Dünya sürekli değişiyor.

Her yeninin mutlaka eskidiği bu döngüde, hayatı daha yaşanabilir hale getirebilmek adına bilim insanları var gücüyle çalışmakta.

Bugün teknolojiyle harmanlanmış kitle iletişim araçlarının kişilerarası iletişimi taşıdığı nokta ortada.

Duygular artık gereksiz gürültülerle değil, temsil gücü yüksek, küçücük emojilerle bile kolayca ifade edebilmekte.

Misal, sosyal medya hesabınızdan bir kızgın emojisi paylaşıyorsunuz, takipçileriniz gergin olduğunuzu anında fark ediyor.

Kahkaha emojisi paylaşıyorsunuz, altına bir gülücük de onlar bırakıyor. 

Üzgün emojisi bırakıyorsunuz, görenler “Hayrola!” diyor.

Hepsi bu mu?

Tabi ki değil.

Çeşit çeşit, duygu emojileri var.

Düşüneni var.

Çılgını var.

Yorgunu var.

Hatta şapşallığın, rezilliğin bile sembolü mevcut.

Anlayacağınız birileri, insana ait hemen her hissi küçücük karakterlere sığdırabilmeyi başarabilmişmiş.

Adeta küresel bir dil halini almış bu sembollerle birlikte bugün dünyanın neresine giderseniz gidin karşınızdaki kişiye yaşadığınız duyguyu kırmadan dökmeden, sessiz sedasız aktarabiliyorsunuz. 

Peki.

Şimdi gelelim zurnanın zırtına.

Yani bizim cephede olan bitene.

Virgülden sonrasını yazmayalım.

Dünyada yaşayan 8 milyar insan mutluluğu hüznünü küçücük emojilere sığdırıp birbirleriyle sessizce paylaşmayı başarabiliyorken, sen ne diye havaya cephane boşaltıyorsun hemşerim!

Çocuğun doğuyor sıkıyorsun!

Askere gidiyor sıkıyorsun!

Terhis oluyor sıkıyorsun!

Evleniyor sıkıyorsun!

Çıkardığın gürültü patırtıyı geçtik…

Başkalarının canını tehlikeye atmakla nasıl mutlu olabiliyorsun?

Bencillik demek az kalır.

Bu kokuşmuş cehaletten ne zaman vazgeçeceksin?

Yetmedi boşu boşuna toprağa düşen onca masum can?

Bağında bahçesinde ekmeğinin derdinde olanlar...

Evladını kucağında yitiren annelerin feryadı hiç mi gelmez aklına? 

Sıktığın mermi sonsuzluğa gitmiyor.

Allah aşkına bu işin sonunu sen getir!

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. 

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin, ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün olduğunu…

Bu topraklar üzerinde Türkiye Cumhuriyeti‘nin sonsuza dek var olacağı ve ay-yıldızlı bayrağımızın ilelebet dalgalanacağını…

Türk Milleti’nin hiçbir şekilde vatanın bölünmez bütünlüğünden ve bağımsızlığından ödün vermeyeceğini…

Milli birlik ve beraberlik şuuru içinde sonsuza kadar bağımsız ve onurlu bir şekilde yaşayacağını bütün dünyaya ispat ettiği eşsiz zaferin yıldönümü olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın arife günündeyiz.

Başta, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını, bu şanlı millet için canlarını hiç düşünmeden feda eden aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, Zafer Bayramımızı canı gönülden kutluyorum.

Allah devletimize milletimize zerre zeval vermesin.