Trabzonspor’un yeni transferi Thomas Meunier, Adana Demirspor maçı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Thomas Meunier açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
Benim zaten hep yaptığım şey, kendimden beklentileri yüksek tutmak. VE omuzlarıma aslında bu yükü, tabiki yüklemek bir anlamda. Ama eğer şunu söylememi isterseniz: Gol ve asist katkısını direk bekliyor muydun, derseniz.
Benim beklentim bu yönde değildi. Benim beklentim olabilecek en iyi karşılığı verip, takıma her şeyimi verip takıma yardımcı olmaktı. Tabi bunun gol ya da asistle rastlanması, böyle destek vermek tabiki ayrıca sizi mutlu ediyor. Ama böyle başarılar kazandığınızda ya da takımınıza böyle katkılar da bulunduğunuzda bunun tek sorumlusu ya da tek başarılısı siz olmuyorsunuz. Takım arkadaşarınız da var.
Çok iyi takım arkadaşlarım var. Onlardan da çok iyi katkılar aldığımı ifade etmek zorundayım.
Oynadığımız futbolun da filozofi olarak takıma çok uygun olduğunu, takım arkadaşlarımızın nerede, ne zaman, nasıl yapması gerektiğini ve bütün hareketleri doğru yaptığını görebiliyorsunuz. Bu açıdan takım arkadaşlarımın hakkını vermek istiyorum. Eğer ben böyle katkıda bulunuyorsam bu onların bana yaptıkları yardım sayesinde.
Örneğin Pendik maçında oynadığımızda 2. Golde zaten bütün hareketlenmelerin, bütün arkadaşlarımın yaptığı koşular doğru. Bunlar tekrarlamış şeyler. Herkes bunun bilincinde olarak bunu yapıyor. Herkes de kendi görevinin farkında. Ve aynı zamanda tabiki burada övülmesi gereken noktalardan bir tanesi de takımda gördüğüm disiplin ve adanmışlık. Zaten bunları yaptıkça, takım arkadaşların kalitesi yükseldikçe hep beraber daha iyi işler çıkartıyorsunuz. Bende başarımı buna bağlıyorum. Takım arkadaşlarımın yardımı sayesinde…
Doğrusun söylemek gerekirse:
İçten içe, içimde bir santrafor oyuncusu, hocum oyuncusu var. 24 yaşına kadar aslında bu şekilde oynamıştım. Ön tarafta oynayan, hücuma daha fazla destek veren, hücumda daha fazla oynayan takım olmuştum.
24 yaşında, bir anda beni daha geride kullanmaya, bek oyuncusu olarak kullanmaya karar vermişlerdi. Aslında yeteneklerimi düşündüğünüzde, belki de benden en iyi faydanın bu şekilde olabileceğini düşündüler. Aslında onlara teşekkür etmeliyim. Belki başlarda çok da istemediğim, kabullenemediğim bu değişim sayesinde Belkçika Milli takımında, PSG’de Dortmund takımında oynadım, şimdi de Trabzonspor’da oynuyorum.
O değişim sayesinde hem yeteneklerimi daha iyi kullanma fırsatı buldum, hem de yapabileceklerimi, olan bütün gücümü takıma daha faydalı şekilde kullanmaya başladım.
Hedeflerden bahsetmiştiniz.
Bende buraya gelmeden önce hocamızla yapıtğımız görüşme sonrasında ikna oldum. Görüşme sonrasında aslında bu kararı almam, buraya katılma kararımı almam 5 dakika dahi sürmedi. Çünkü hocamızla yaptığımız görüşmede gayet özgüvenli, kararlı şekilde kendi takımının neleri yapabileceğini bana aktardı. Aslında bundan sonra çok fazla düşünmeme gerek kalmadı. 5 dakika içinde bu kararı almış oldum.
Hırsı seven birisiyim. Hırslı olan insanları seven birisiyim. Hocamızla yaptığımız konuşmada en az 3.’lük hedefi ve kupayı kazanacağımızı söyledi. Bunları ifade derken “deneyeceğiz, çabalayacağız” tarzı konuşmadı. Bunları “yapacağız” dedi. Bu da beni etkileyen şeylerden. Benim dearadığım şeylerden. Özgüven ve hırs etkileyen şeyler. Takım olarak neleri başarabileceğimizin, neleri iyi yapacağımızın farkındayız.
Türkiye liginin gerçekten hak etmeyen değeri görmeyen liglerden biri olduğunu ifade edebilirim. Büyük liglerde de oynadım. Ama o liglerin kalan liglerde, örneğini Yunanistan, Belçika ve Türkiye ligi olarak verebiliriz. Belçika liginde ne kadar yetenekli oyuncular çıktığını sizde görebiliyorsunuz. Bu liglerin hak ettiği değeri görmemesi ile birlikte Top 5 Ligde mücadele edecek oyunculara ve aynı kaliteye sahip olduğunu ifade edebilirim.
Hızlı adaptasyon süreci aslında şöyle oldu: Takımda bir çok yabancı arkadaşımız da var. Onlarla tecrübe edebileceğimiz, konuşabileceğiz, Fransızca, Almanya, Flemenkçe, İngilizce dillerini konuşabileceğimiz arkadaşlarımız var. Hem bu dilleri onlarla konuşabiliriz, Hem de iletişim konusu daha kolay oluyor. Türk oyuncularla İngilizce olarak istediğimiz her konuda konuşabiliyoruz. Burada herkes bizim iyi hissetmemize, odaklanmış durumda. Bende bunun karşılığını vermek istiyorum. Türkçe öğrenerek entegrasyonu hızlandırmak, takıma adaptasyon isteklerimden bir tanesi. Oynadığım her şehirde, gittiğim her yerde oranın dilini öğrenmek, sürekli yardıma ihtiyaç duymamak ve oranın bir parçası olmak için öğrenmeye çalışıyorum. Türkçe dersler almak adaptasyon sürecimi hızlandırdı.
Burada geldiğimde beklentimde çok daha iyi şehir buldum. Batı şehirleri gibi olan şehir. Modern herkes size yardımcı olmaya çalışıyor. Takım özelinde de antrenman tesislerimiz, sahalarımız, buradaki genel tesis yapısı, sağlık ekibi her şey çok profesyonel durumda. Her şey çok iyi durumda. Böyle şartları böyle imkanları bazen Dortmund’da bile görmüyorsunuz. Burada geldiğinizde her şartın gayet iyi hazırlandığını, görüyorsunuz. Burada zaten daha önce yapılan, ayarlanmış olan her şeyin oyuncular için son derece profesyonel manada hazırlandığını görüyorsunuz.
Dortmund taraftarları sahada olduğum her anda, her zaman takım için en iyisini yapmaya çalıştığım oyuncu olduğumun farkındalar. Bende bunu yapmaya çalıştım.
Tabiki çok kolay değil. Dortmund’ta başarılı olmak. Bayer Münih gibi dev takım var. Her zaman o harika eşleşmeyi bulamayabiliyorsunuz. Bazen istediğiniz gibi gitmeyebiliyor.
Dortmund ile beraber harika takımlar kursak, bazen çok iyi takımlar kursak işler istediğimiz gibi gitmediği zamanlar oldu.
Ama ben bireysel anlamda şunu ifade edebilirim. Dortmund’ta geçirdiğim aylar ve yıllar benim açımdan güzel zamanlardır. Çok hoş olarak hatırlayacağım.
Bu maalesef işimizin bir parçası. Bizim işimizde bazen işler istediğiniz gibi gitmez. Bazen bütün parçaları doğru yapsanız, kararları doğru alsanız işler istediğiniz gibi gitmez.
Dortmund’ta olan buydu. Herkes elinden geleni yapmaya çalıştı. Benim adıma da bu oldu.
Futbol taraftar grubumuz zaten buraya geldiğim ilk andan itibaren takım arkadaşlarımın bana bahsettiği ilk konulardan bir tanesiydi. Taraftar grubunun ne kadar tutkulu olduğunu, ekstrem seviyeler kadar sevebildiğini, takım arkadaşlarımdan duyan kişilerden birisiyim.
Hayatım boyunca durağanlığı seven biri değilim. İşler iyi gittiğinde, kötü gittiğinde görmek, taraftarımızın o anları bizimle yaşadığını görmek çok önemli. Bende tutkulu bir insanım. Taraftarları tutkulu görmek beni mutlu ediyor. Geldiğim ve öğrendiğim ilk şeylerden bir tanesi..
Dolu bir stadyumu görmek benim de en büyük beklentilerimden. Umuyorum Pazar günü dolu stat önünde, taraftarlarımızın bize vereceği destekle, o anları hissederek maçı yaşayacağız. Benim de futbolcu olma sebeplerimden bir tanesi. O tutkuyu hissetmek, sahada o enerjiyi taraftarlardan alabilmek. Benim adıma çok önemli. Pazar günü oynayacağımız maçta iç sahada taraftarlarımızla birlikte yaşayacağım.
Bir çok görüntü ve maçı izledim. Kupa maçlarında şampiyonlar ligi maçlarında, Fenerbahçe maçlarında, içerdeki önemli maçlarda taraftarlarımızın nasıl atmosfer oluşturduğunu gördüm.