Kötü oynadığın maçları bazen oyuncu kaliten sayesinde kazanırsın. Trabzonspor’un ilk 11’inde yer alan oyuncuların çoğu henüz olgunluk dönemine ulaşmamış, potansiyelleri sebebiyle sahada olan isimler. Ancak bu maçta sonucu belirleyen unsur, oyuncu kalitesindeki farktı. Zira Çaykur Rizespor, taktiksel olarak maça çok daha iyi hazırlanmış ve Trabzonspor’u detaylı biçimde analiz etmiş görünüyordu.

Maçın başında Trabzonspor’un bulduğu erken goller, Rizespor’un oyun planını bozdu. Fakat savunma hatasından gelen golle birlikte Rizespor, planının etkisini sahaya yansıtmaya başladı.

Fatih Tekke’nin alametifarikası, top rakipteyken sistemli ve doğru şekilde uyguladığı ön alan presi; top kendisindeyken ise kendi yarı sahasından, hatta kaleden itibaren başlattığı ayağa pas oyunudur. Rizespor, Trabzonspor’un kendi sahasından pasla çıkma girişimlerine karşı ön alan baskısını çok iyi uyguladı ve bu baskı sonucunda Bordo-Mavililer’in yaptığı pas hataları, Rizespor’a ciddi gol beklentileri yarattı.

Kötü oynadığın maçtan üç puanla ayrılmak önemli ama asıl kazanım, bu maçtan dersler çıkarabilmektir. Bu düsturla biz de Fatih Tekke’yi biraz eleştirelim.

Fatih Tekke’nin oyun planında ısrarcı olduğu bir gerçek. Fakat bazen biraz daha gerçekçi, biraz daha pragmatik olmak gerekir diye düşünüyorum. Baskı altındayken pas yaparak çıkma planı, formsuz orta saha hattı ve pas bağlantılarında işlemeyen kanatların etkisiyle maç boyunca pek işlemedi. Bu durum da uzun süre baskı yememize neden oldu. Bireysel bir hata ile beraberlik golünü yemek an meselesiydi. Belki de o dakikalarda biraz daha uzun oynayıp ikinci topları toplamak gerekiyordu.

Fatih Tekke’nin oyun anlayışına, cesaretine ve taktiksel vizyonuna diyecek yok. Ancak oyuncu değişiklikleri konusunda da belki biraz destek alması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü birçok maçta, yapılan değişiklikler sonrası rakibi oyuna ortak ettik. Önceki haftalarda bu durum biraz kulübeden gelen oyuncuların kalitesiyle açıklanabilirdi ama bu akşam pek öyle değildi.

Takımın ortaya koyduğu kötü görüntünün aslında bir açıdan faydalı olabileceğini düşünüyorum. Çünkü alınan iyi sonuçlara ve toplanan puanlara rağmen, bu takım hâlâ kırılgan ve ciddi eksikleri olan bir ekip. Bu gerçek, camia açısından önemli bir hatırlatma niteliğinde.

Taraftarın da bu tabloyu doğru okuması gerekiyor. Gerçekçi olup beklenti çıtasını gereğinden fazla yükseltmemek lazım. Aksi hâlde yapılanmanın daha başında, bu pozitif atmosferin altında, genç oyunculardan kurulu bu takımı kendi yarattıkları başarının altında ezme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz.