Bu haftaki köşe yazımız; yeşil sahadan değil, Trabzon'da ki bir restauranttan...

Trabzonspor-Anadolu Efes basketbol maçından sonra bir restauranta gittim. Hemen yanıbaşımda ki masaya Trabzonspor'un yeni yıldızı Oulai oturdu.

Kafasına kıyafetinin kapşonunu geçirdiği için ilk başta biraz ön yargılı düşünmüştüm. Tanınmak istenmiyor sandım. Fakat kısa sürede Oulai ön yargılarımı kırdı. Masasının yanından her geçene, kapşonunu çıkartıp gülümseyerek selam verdi. Bu davranışı çok hoşuma gitti derken, az sonra başka güzel bir davranış daha sergiledi.

Garsonun elinde ki tepsi yere dökülmüştü. Oulai'nin bir hatası olmamasına rağmen, garson ile birlikte yere eğilip dökülen malzemeleri toplamaya başladı. Hatta garsondan daha fazla topladı.

Bunlarda ne var diyebilirsiniz! Fakat 19 yaşında ki bir futbolcu hemde 3 haftadır ülkede bu denli popülerken, yukarıda vermiş olduğum karakter örneklerini sergilemesi çok kıymetli... Hatta atacağı tüm gollerden, kaldıracağı kupalardan, alacağı bütün ödüllerden daha kıymetli...

Bu arada Oulai'nin kısa sürede Türkçe'ye de hakim olması onun zeki bir futbolcu olduğunun göstergesi... Garsona "Türkiye patates kızartması istiyorum" deyince, bir ara tercüman konuşuyor sanmıştım fakat Oulai masada tek başınaydı...

Umarım karakteriyle birlikte futbol başarısı bezelenen Oulai, uzun yıllar Trabzonspor'a hizmet eder.