Bordo-mavililerin bu maçını yazmaya nereden başlasak, nereye dokunsak elimizde kalıyor. Hakemin göstermediği kırmızı ve sarı kartlardan mı başlasak, yoksa VAR’ın yedi dakikada gol iptali kararı verip buz gibi havada oyuncuları dondurmasından mı? Trabzonspor’un yanlış tutulan oyun süresinde yediği golü mü yazsak? Maç boyunca "kardeş" dediğimiz rakip taraftarların ağıza alınmayacak küfürlerle kendilerinden geçmelerini mi lanetlesek? Yok, en iyisi doğru olanı yazayım ve iğneyi kendimize batıralım; takımımıza bir göz atalım.
Yıkım ekibi gittikten sonra öyle göz alıcı bir değişiklik yok. Forvette Banza, adeta "Bırakın gideyim" dercesine kendi çizdiği beş metrede olup bitenleri seyrediyor. Orta sahada ise Okay, Ozan ve Lundstram, "Öne oynamak bize yasak" dercesine yana ve geriye oynamaya devam ediyor. Beklerde Eren, "Benden bir şey olmaz, hala anlamadınız mı?" diyor. Diğer bek Malheiro’nun ise pek bir artısı yok. Stoper Denswil, Eren Elmalı ile aynı kafada; bir var, üç yok! Geriye Batista Mendy kalıyor; o da kafasına göre takılıyor. Yorulana kadar defans, orta saha, bazen de forvette oynayıp yorulduktan sonra asıl yerine dönüp hatalar yapmaya başlıyor. Bana göre Batista Mendy, hocaya "Beni yerime al" diyor.
Bir tek Uğurcan Çakır var; her maç olduğu gibi yediğinden fazlasını kurtardı. Ona bir şey söylemek haksızlık olur diye düşünüyorum. Şenol Güneş'in futbolculardan daha çok koştuğu, inançlı olduğu aşikâr; ama hocanın çabalarına rağmen hiçbir tedaviye cevap vermeyenlere yazıklar olsun! Bu sıra dışı taraftarları ağlatan oyuncu grubuna yazıklar olsun!
Şimdi gelelim zurnanın son deliğine; hocanın düşündüğü veya tespit ettiği kelime doğru ise durum vahimdir, tehlikelidir. Güneş, “Oyuncularda travma var,” diyor. Oylamalarını bekliyorum; ama bekleme hocam, gereğini yap! Kaptan Uğurcan ise, "Herkes üzerine düşen sorumluluğu alsın, ben dahil" diyor. Daha ne desinler, her şey ortada değil mi?
Bir kez daha Başkan Doğan ve yönetimine seslenmek istiyorum. Geçen hafta Uğurcan kapıyı araladı, bu hafta hoca sonuna kadar açtı. Neyi bekliyorsunuz? Hasta tedaviye cevap vermek istemiyor. Son sözüm, ulusal medyadaki birkaç arkadaşa: Eleştiri bir güçtür; güç doğar, rota çizer, önemli bir silahtır. Az bile yazmışsınız; ancak geçen sene üçüncü olan bu takıma 13 transfer yaparak yerle bir edenlere, hazırlık döneminde bir ay yatıp duran sorumlulara neden acele etmediniz?