Trabzon, Karadeniz'in gizemli kıyılarında yer alan tarihi bir şehirdir.
Bu eski liman şehri, zamanın izlerini taşıyan sessiz tanıklardan biridir.
Her köşesinde geçmişin derinliklerine uzanan hikayeler bulabilirsiniz. Trabzon'un tarihindeki büyüleyici anılar, sadece taş yapıların arasında değil, sokaklarında ve insanlarının gözlerinde ve fıkralarında da gizlidir.
Trabzon insanı heyacanlıdır, tez canlıdır en son söylenecek lafı en başta söylemeyi çok sever.
Doğduğu büyüdüğü şehire karşı sevdası tutkulu bir aşk hikayesi gibidir.
Fıkralara konu olmuş sohbetlerinin efsane kahramanları ise Temel'dir.
Trabzon'dan başka dünyanın hiç bir yerinde kendi kendilerini hiciv eden başka bir kent insanı bulamazsınız.
Sohbetlerimizi renklendiren fıkralarımızın baş tacı Temel, bizi ülkenin her tarafında anlatan ve tanıtan en önemli kahramanımızdır.
Bu yörenin çocukları kendi yaşadıklarına benzer hikayeleri fıkraya dönüştürmeyi başarmışlardır.
Trabzon insanı kızgın bir tuğlaya benzer.
Tuğla çok çabuk ısınır soğumasıda uzun süre alır.
Sıcaklığı da üzerinde uzun bir süre taşıması bizim insanımızla özdeşleşmiştir.
Şehir dışında gittiğimiz resmi veyahut gayrı resmi ziyaretlerde bizden istenilen öncelikli tek şey
Temel fıkralarıdır.
Bir tane anlatsanız bir tane daha anlat derler taleplerin sonu gelmez.
Tadına doyulmaz sohbetlerin başlangıcında ve sonunda mutlaka kıvrak zekasına hayran olunan
Temel vardır .
Temel'le ilgili fıkralarınızı sıra sıra anlatınca nerede olursanız olun ön plana çıkar ilgi odağı olursunuz.
Binlerce fıkra vardır ki fıkranın sonunda herkesi şaşırtan kıvrak zekasıyla kazanan her zaman Temel olur.
Kahkahalarla güldüren ve aynı zamanda da düşündüren Temel'in fıkralarını ve hikayelerini yazmakla bitiremezsiniz.
Fıkraların aklınızda kalabilmesi için anlatılan fıkrayı dinleyip, kesinlikle bölgemizin lehçesiyle anlatmanız gerekmektedir.
Temel'le başlayan bir fıkra anlatmak gerekirse,
Karadeniz'in erkekleri
köy ve kasabalarda genelde önden gider
Hanımları da bir kaç adım geriden onları takip ederler.
İstanbul'dan Trabzon'a gelen araştırmacı bir gazeteci önden giden Temel'i görünce dayanamaz durdurarak sorar,
-Beyefendi, sana demokrasi ve kadın hakları adına bir soru soracağım.
-Buyur sor?
-Şu geriden gelen teyze hanımınız mı?
-Evet, ne olmuş?
-Demokrasi ve kadın hakları adına sen bu vaziyetten utanmıyor musun?
Sen önde, hanımın arkada.
-Niye utanayım ki?
Her başarılı erkeğin arkasında bir hanım yok mudur?
-Vaaar!
-Eeee!Bende başarılı bir erkeğim daaa !!!
Geçmiş dönemden veyahut günlük olaylardan esinlenilerek nüktelerle anlatılan fıkralar, dinleyicilerde hem kahkahaya dönüşmüş hem de onları düşündürmeye sevk etmiştir.
Bu bağlamda fıkralar toplumların ortak kültürel görüşlerini, zekalarını ve hazır cevaplığını gösteren önemli bir edebi türüdür.
Yapılan istatistiklere göre son yıllarda Trabzon'da doğan erkek çocuklarına verilen Temel ismi yok denilecek kadar azdır.
Bana göre bu olay gerçekten şehrimiz adına çok düşündürücü ve üzüntü vericidir.
Babamın dedesi
Temel reis'dir.
Torunu olan babam'ada Temel ismi verilmiş,
bende büyük oğluma geleneği devam ettirmek için, Temel ismini vermekten ve üç kuşaktan beri Temel ismini yaşatmaktan gurur duyduğumu söyleyebilirim.
(Temel ve Kraliçe Elizabeth)
Temel İstanbul a gelmiş, yürüyormuş. Bu arada 5 dakikada bir top atışları duyulmaktaymış.
Merak edip sormuş. "Hemşerim bu top atışları neyin nesi?" diye.
Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atışı yapıldığı anlatılmış Temel'e
Aradan yarim saat geçmiş ve top atışları halen sürmekteymiş.
Temel yine
sormuş bir başkasına "Bu top atışları neden?" diye.
Aynı cevabi alınca kendi kendine söylenmiş:
"Ulan, yarim saattir bir kariyi beceripte vuramadiler daa "
Biz çocukken küçük şeylerle mutlu olan insanlardık.
Büyüdük, gurbet ellerde aklımıza
Trabzon sevdası diye bir şey koydular,
bir türlü mutlu olamadık.
Kalın sağlıcakla...