun bir cümle kurayım: Mevcut mağduriyetlere yenilerini eklemek anlamına gelecek yeni düzenleme; Sayın Cumhurbaşkanımızın engellilerle amasız, fakatsız, beklentisiz kurduğu sıcak ilişkiye halel getirecek, gönül kıracak bir uygulamadır ve kısa sürede gözden geçirilerek iyileştirilmelidir.

Yöneticilik ateşten gömlektir, dua da alırsınız beddua da.

Aman dikkat…