Gazetelere bir göz atınca sabah sabah, bir zamanlar fakatsız, amansız, yabancısız bu şampiyonluk nasıl bir şey diye sorulduğunda hamsi yemek gibi bir şey cevabı verilen şampiyon Trabzonspor manşetlerinin süslediğini görünce ne yalan söyleyeyim, yıllar öncesine dönmedim diyemem.

Evet, mazide futbolun tavan yapıp çoğu kulüplere de örnek olduğu yıllarda Trabzon’da basketbol Trabzonlu olmazsa olmazı idi.

Ancak futbolun ön alınmaz başarılarının gölgesinde kalmaktan kendini kurtaramayan basketbol adeta kızgın közün küllerinden doğar gibi, hem de ligin başlamasına 15 gün kala kurulup dün de ezeli rakip olan Fenerbahçe'yi yenerek “nerede kalmıştık” dercesine Süper Lig'e merhaba diyen Trabzonspor basketbol koçu Faruk Başok ve öğrencilerini, bunun yanı sıra kendilerine her türlü imkânı sağlayan, inanan Ertuğrul Doğan ve yöneticilerine kalbi selamlarımla birlikte tebriklerimi bildiririm.

Türk futbolunda futbol ihtilalini gerçekleştirip kazandığı şampiyonluklarla da yön veren Trabzonspor’un Türk basketbolunda da yön verebileceğine inanıyorum.

Gelelim maça, uzun zamandır takımdan ayrı olan Nwakaeme yaşı başı varmış! Kuvveti, kondisyonu eksikmiş, hem maçı da yokmuş! Ne dersek diyelim adam çıktı, çok sevdiği formayı sırtladı.

Kendinden bekleneni de ardına koymadı. Bunu unutmadan kayda geçeyim dedim. İkincisi, yıllardır Trabzonspor formasını giyebilmek için rüyalar gören, araya adam koysa da “Yavuz Selim'de bunlardan çok var” cevabı alan Trabzonlu Mustafa, diğeri Portekizli Malheiro öyle istedik hareketlerle iki asist yaptılar ki, asist değil görsel şölen dersiniz yapılanlara.

Zubkov da onlardan aşağı kalır mı! Harikulade vuruşlarla sonucu ilan etti. Altı da üstü de budur maçın.

Kaptan mı, bildiğiniz gibi lafa gerek yok.

Bu galibiyette ligde derin nefes alan bordo-mavililerin önünde zararın neresinden dönerseniz kârdır misali Türkiye Kupası var.

Hepsi yalan bu esse, gerisine sonradan bakarız. Son sözüm Rize hocası Hasan'a, gerekmez ama içime dert olur diye yazayım dedim.

Hoca'ya Trabzon havası yaramamış olacak ki Rize’deki gibi taklalar atıp şovmenlik yapamadı.

Yazık oldu Hasan'a. Son cümlem; her şeye rağmen ateş alacak kadar birbirine yakın komşudur. Şovmenlik yapanlara Trabzon’dan bir şey çıkmaz. Vesselam...