Bazılarına çok basit gelebilir ancak Cumartesi akşamı kazanılan Fenerbahçe mücadelesi Trabzonspor için tarihi önem arz eden bir müsabakaydı.
Sanatından siyasetine tüm şehrin basınıyla birlikte yapılan sağ duyu çağrılarına uyduğunu söylemek gerekiyor.
Yaklaşık 2 hafta boyunca çeşitli provakasyon hamleleri devreye sokulmuş ve mücadele öncesi şehrin bakanları üzerinden algı operasyonları düzenlenmişti. Saha içi yerine saha dışına taşınan bu polemiklerden Trabzonspor’un kendini iyi soyutladığını düşünüyorum.
Burada Trabzonspor yönetimini de duruşlarından ötürü kutlamak gerekiyor. Gereksiz polemiklerden uzak durup sadece işlerini yapmakla yetindiler.
Yani demem o ki oluşturulmak istenen yangına önceki yıllarda olduğu gibi bir odun da atmak yerine su dökmek tercih edildi.
Bunun bilincine varan oyuncu grubu ve taraftarlar saha içerisinde soğukkanlılıklarını gösterdi.
Bu mücadelenin şifresi zaten itidalli olmaktı. Hüseyin hoca da başta kaptan Sosa olmak üzere tüm ekibi soğukkanlıda davet etti, hatta bir cümlesinde “geriye düşseniz de soğukkanlılığınızı koruyun” şeklinde olmuştu.
Bu plan tıkır tıkır işledi, ligin iyi futbol oynayan takımlarından olan Fenerbahçe hemen maçın başında öne geçti.
Soğukkanlı kalan ve sakin oynayan Bordo Mavililer pozisyonları saha içerisinde panik olmadan ne yaptığını bilerek pozisyonları yakalayıp art arda 2 golü buldu.
İkinci yarıda da özellikle Ndiaye’nin bitmek tükenmek bilmeyen enerjisini söylemek gerekiyor. Eh be kardeşim tam aranılan adammış meğer ki. Cuk diye oturdu ve maçın hep gizli kahramanı olmayı başarıyor.
Sörloth ve Uğurcan’a diyecek sözüm yok anlar zaten bu ligin üstünde futbol sergiliyorlar. Guilherme’nin performansını da beğendiğimi ifade etmeliyim. Müthiş derecede takıma enerji kattı ve savunma özelliğini de ortaya koydu.
Sturridge ile değişmeli oynadılar. İyi başladı tutuk bitirdi bunu da alan bulamamasına bağlıyorum. Savunma hattı genel anlamda iyi görüntü çizdi, müdehaleler yerindeydi ancak Fenerbahçe’ye aşırı düzeyde topla oynama izni verilmesinden ötürü açıklar verdiler.
Şehir çok kritik bir virajdan geçti, büyük iş başardı. Burada taraftarın da inanılmaz rolü var. Maç sonu şöyle bir protokolün olduğu bölgeye geçtiğimde yöneticisinden taraftarına herkesin ağladığını gördüm. Duygu boşalması yaşayan şehir üzerindeki büyük stresi de böylelikle atmış oldu. Artık şampiyonluk yolunda daha kafası rahat bir takım izleyeceğiz.
Gelen takviyelerle rotasyonu daha da artacak olan Trabzonspor’a karşı farklı senaryolar ortaya koyacaklardır.
Siyaset diyeceklerdir. Yok o bakan onu dedi, şu bakan bunu dedi, şu vekil şöyle söyledi diyeceklerdir.
Efendiler burası Trabzon!
Tıpkı her şehrin bakanı kendi takımlarını desteklediği gibi Trabzonlular da Trabzonspor’u destekleyecektir.
Bunu alıp farklı farklı noktalara çekmek sadece çıkarcıların, fitnecilerin işidir.
Bu da böyle biline.