Kalkınma planları devlet tarafından hazırlanıp, sağlık, eğitim, ulaşım, tarım, erişim, teknoloji, sanayi, turizm, sosyal güvenlik, adalet, ulaşım vb. gibi konularda gelişme, kalkınmayı hedefleyen ve kamuda uygulanacak siyaseti belirleyen bir plandır. Burada temel ilke yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan istikrarlı ve güçlü bir Türkiye yaratmaktır. Bu bağlamda ülkemiz çok önemli 4(Dört) kalkınma planı bölgesine ayrılmış olup, bu bölgesel kalkınma planlarıda kendi içinde alt bölge planlarına ayrılarak kalkınmanın daha hızlı ve bölgelerarası homojenliğin ve eşitliğin yürütülmesini esas almaktadır. Bu bağlamda; Doğu karadenizin bölgesel kalkınma planının alt bölgelerinden biriside TR90 olarak adlandırılan, diğer adıyla DOKAP yani Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerini içine alan kalkınma planıdır.
Bu planlar Master altyapı çalışmalarını esas alan 1/100 000 ölçekli çevre düzeni planlarından ibaret olup bölge kalkınmalarının plana işlendiği ve raporlandırıldığı çalışmalardır. Bölgesel kapsamlı bu planlamaların temel amacı,bölgenin ulusal ve uluslararası önemini artıracak çevre korunmasını öncelikleştiren, bölgesel dengesizlikleri gidermeye yönelik, yerel kaynakların sürdürebilir kullanımını sağlayacak, bilgi toplumu ve iktisadi kalkınma çerçevesinde geleceğe yönelik arazi kullanım kararlarını uygulama politikalarına bağlı olarak geliştirmektir. Genelde bu tarz planlar bir hedefe yönelik olarak hazırlandıkları için en önemli alt başlıklardan birisi ise EKOLOJİK sürdürebilirliktir. Yani; Mera alanlarının tescillenmesi ve korunması, Bio-çeşitliliği,Endemik türleri ve ekolojik hassasiyeti olan alt bölgelerin muhakkak himaye edilmesi vazgeçilmez esaslardır.
Bunlardan birincisi;
1.ve 2. sınıf tarım toprakları,sulu tarım alanları,verimliliği ve çeşitliliği yüksek tarım alanları ile SIT alanlarının korunması madencilik faaliyetlerinde öncelikli olarak ekolojik dengenin bozulmamasına hassasiyet gösterilmesi, su depolama havzalarının, hidrolojik yapı ve yeraltı su rezervlerinin korunmasına yönelik arazi kullanım kararlarının geliştirilmesi,denizin ekolojik dengesinin korunarak farklı kullanımlardan kaynaklanan çevre sorunlarını önlemektir.
İkincisi ise;
İktisadi ve toplumsal kalkınma olup bölgenin üretim deseni dahil havza planlamaları ile tarım teknolojileri ve endüstriyel katma değerli sanayi, bölgesel ticari hizmetler, üretici hizmetleri, lojistik sektörü, turizm ve kongre turizmini planlı bir biçimde teşvık etmek, sağlık hizmetlerine yenilerini ilave ederek Trabzonu ulusal ve uluslararası ölçekte hizmet verecek sağlık üssü haline getirmek. Giresunda fındık borsası kurularak fındık entegre sanayini geliştirmek. Artvini Gürcistan ile kültürel ve turizm alamında metkez konumuna taşımak. Yine Ordu, Trabzon ve Artvini aynı yapıda planlayarak turizm merkezli aksı genişletmek. Gümüşhane ilini ise tarımsal üretimle ilgili hizmetlerle donatarak özel teşvik kapsamına alınmasını sağlamak.
üçüncüsü ise
Özelde bölgenin tüm sınırları içinde tarımsal sanayii (Çay, Fındık, Süt ve Pestil)geliştirmek. Kırsal alanlarda tarımsal verimliliği ve yaşanabilirliği artırıp, kentsel alanlarla ilişkileri güçlendirerek iktisadi ve toplumsal sürtürebilir kalkınmayı sağlamak. Yine planlama bölgesinde bio-hayvancılık gibi yeni modelleri teşvik etmek, tek ürüne bağlı tarımsal iktisadi üretimi krizden kurtarmak için tarımsal üretim desenini çeşitlendirmek, dünya üretiminin çoğunu karşılayan fındığın ve bölge ekonomisi ile ülke ekonomisine olan katkısını artırmak için yerelde işlenerek katma değerini artırıp bölgesel GSMH'yükselterek bölgesel fındık politikasını oluşturmak, üretim, satış ve pazarlamanın etkinleştirilmesi ile bölgenin kendi, kendine yeterli hale getirilmesi, orman ürünlerini her türevde çeşitlendirmek, yüksek kesımlerde meraların yoğun olduğu alanlarda hayvancılığı teşvik etmek. bölgede floranın zengin olduğu zonlarda arıcılık faaliyetlerini geliştirmek, ekolojik dengeyi koruyarak kültür balıkçılığının gelişmesinin önünü açmak, insanların becerileri ile eğitimlerine, potansiyellerine ve yaşam koşullarına uygun iş alanları açmak, kadın istihdamını artırarak kadının iktisadi alandaki etkinliğini artırmak, ekolojik, tarihi, arkeolojik ve kültürel özelliķleriyle ön plana çıkan bütün turistik varlıkların korunmasının kesin kurallara bağlamak.
Netice olarak; bir kalkınma planında olması gereken hususlardan bahisle TR90 bölgesine baktığımızda, bırakın kalkınmayı bir tarafa bölgesel ürünler dahi maliyetinin altında satılmakta, deniz taşımacılığı devre dışı bırakılmış, doğal kaynaklar yokedilmiş, taşımacılık sektörü büyük ölçüde kara ulaşımına terkedilmiş, bölge hayvancılık bölgesi olmaktan çıkarılmış, tütün yasaklanmış kamuya hizmet veren kurum ve kuruluşlar satılmış,göç bölgede travmaya dönüşmüş, turizmden istenilen verim alınamamakta, sanayi yatırımı mevsimlik olarak fındık ve çay ile hayvancılık sektörüne sıkışmış, bölgede özel sektörün çok zayıf olması, fakirlik oranının gittikçe artması şimdiden 0/050'nin üstüne çıkması gibi daha sayılacak ve altından kalkılması zor olan şartlar BÖLGE'yi kilitlemiş ve kabuğunun kırılmasını oldukça zora sokmuştur. Kağıt üzerinde kalıp eyleme intikal etmeyen hiç bir plan kalkınma planı olamaz olsa, olsa kağıt israfı olur o da yurtdışından ithal edilmektedir. Burda siyasilere, sivil toplum kuruluşlarına ve idari kademede olanlara çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu ulusal bir meseledir ve herkes bi tarafından tutmalıdır yoksa gelecek günler çok daha zor olacaktır.