Bölgede yanan ateş, yeterli değil midir?

Ülkenin gündemi sık ve millet için anlamsız o kadar mevzu ile meşgul ediliyor ki gerçek gündem ne olmalı diye kafa yormak durumunda kalıyoruz. 

IRAK'TA, SURİYE'DE, MISIR'DA AYNI KATLİAMI YAPMADI MI?

Mesela İsrail'in bölgede vahşeti, bugüne dair bir liderin katliam hissinin tezahürü olarak anlatılabilir mi..?

İsrail dün Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da aynı katliamı yapmadı mı..?

Plan bugüne ait değil...

Peki bugün olanlara bakıp on yıl sonrayı görebiliyor muyuz..?

Bir düşünelim.. On yıl sonra yine İsrail'in bölgedeki vahşetinden bahsedecek miyiz..?

Evet.

Bugün bölge ülkelerinin bölünmüşlüğü, sessizliği bize yarına dair ipuçları veriyor..

Tutabilirsen.

ORDUNUN YIPRATILMASI SİZİ DÜŞÜNDÜRÜYOR MU?

Irak, Suriye diyoruz peki 40 yıldır Türkiye'nin tamamen İsrail'in hedefleri için aparat olan PKK terörüyle meşgul edilmesi, FETÖ örgütlenmesiyle Ordunun yıpratılması sizi düşündürüyor mu..?

Bu anlamda son dönemlerde üretilen ve savunma gücümüze güç katan yerli, milli üretimlerin varlığını, değerini çok önemsemek gerekiyor. Dünyanın en büyük Ordusunun önce kullanılan siyaset eliyle, sonra içine sızan örgüt yüzünden "Darbe" kisvesi altında sürekli yıpratılması, hala çok kolay hedef yapılabilmesi ayrı bir tartışma konusudur. Mahallede yanan ateşin nerelere sıçrayacağı bellidir.

Bir çay içmek için dahi bir araya gelemeyen, tamamen kazanmak ve şahsi hesaplar ile meşgul olan ülke siyasetinin artık ülke için siyaset yapması için bölgede yanan ateş yeterli değil midir..?

Daha ne olursa biz kısır tartışmaları, hamaseti bırakıp bir araya gelebiliriz, bilemiyorum...

DEVLET AKLI OLMALI

Ben milli menfaatlerin, ülke hedeflerinin, Devletin birlik ve bütünlüğünün tamamen siyaset emrine terk edilmeyecek kadar derin meseleler olduğunu düşünenlerdenim.

Kurucu, yönetici, stratejik bir 'Devlet Aklı' olmalı...

Bunu gelişmiş ülkelerde görebiliyoruz. Ülkelerin beyni ve belleği var. Siyasetin üstünde, üst akıl...

Ülkemizde yaşanan herhangi bir olayda bunu çok net görebiliyoruz ve algılayabiliyoruz.

Ekonomi kötü gittiğinde, siyaset dizaynında, parlayan kimi ismin varlığında dışardan içeriye kolları uzanan dış ve üst bir akıldan bahsedebiliyoruz.

Ama bizde durum farklı.

Biz ayetler üzerinden faiz dizayn eden siyaset aklına, ülkenin bütün kaderini teslim edebiliyoruz.

İstişare, ilim, strateji ve kurumlar yok sayılıyor.

Siyaset ile siyasallaşmayı, yetki elde etmek ile yönetmeyi, liyakat ile partileşmeyi ayırt edemiyoruz.

Bugün seçilen belediyelerden tutun üst yönetime kadar yaklaşık bir yıldır aynı mevzular siyasi gündemi meşgul ediyor. İnce eleyerek seçilmesi gereken ve devamlılık esasıyla yaklaşılması gereken çoğu makam, oyuncağa dönüştürüldü.

Bir yılda iki Bakan ve sanırım altı Bakan Yardımcısı görevden alındı. Aynı partiden seçilen belediyeler dahi adam işe alma muhabbetlerini bitiremedi.

Daha fazlası da var ancak bugün bölgede yanan ateş, kime uzanacağı ve bizim farkındalığımız... Siyasetimizin halini kısaca konu yapmak istedik.

Umuyor ve diliyorum, sığ ve millet için siyaset, olması gerektiği gibi ciddi ve bütüncül bir duruşa evrilir. Evrilmek zorundadır.

Kimin kazanacağından öte ülkenin ne kazanacağı, kazananın ülkeye ne kazandıracağı önemli olur, önemsenir...