Aslan avını kaptı... Sırtlan sürüleri saldırıya geçti
Trabzonspor’u ekonomik olarak tarihi projeler ve hamleler ile refaha kavuşturmak, kulübün geleceğini garanti altına alarak sportif başarıyı yakalamak isteyen Başkan Ertuğrul Doğan, son olarak Bankalar Birliği’nden çıkarak Türkiye’de bir ilke imza attı.
Trabzonspor’u geldi 4 büyüklerin en tepesine yerleştirdi, kulüp bir anda Türkiye’nin ekonomik açıdan en iyi kulübü haline geldi.
Başkan Doğan, uzun yıllardır çözülemeyen ve kulüp için önemli bir yatırım olan Kartal Projesi’ni çözüme kavuşturdu. Kaldı ki bu alanı da dahil etmeden Sermaye Artırımı ile Bankalar Birliğine olan 2.7 milyarlık borcu kapattı.
Bu hamle ile birlikte Trabzonspor artık bankalara borçsuz bir kulüp haline geldi.
Kupalarına haciz konulmak istenen, borç içinde yüzen ve gelir bulunmayan bir seviyen Trabzonspor’u bu seviyeye getirmek nereden bakarsanız bakın muhteşem bir iş.
Bakıldığında şampiyonluğa bedel bir hamleden bahsediyoruz.
Belki şu an farkında olunmuyor ama gelecek adına yapılan bu hamle nesilden nesile konuşulacak ve Başkan Doğan’ın hakkı teslim edilecek.
Başkan Doğan ve yönetimi gecesini gündüzüne katarak, acımasız eleştirileri sırf kulübün menfaati için görmezden gelerek Türkiye’de herkesin takdir ettiği bir olaya imza attı.
Bu noktada kulübü ele geçirmek isteyen, kulübün başına istedikleri kişileri yerleştirmek isteyenlerin çeşitli oyunları ve hamlelerini ise tek kelime ile sırtlanlık olarak yorumluyoruz.
Neden diye soracak olursanız bizce de söz konusu kişilere, ‘Bugüne kadar neredeydiniz?’ diye sormak gerekmez mi?
Kıymetli isimler hariç her gelen Trabzonspor’un adından, namından, şanından yararlanıp kendi ekonomisi ve işlerini halledip kulübü borç batağına sokup gitti.
Trabzonspor’un geleceğinin garanti altına alınması sonrası Aralık kongresini fırsat görenlere, şimdiden çok çirkin işlere başvuranlara şunu söylemek isteriz: Sizlere en iyi cevabı şüphesiz kongre üyelerimiz verecektir.
Kongre üyelerinin vereceği her karara da her zaman saygı duyacağımızı ifade edelim.
Öyle ki kongreye kadar saha sonuçları ile sportif başarının olmaması için dua edenlerin hedefinde borçsuz bir kulüp haline gelmek üzere olan Trabzonspor’da cefanın, sefasını sürmek var.
Sizlere bir iddiadan da bahsedecek olursak; Trabzonspor’un aldığı 5 beraberlik sonrası bu kitlenin takımın saha içerisinde başarısız olması ve ekonomik anlamda yapılan tarihi hamlelerin anlam kazanmaması için çalışma içerisinde oldukları konuşuluyor.
Sırf bu yüzden Başkan Doğan ile TFF seçiminde tam destek verdiği Trabzonspor eski Başkanı ve TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun arasına nifak sokmak için akıl almaz oyunlar, eylemler, söylem ve hamleler yapıldığı yönündeki iddialarda camianın konuştuğu başka bir konu… Ne olursa olsun kimsenin Hacıosmanoğlu ile Doğan arasındaki bağı bozmasına müsaade etmemeliyiz.
Tepelerdeki bu organizasyonların sahaya hakem atamaları ve hakemlerin sahada takımımız aleyhine kullandıkları taktir haklarına bakınca daha iyi anlıyoruz.
Tabi Başkan Doğan ve yönetimi her şeyin farkında. Bunların çok yakın takip ediyor.
Başkan Doğan’ın ekonomik hamlelerinin sportif başarılar gelince ne kadar anlamlı olduğunu da herkesin göreceğinden eminiz.
Biz yine de şunu söyleyelim ki; göreve geldiği günü bırakın gelmeden önce yaşanan şampiyonluk ve asbaşkanlık döneminde akıl almaz bir ekonomik yük yüklenen Başkan Doğan tepkiler almasına rağmen ısrarla belirttiği ekonomik rahatlığı kulübe kavuşturarak aslanlar gibi avını kaptı.
Son maçtaki galibiyet ile de bu başarı da taçlanmış oldu.
Bu noktada Şenol hocayı da tebrik etmek gerekir.
Başta dediğimiz gibi bu başarılara nifak sokup borçsuz kulübün sefasını sürmek için bazı lobileri harekete geçiren sırtlan sürülerine ise, taraftarı ile bütünleşmiş Trabzonspor camiasının yaşayacağı güzel günleri, belki de gelecek yeni şampiyonlukları uzaktan izlemek kalmasını ümit ediyoruz.
Kimsenin avukatı değiliz, ama kulübü kurtaran böyle bir hamleye rağmen duyduğumuz şeyler ‘Bu nasıl iştir kardeşim bari bu zamanda yapmayın’ dedirten cinsten.
Tabi ki kongrede Trabzonspor’un büyüklüğünü madden ve manen taşıyacak isimler aday olabilir.
Bu manada gündeme gelen saygın isimlere her zaman saygımız sonsuzdur.
Ama kraldan çok kralcı bazı tiplerin operasyonel hareketlerini de görmezden gelemeyiz.
Başkan Doğan’dan ikinci bir hamle daha bekliyoruz, bir tüzük değişikliği ile kulübün yıllık ekonomisi bir limite bağlanıp üzerinde harcamana yapanlardan har vurup harman savurup transferleri babasının çiftliğinde gibi yapıp takımı oyuncu çöplüğüne çevirenlerden yaptıkları bu harcamaların tahsil edilmesi maddesi…
Yani Trabzonspor’a başkan olacak kişi madden ve manen bu kulübü taşıyacak, bu kulübe yakışacak kişiler olmalı.
Öyle her isteyen çıkıp ben adayım diyemeyecek.
Gerekirse gelen kişiye kaç milyon avro ile geleceksin, ne yapacaksın, ne üreteceksin, ne katacaksın denilecek…
Veya en üst limitte belirlenecek bütçe, bütçe aşımını kabul edip karşılayacak bir yapı ortaya koyulacak.
Sistem oturunca bu kulübe futbolcusu da başkan olur, teknik direktörü de…
Ama bu sistemsizlikle yarın es kaza önceden kulübü batağa sürüklemiş veya hiç tecrübesi olmayan siyasi lobi ile isim yapmış biri geldiğinde kulübü 3 sene yine eski haline çevirebilir.