Bu yazıma bazı atış noktalarıyla başlamak istiyorum.
Önce maç ve ilk galibiyet!
Ne günlere düştük...
Dile kolay koca Trabzonspor ligin 6. haftasında zar zor ilk galibiyetini alabildi.
Ne yalan söyleyeyim, dün maçtan sonra çocuklar gibi şendik ve teknik adamlığımda da zor beğenen bir yapım vardır.
Değil 3 puanlar iyi oynamadan şampiyon olsak bile umurumda olmaz.
Ancak adına konumumuz veya durumumuz ne derseniz deyin çok nazikti hala da devam ediyor.
Ondandır ki bu maçta takımımızın artısı veya eksisi umurumda bile değildi.
Umurumda olan olmazsa olmaz dediğimiz 3 puandı ve galibiyetti.
Bir başka nokta ise Halil Meler oldu.
Maç boyunca Trabzonspor aleyhine kararlar vermek için arandı durdu.
Başlıcası Banza'nın kafa şutunu Christoph Kramer sağ kolu ile çelmesinden doğan penaltıyı vermemek için iki dakika sahada bir dakika daha "VAR" ' da kaşındıktan sonra penaltı vermek zorunda kaldı.
Bir başkası Konyalı Christoph Kramer kendini yere atarak hakeme işte sana istediğin fırsat deyip Umut Meler'den penaltı aldı ve bir pozisyon var ki çok tartışılan, tartışılacak olan bu karar için şunu söyleyebilirim.
Böyle bir karar vardı.
Ama şimdiye dek uygulanabildiğini ne gördüm ne duydum.
Dedim ya hakem Umut Meler iş arıyor ya fiil tarihinden alıntı yaparak şöhret olmak istedi zahir ve son nokta bir hakem hocasından Şenol Güneş'e tavsiyeler; bu ürkek, korkak, güvensiz oyunculardan bir an önce kurtul ya da psikolojik destek al olmuş.
Benimde bu hakem eskisine bir tavsiyem olacak sizleri iyi tanırım faul hakemliği bıraktıktan sonra iyilik meleği kesilirsiniz.
Sana ve diğerlerine şu maçta görevlisin maçın hakeminin icraatlarını kurallara göre yaz ve yorumla derler hepsi o kadar.
Ondandır ki Şenol Güneş hocanın senin önerilerine ihtiyacı olmaz zira Şenol Güneş hoca çok sabırlı iyi bir psikolog zoru başarmasını bilen kolaycılığı sevmeyen bir teknik adamdır.
Ondandır ki herkes işini yapacak.
Son noktaya bir ekte taraftarının takımının arkasında durması camiada birlik istenmesidir ki Trabzon şehri hiç görmediği yaşamadığı birlikteliği yaşıyor.
Taraftar ise bir o kadar sevdalı destekçiliğini yaşıyor.
Ne diyeyim istemeyenin gözü çıksın.
Kimsede iş aramasın!