Bu köşede sık sık “Kim Trabzonlu, kim değil?” tartışmasını yaşıyoruz.
-Trabzonluluk üst kimliğine sahip çıkmayan biri, bizim için Trabzonlu değildir!
- Akçabatlılık, Ofçuluk, Arsinlilik, Vakfıkebirlilik, Beşikdüzülülük, Tonyalılık, Yomralılık, Sürmenelilik, Maçkalılık, Çaykaralılık, Ortahisarlılık bizim alt kimliğimizdir. Bunu benimsemeyen kişi Trabzonlu değildir!
- Trabzon insanı kendine özgüdür, Karadeniz’in ruhunu taşır. Bu kimliği kabul etmeyen kimse Trabzonlu değildir!
- Sosyal medya hesabında memleketine başka şehir, yaşadığı yere “Trabzon” yazan kişi Trabzonlu değildir!
- Anasının-babasının cenazesini Trabzon dışında defneden, memleketini bu topraklardan uzak gören kişi Trabzonlu değildir!
- Ankara’da, İstanbul’da ya da başka bir şehirde “Nerelisin?” diye sorulduğunda, önce “Samsunlu, Rizeli, Giresunlu” deyip sonra Trabzon’da yaşadığını söyleyen kişi Trabzonlu değildir!
- Bu ülkenin dört bir yanında, denizde ve karada, binlerce şehit veren Trabzon’un adını gururla söyleyemeyen, önce “Trabzonluyum” diyemeyen kişi Trabzonlu değildir!
- Siyasette makam ve mevki için Trabzon’a gelip halka şirin görünmeye çalışan, seçim zamanı Trabzonlu olduğunu hatırlayan ama sonra unutan kişi Trabzonlu değildir!
- Trabzon’da hazine arazisini işgal eden, havasını, suyunu, toprağını kirleten, yaylalarına zarar veren kişi Trabzonlu değildir!
- Trabzon insanını küçük gören, aşağılayan, Trabzon’un değerlerini küçümseyen kişi Trabzonlu değildir!
- Trabzonlu bürokratların görevden alınması için sürekli mücadele eden ve onların yerine Trabzonlu isimlerin gelmesi için çaba göstermeyenler de Trabzonlu değildir!
- Trabzon’da babasının doğduğu şehirle kimlik arayan, Trabzon kimliğini taşımayan insan Trabzonlu değildir!
Ama ve fakat…
Memleketi neresi olursa olsun, yatırımını bu kente yapan, Trabzon insanına değer veren, doğasını koruyan, bir yandan ekmeğini bu topraklarda kazanırken öte taraftan Karadeniz’in hırçın dalgalarıyla boğuşan herkes has Trabzonludur!
ŞEHİRDE RAMAZAN BEREKETİ
Çok şükür;
Ramazan ayı, Trabzon’da huzur ve bereket içinde geçiyor.
Şehirde her akşam farklı bir hareketlilik yaşanırken, Ramazan’ın coşkusu sokaklarda hissediliyor.
Valilik, siyasiler ve STK’lar başta olmak üzere, her akşam farklı bir noktada iftar programı mevcut.
Özellikle AK Parti ve CHP cenahı, düzenlenen iftar programlarıyla birbirleriyle yarışıyor.
Siyasiler, cami önlerinde cemaatle buluşarak lokma ikramında bulunurken, ev ziyaretleriyle de ihtiyaç sahiplerine kumanya yardımı yapılıyor.
Ailelerin rencide olmaması düsturu ile tüm bu etkinliklerin sosyal medyada paylaşılması da tatlı bir rekabeti ortaya koyuyor.
Bu güzel paylaşımlar parti tabanlarında mutlulukla karşılanırken, bizler de "Belki Trabzon’da büyük değişiklikler olmuyor ama yine de bir şeyler oluyor" diyoruz.
KURT HER ZAMAN KURTTUR!
"Kurt kocayınca, köpeğin maskarası olur" atasözü duymayanınız yoktur.
Özellikle güç ilişkileri ve hiyerarşik yapılar üzerine kurulan bu cümle, gücünü kaybeden bir kişinin ya da grubun, önceki güçlü konumda olanların artık ona tabi olmasını anlatır.
Eskiden güçlü olan bir kişi veya grup, zamanla zayıflayıp etkisiz hale gelirken, daha önce kendisine tabi olanlar güçlenebilir.
Bu durum, gücün yer değiştirdiğini ve güçsüz olanın artık güçlü olanın gölgesinde ezildiğini ifade eder.
Lakin burada gözden kaçırılan önemli bir nokta vardır;
"Kurt her zaman kurttur."
Yani kocasa da özündeki gücü kaybetmez.
Her ne kadar dışarıdan zayıf veya yaşlanmış gibi görünse de, hâlâ içsel gücünü, stratejik zekâsını ve liderlik özelliklerini korur.
Hasılı…
Trabzon'da "kimin kurt, kimin köpek" olduğunu tartışarak ortamı germenin faydası yok.
Herkes, rolünü özüne bakarak seçsin!
Zaman, zaten her şeyi ortaya koyacaktır.
Biz de bu arada, kurt olmadığı halde kurt rolüne bürünenlerin, gereksiz performanslarının onlardan neler götüreceğini dikkatle takip edeceğiz.
Yazmak iyi gelir.
Bana;
“apektas6161@gmail.com” adresinden ulaşabilirsiniz.