DOĞUM KORKUSU: TOKOFOBİ

Her yeni hayat, bir kadının bedeninden geçerek başlar. Doğum, sadece biyolojik bir olay değil; aynı zamanda duygusal ve zihinsel açıdan da çok güçlü bir deneyimdir. Ama bazı kadınlar için doğum düşüncesi heyecan değil, derin bir korku anlamına gelir. Bu korku öyle yoğundur ki bazen çocuk sahibi olma isteğinin önüne geçebilir. Bu duruma “tokofobi” diyoruz.

Tokofobi, doğuma karşı duyulan yoğun ve günlük yaşamı etkileyen korkudur. “Tokos” doğum, “phobos” ise korku anlamına gelen Yunanca kelimelerden türetilmiştir. Kadın doğum uzmanlarının ve ruh sağlığı uzmanlarının zaman zaman karşılaştığı bu durum aslında sanıldığından daha yaygındır.

Tokofobi iki şekilde karşımıza çıkar:

  • Birincil tokofobi: Kadın daha önce hiç doğum yapmamıştır ama çocukluğundan beri doğumla ilgili yoğun bir korku yaşar.
  • İkincil tokofobi: Daha önce travmatik bir doğum yaşamış kadınlarda görülür. Zor geçen bir doğum, yaşanan sağlık sorunları gibi olumsuz deneyimler bu korkuyu tetikleyebilir.

Peki bu korku neden olur?
Bazen çevreden duyulan kötü doğum hikâyeleri, dizilerdeki abartılı sahneler veya medyada gördüklerimiz bu korkuyu besleyebilir. Bazen de geçmiş travmalar, kaygı bozuklukları ya da kontrol kaybına tahammülsüzlük gibi psikolojik nedenler rol oynar.

Hamileliği Nasıl Etkiler?
Tokofobi yaşayan kadınlar gebelikte genellikle sadece korkularına odaklanır. Sürekli kötü senaryolar düşünür, hazırlıklara yeterince yönelmez. Kaygı, çaresizlik ve umutsuzluk gibi duygular hâkim olur.

Bu sadece zihinsel bir durum değildir. Tokofobisi olan bir kadında titreme, çarpıntı, ağlama nöbetleri, uykusuzluk, yeme bozuklukları, hatta intihar düşünceleri görülebilir. Bu süreçte bazı kadınlar alkol ya da madde kullanımına da yönelebilir. Tokofobi, anne-bebek ilişkisini ve doğum sonrası dönemi de olumsuz etkileyebilir.

Doğum Anında Neler Olur?
Şiddetli korku vücutta bazı hormonları artırır, bu da doğumun ilerlemesini zorlaştırır. Rahim kasılmaları düzensizleşebilir, bebeğe yeterince oksijen gitmeyebilir. Oksitosin hormonu baskılanır ve doğum uzar. Araştırmalar tokofobisi olan kadınların doğumlarının daha uzun sürdüğünü gösteriyor.

Bu kadınlarda;

  • Acil sezaryene daha sık ihtiyaç duyulur,
  • Müdahaleli doğum oranı artar,
  • Ağrı yönetimi için daha fazla ilaç gerekebilir.

Tüm bu yaşananlar doğum sonrasına da yansır. Anne-bebek bağı zayıflayabilir, lohusalık depresyonu riski artabilir.


Tokofobi tedavi edilebilir. Öncelikle bu korkunun ayıp ya da zayıflık olmadığını bilmek gerekir. Bilgilendirme, nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri, psikoterapi ve destekleyici bir çevre bu süreci kolaylaştırabilir.

Türkiye’de birçok hastanede açılan Gebe Okulları, bu konuda önemli bir rol oynuyor. Kadınlar bu merkezlerde doğuma hazırlanıyor, korkularıyla baş etmeyi öğreniyor.

Unutmayın; doğum, bir kadının hayatındaki en özel yolculuklardan biridir. Korkularınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Konuştukça küçülür, anlaşıldıkça iyileşirler.