İnsanlık hiç olmadığı kadar tüketim ve sanal bir dünyaya hapsolmuş durumda.

Değer yargıları, vefa, kültür, özgünlük gibi kavramlar gün geçtikçe eksiklik gibi algılanmaktadır.

Emek ve değer vermeyi, nezaketi kendinden ödün vermek olarak tabir etme kalıpları türedi.

Bencillik sınırlarında tavsiyeler ve yaklaşımlar sanal öz benlik algısı yaratılmaktadır.

Daha açık konuşulacak ise kendini moda üzerinden tanımlayan birey diğer kişilere cüretkâr akıllar vererek kişiyi yetersiz hissettirmektedir.

Kişi olduğum halim ile memnunum demeye korkar oldu.

Özgün olma ve kendince üretebilmek yerine sürü psikolojisine uyumlanma çabası insanlarda derin değersizlik oluşturmaktadır.

Zayıf olma tutkusu ilmek ilmek işlenmekte, kıyafet kalıplarına göre beden tasarlama çabaları piyasada artık yerini aldı.

Kişilerin beden yargılarına senin için ürün yok algısını yaratmak için kısa, dar ve giyinmekten ziyade aksesuar parçalar sezonluk satışta.

Beden kalıplarına denemeden güvenilmemesi de neyin nesi?

36 beden yazıp 42 bedene uyumlu kıyafetler ile 40 beden yazıp 36 bedene olan ilginç kalıplar ile insanların özgüveni sarsılmaktadır.

Aradığını bulamama ve beden ölçülerinin büyük olmasının vermiş olduğu his ile beğenilmeme ve kusurlu olma bilinçli bir algı oyunudur.

Herkes tek beden tek tip olamaz.

Her yüze aynı kaş aynı burun aynı çene uymaz.

Tek tornadan çıkmış misali vitrin bedenler sanal bebek gibi bir zaman sonra yük olacaktır toplumda.

Bu yıl bu moda der gibi insanların yüzünü dizayn eden sektör sahiplerinin  milyarlık oyunlarının piyonları olmaktan çıkalım.

Aynı kıyafeti yıkayıp giyinmenin bir sıkıntısı olmadığını tekrardan hayatımıza alalım.

Kullanışlı kaliteli ürünlerden moda uğruna vazgeçmeyi bırakalım.

Paylaşalım, ikinci el temiz kıyafetlerimizi de hediye edelim.

El emeği hediyelere de değer verelim.

Bizler için; üretim ve kendini olduğu hali ile kabul görme, sağlık için beslenme, esneklik için hareket etme kıymetli olmadıkça daha çok bu tuzaklara meyledeceğiz.

Kusurlu ve hatalı olan insanın bu kusursuzluk anlayışı çok ironi değilmi?

Sevgilerle …

Betül Sözen

Soru, öneri ve şikayetlerinizi aşağıdaki iletişim kanallarından bana ulaştırabilirsiniz:

betulsozenakademi.gmail.com

betulsozenakademi (Instagram)

WhatsApp'tan 0533 512 68 89 numaralı soru hattından da bana ulaşabilirsiniz.