Allah aşkına yok sayın..!
Şu Fener maçına kadar;
-Fener cephesinden gelen her açıklamayı
-Sosyal medyada Fener trollü, mesajları
İstanbul yerel medyası ve TV’lerinde Trabzonspor’u hedef alan;
-Yorum
-Değerlendirme
-Tartışma
-Suni gündemleri
Ne olur Trabzonsporlular olarak yok sayalım..
Hiç ciddiye almayalım..
Okumayalım. Tartışmayalım.. Cevap vermeyelim.. Yönetime de bu konuda sessiz niye duruyorsun diye baskı yapmayalım.
Bir taşla elimizden şampiyonluğu alan bu Fener’in şimdiki oyununa gelmeyelim.
O zaman sosyal medya yoktu, bir taşla şehri teslim aldılar.
Şimdi, masa başı oyunları ile bizi tahrik ediyorlar.
Dedik.
Yok sayın..
Etkilenmeyin
Bırakın kendi çöplüklerinde ötsünler.
Duymayalım..
Oyunlarına gelmeyelim..
Özellikle yeni ergen taraftarlarımıza sesleniyorum.
Sakin..
Eliniz Fener’e cevap vermek için klavyeye gitmesi.
Takımına destek için tuşlara basın.
***
İstanbul yerel TV’leri ve Esra Erol…
Şimdi diyeceksiniz ki Esra Erol ne alaka.
Çok alaka.
Esra’nın yaptığı programlar ile benzerleri tam bir format.
Senaryo..
Önceden planlanmış yazılmış her şey ekran içinde hayata geçiyor.
Paralı elemanlar, tutulmuş insanlar.. İlginç öyküler. Bu öykülere katkı sunan uzmanlar.
Hepsi reytingi uğruna..
İstanbul yerel TV’lerindeki spor programları da öyle.
Önceden planlanıyor.
Birilerine; sen Trabzonspor’ u savun
Birilerine; Sen Trabzonspor’a çak
Birilerine; Sen Ağaoğlu’nu öv
Birilerine: Sen Ali Koç’a övgüler diz diyorlar.
Programları böyle yapılıyor.
Benim gariban Trabzonspor taraftarı da bu oyuna inanıyor. Zokkayı yutuyor.
O nedenle Fenerle son tartışma ortamını yok sayın diyorum..
Her şey reyting uğruna.
Kimsenin Trabzonspor derdi yok.
Reytingi derdi var.
Senin samimi, karşılıksız Trabzonspor sevginin üzerinden pirim yapılıyor..
Erman’a bayılıyorsun
Ötekine, sarılıyorsun
Berikine de, helal olsun diyorsun.
Ne olur bu gibi reyting oyunlarına gelme..
İzleme.. Yorum yapma… Yok say yok..Görme.
***
Valimizin ikinci Fenerbahçe maçı…!
Trabzon Valimiz, İsmail Ustaoğlu; göreve gelişinden bu yana ikinci Fenerbahçe maçını oynayacak.. İlkinde Trabzonspor 2-1 galip gelmişti..
Tabi, şimdiki maç çok önemli..
İlkinden daha çok önemli.
O zaman Fenerliler, ortamı bu kadar germemişti.
Şimdi geriyor.
Her Fenerbahçe maçı her Trabzon valisi için ciddi bir sınavdır…Çevrenin, doğanın, taraftarın güvenliğinin sağlanmasına özen gösterilmeli..Stada gidiş ve gelişlerle ilgili trafik akışı konusunda da tedbirler alınmalı.
Nacizane bir önerim daha var.
Şehrin son valisi; Yücel Yavuz ile bir önceki valiler; Nuri Okutan, Alaattin Yüksel, Hüseyin Yavuzdemir’in Fener maçı uygulamalarını danışmanlarınıza bir tetkik ettirin..
Size yol gösterecektir..
***
Bütün mesele Hüseyin Çimşir’in rahat uyumasıdır…!
1996’dan bu yana, her Fener maçı öncesi ortak gerildikçe, Trabzonspor kaybediyor.
Özellikle 2010-11 sezonundan sonra.
Kendi çapımda bir araştırma yaptım.
Tarihlerini verdiğim sezondan sonra kaybettiğimiz her Fener maçında, yerlinin yerlisi Trabzonlular ile yerli futbolcularımızın kadroda çokluğu dikkat çekici.
Bu sayısal çokluk; futbolcuların tümünde Fener maçı gerginliği yarattı.. Toplumdaki gerginlik, futbolculara yansıdı.. Ve öyle ki, bizzat futbolculardan işittim, o gece yani maçtan bir gece önce uyuyamadık bile dediler. Maça uykularını almadan çıktılar.
Şimdi durum farklı.
Trabzonspor kadrosunun yüzde 80’ni yabancı futbolculardan oluşuyor.
Yerlinin yerlisi ile yerli futbolculardan daha profesyonel, daha rahat.. Duygusallıktan öte profesyonellikleri ile öne çıkıyor.
O nedenle, maçtan bir gün önceki akşam rahat uyuyacaklar.
Ama Hüseyin Çimşir için aynı şey geçerli değil.
Hüseyin Hoca’nın üzerinde iki yük var.. Eski bir yerlinin yerlisi futbolcu.. Teknik adam.. Bu iki ağır yükle uyuyabilir mi..?
Bak Hüseyin Hoca.
Maçtan bir gün önce rahat uyu.. Kendini motive et. Strese girme.. Uykunu al..Hatta rüya bile görmeye kendini modla.. İçinde Fener galibiyeti olsun..
Sonra da..
Kulübeye dinç çık dinç.
İşin sırrı burada.