Verdikleri derslerle öğrenci veya mezunlarına iş bulmayı neredeyse garanti eden Bilgisayar Bilimleri Bölümü, gelecek vizyonu açısından büyük önem arz ediyor…
Fen Fakültesi altında olduğundan dolayı bugün kadar pek de ön plana çıkmayan Bilgisayar Bilimleri Bölümünü biz de, Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Kesemen ile konuştuk.
Bölümün 16 kişilik kadrosu bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kesemen, “Bölümün şu andaki akademik olarak 16 kişilik kadrosu var. 3 Profesör, 1 Doçent, 8 doktor öğretim üyesi. 4 tane de araştırma görevlisi var. Bu Araştırma Görevlilerimizin de 3 tanesi doktorasını yapmış durumda. Yani akademik kadro olarak çok ileri düzeydeyiz. Dolayasıyla bu akademik kadro, zenginliğimiz tabi ister istemez Yüksek Lisans ve Doktora programlarına yansımaktadır. Dolayısıyla bölümümüzün kökleşmiş bir bölüm olduğunu söyleyebiliriz. Peki kök salmış bir bölüm ne demek. Bir bölümde lisans eğitimi tamamlamış öğrenci aynı bölümde Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini tamamlayıp aynı bölümde öğretim üyesi olduğunda o bölüm kök salmış olur. Biz şu anda kendi yetiştirdiği öğretim üyeleriyle oldukça kökleşmiş bir bölüm olmaktadır” dedi.
Bölümün adının değişmesi ile ilgili soruya ise Prof. Dr. Kesemen, “29 Mayıs’ta YÖK başkanlığından bir telefon geliyor: “Bölümüzün ismi değişmiştir” diye. Bölümümüzün ismi Bilgisayar Bilimleri olarak değişti. Tabi biz bir anda şok olduk. Böyle bir şey beklemiyorduk. Ancak bize sağlayacakları fırsatları görünce oldukça umutlandık. Çünkü Türkiye’nin geleceğinde bizim bir katkımız olacaktı. Bize ülkemizin gelişmesinde stratejik öneme sahip bir alanda hizmet etme fırsatı veren büyüklerimize ayrıca teşekkür ederiz.
Bilgisayar Bilimlerinin bölümü Pilot Bölüm olarak seçilmiş. Hükümetin 1 milyon Yapay Zeka Bilen Yazılımcı Yetiştireceğiz Projesi kapsamında bizi 5 üniversite ile pilot olarak gündeme almışlar: Trabzon’da KTÜ, Adana’da Çukurova, İzmir’de 9 Eylül, Ankara’da Ankara Üniversitesi, İstanbul’da da İstanbul Üniversitesi’ni pilot üniversite olarak seçiyorlar. Bunların Fen veya Fen-Edebiyat Fakültelerinde Bilgisayar Bilimleri Kurulması için girişimde bulunmuşlar.
Konuyu, ‘Neden böyle bir projeye ihtiyaç duyuldu” diye araştırdık. Her bölgede 1 üniversite seçilmiş. Bizler köklü bir araştırma üniversiteyiz. Mesela, etrafımızdaki şehirlerdeki üniversiteler KTÜ’den çıkmadır. Oradaki bütün akademik kadro, KTÜ’nün yetiştirdiği insanlardan oluşan kadrolardır. O çerçeveden düşünülerek Bilgisayar Bilimleri Bölümlerini tüm üniversitelere yayacaklar ancak, bunlara binaen yetiştirilecek akademisyenleri bizlere misyon olarak yüklemişler. Onun ötesinde zaten yazılım sektöründe bizi ön plana çıkarmak için böyle bir proje ortaya koymuşlar” diye konuştu.
Yapay zeka konusuna açıklık getiren Prof. Dr. Kesemen, “Yapay zeka ile ilgilenen bilim adamlarını araştırdığınızda, özgeçmişlerinde “Bilgisayar Bilimcisi” olarak yazar, Bilgisayar Mühendisi veya Yazılım Mühendisi şeklinde yazmaz. Bütün dünyada böyledir. Tüm dünyada yüzde 5’in altında Bilgisayar Mühendisliğinden bahsedilir. Bu iş Bilgisayar Bilimcilerinin yapmaktadır. Ancak Türkiye’ye gelince tam tersi olmuş, Bilgisayar Mühendisliği baskın hale gelmiş, Bilgisayar Bilimi ortada yok. Yani tüm dünyadan farklı olarak Türkiye’de Bilgisayar Mühendisliği gelişiyor. Onu da elektronikçiler kurduğu için biraz daha donanım ağırlıklı bölümler ortaya çıkmıştır.
Yapay zeka, 1950’de yeşermeye başlayan bir alan. Ancak yapay zeka 2010’lu yıllardan sonra bir parlama dönemi yaşadı. Özellikle Savunma Sanayinde kullanılması, cep telefonlarında uygulamalar, çevre sistemleri, otomatik ses algılama sistemleri bunlar gelişince yapay zeka gündeme bomba gibi düştü. Böyle olunca Bilgisayar Mühendisliği bu konuda isteneni verme noktası geri kalınca Yapay Zeka Mühendisliğini kurmak için girişimlerde bulunuldu.
ÖYLE BİR BÖLÜM VAR ZATENYapay Zeka Mühendisliği ile ilgili sosyal medya dolaşan bir röportajda, “Bilgisayar Mühendisliği varken, neden böyle bir bölüme ihtiyaç duyuldu?” Cevapta, “Bilgisayar Mühendisliği biraz daha donanım ve elektronik ağırlıkta olan bölüm. Biz biraz daha matematik ve istatistik ağırlıklı bölüm kurmak istedik. Onun için Yapay Zeka Mühendisliğini kurduk” O zaman cevabımız şu oluyor: Günaydın. Öyle bir bölüm var zaten (Bilgisayar Bilimleri).
GELECEĞİ KUCAKLAYAN BÖLÜMFen Fakültesinde olmamız, tanıtımızı birazcık geri bırakıyor. Halbuki biz, geleceği kucaklayan bir bölümüz. Dolayasıyla Bilgisayar Bilimleri bizim alanımız.
Bugün Yapay Zeka, Bilgisayar Bilimlerinin bir dalı olarak geçer. Yapay Zekanın en önemli ayaklarından birisi de Makine Öğrenmesidir… Makine öğrenmesi, tamamen istatistiği temel alarak gelişen bir bölüm. İstatistik Bilimi ile Bilgisayar Bilimi bir birinin içine girmeye başladı. Dolayasıyla birbirini destekleyince Bilgisayar Bilimcileri ile İstatistik Bilimcileri ortak çalışmaya başladı.
1993 YILINDAN GELEN VİZYONDolayasıyla bölümün 1993 yılında kurulduğundan, bu şekilde bir isim seçilmesi o zamanda geleceği gören kişilerin ne kadar isabetli bir tahminde bulundukları görülmektedir. Uzun bir süre de Türkiye’de tek bölüm olarak devam ettik. Başka İstatistik Bilgisayar Bilmeleri yoktu. Şimdi yeni yeni birkaç üniversitede İstatistik ve Bilgisayar Bilimleri bölümleri kuruldu. Ancak bizim 30 yıllık birikim, tatbiki onların çok çok ötesine geçebilmekte” ifadelerini kullandı.
30 YILLIK BİRİKİMProf. Dr. Kesemen 30 yıllık birikimin kendilerine ne kattığını ise, şu şekilde açıkladı:
“ 30 yıllık birikim bize ne kattı? İstatistik ile bilgisayarı iç içe birleştirmeyi başardık. Bizde yeni akademik kadro kazanan yeni öğretim üyelerimiz hem istatistik hem de bilgisayar alanında bu ikisini bir biriyle kaynaştırmış şekilde yetiştiler.
Bütün yöntemlerin arkasında muazzam bir istatistik birikimine ihtiyaç var. Yazılım ve Bilgisayar Mühendisi bu alt yapıya sahip değil. Bizim burada bir avantajımız var. Bu avantajımızı katma değere dönüştürmeye çalışıyoruz. YÖK’ün aldığı bu kararla birlikte teorik istatistik derslerini biraz daha azalttık. Ama uygulamalı istatistik derslerimiz hala devam ediyor. Müfredatımızı yeniledik. Bu konuda arkadaşlarla epey çalıştık. Neleri verirsek bu çocuklara mezun olduklarında iş bulabilecekler. Ülkemize ne tür bireyler yetiştirmemiz lazım, bu çerçevede derslere yaklaşıyoruz.
BÖLÜMDE VERİLEN DERSLERBilgisayar Bilimlerine girişle başlıyoruz, Yazılım Geliştirme, İstatistik Analiz Derslerimiz mevcut, Matematik derslerimiz mevcut, hata daha ileri matematik derslerini de müfredatımıza ekledik. Çünkü bizim çalıştığımız konular çok boyutlu uzaydaki matematiksel işlemlere dayanmaktadır.
Yapay Zekaya giriş, görüntü işleme, veri tabanı yönetimi, makine öğrenmesi, yöneylem, oyun geliştirme, metin madenciliği, kriptoloji, bilgisayar grafikleri, işletim sistemleri, web programlama, mobil yazılım geliştirme, bunlardan bazıları…
7 TRİLYON DOLARLIK SEKTÖR OYUN GELİŞTİRME, BİZİM BİRİNCİ HEDEFİMİZNormalde oyun geliştirme kısmı bizim hedeflediğimiz 1nci alan. Neden böyle bir şey dediler: Dünyada 7 trilyon dolarlık bir sektör. Ancak yapay zeka tabanlı oyun geliştiren bölüm yok. Yani bugün hangi sektör 7 trilyon dolarlık… Bizim burada böyle bir avantajımız var.
BİR YAZILIM ÜRETİYORUZ, DÜNYAYA SATIYORUZBir Bilgisayar Bilimcisi, oturduğu, yerden yazılım geliştiriyor ve tüm dünyaya satıyor.
Mesela 1 fincan ürettiniz, 1 kişiye satarsınız. 100 tane ürettiniz, 100 kişiye satarsınız. Ama biz bir yazılım üretiyoruz, milyonlarca insana satıyoruz. Ve sınır tanımıyor. İnternete koyuyoruz, bütün dünyaya satıyoruz. Böyle bir avantajımız var.
CARİ AÇIIĞI KAPATACAK KAPASİTEYE SAHİBİZŞu anda ülkemizin cari açığını kapatacak kapasiteye sahibiz.
YAPAY ZEKA BİLEN YAZILIMCI YETİŞTİRİYORUZEvet herkes oyun üretiyor ama siz bir adım öteye bir adım yukarı çıkmanız gerekiyor. Normalde liseyi bitirmiş bir öğrenci de oyun programı yazabilir. Ancak onun yapamayacağı şey, akıllı oyunlardır. Akıllı oyun dediğimiz oyunun arkasında bir yapay zeka olması. İşte o bizim işimiz. Bazen diyorlar, sizin Yazılım Mühendisliğinden ne farkınız var? Biz yapay zeka bilen yazılımcılar yetiştiriyoruz. Yazılımcılar mevcut olanı yazar ve geliştirir. Biz, olmayanı geliştirmeye çalışıyoruz. Bir problemle mi karşılaştınız yöntem geliştiriyoruz. Mühendis uygulamalıdır. Biz yöntemi alıp geliştirir ve katma değer olarak daha yüksek girdi elde edebiliyoruz.
MEZUN OLDUKLARINDA VEYA MEZUN OLMADAN İŞ BULABİLECEKLERCep telefonlarında binlerce yazılım geliştiriliyor. Biz neden bu alanda yokuz. Dolayasıyla bunu müfredatımıza zorunlu ders haline getirdik. Onun alanında çalışan, kendini geliştiren, Yüksek Lisans Öğrencilerimizi o alana yönlendirmeye başladık. Bu alanda yetişen her çocuk, mezun olduklarında veya mezun olmadan işlerini bulabilecekler”
Öğrencilerin web programlaması derslerinden sonra iş bulmaya başladıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Kesemen, “Mesela web programlama konusunda çocuklar ders aldıktan sonra iş bulmaya başlıyorlar. Oturdukları yerden, uzaktan hem derslerini takip ediyor hem de akşamları oturarak part time çalışıyorlar. Asgari ücretin üzerinde gelir elde ediliyorlar.
Yazılımcı bulunuyor ancak problemi çözemiyor. Yöntemi belli olsa oturup kodunu yazacak. Fakat ortada yöntem yok. Bu sefer işin içinden çıkamıyor. Ama biz probleme özel yöntem geliştiriyoruz. O alt yapıyı veriyoruz. Bunun ana nedeni bizim gördüğümüz istatistik ve matematik alt yapısı. Dolayasıyla bu alt yapıyı o teoriye geliştiriyor. Çünkü bilgisayar bilimlerinin arkasında matematik ve istatistik teorisi yatar. Ama teori eksik kaldığı zaman basit bir yazılımcı olursunuz.
MATEMATİK VE İSTATİSTİK BİRBİRİNE KARIŞTIRILIYORBazen matematik ve istatistik birbirine karıştırırlar. Aynı görünürler, ikisi de sayısal olarak görünür ancak felsefe olarak tamamen farklıdır. Matematik mantığın altında gelişmiştir. İstatistik, ölçü teorisinin altında başka bir dallanma gösterir.
Matematik bir bilimin kapısı olsa da istatistik bilim denizinde sizin pusulanızdır. Dolayasıyla biz o pusulayı Bilgisayar Bilimlerinde katma değere dönüştürüyoruz” diye konuştu.
İHA’NIN ARKASINDAKİ YAPAY ZEKAYI GELİŞTİRİYORUZYÖK’ün bir vizyon çizdiğini ve kendilerini de ön sıraya koyduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kesemen, “Bizde elektronik dersi yoktur. Donanımsal olarak bilgisayarı kullanıyoruz ancak, bilgisayarın çalışma sistemiyle ilgilenmiyoruz. Mesela İHA’ları kullanıyoruz, Robotik Çalışmalar var ancak biz elektronik parçaları satın alıyoruz. Sadece onun programlanması, akıllı yazılımlar geliştirmekle ilgileniyoruz. Mesela İHA yukarı çıktığında görüntüyü tespit etti, oraya gitti bomba attı.. İşte bunu yapan arkadaki yapay zekayı geliştiriyoruz. Yani ileri düzeyde bir yazılımcı yetiştirmek istiyoruz. Sıradan bir yazılımcı değil…” dedi.
Prof. Dr. Kesemen, bölümün geçmişi ile ilgili bilgiler vererek, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bölüm ilk kurulduğunda oldukça yüksek puanlarla öğrenci alıyordu. O zaman yetişmiş kadro fazla yoktu. Bölüm bir süre bocalama dönemi geçirdi. 2008’de bölüm oturmaya başladı. Son 5 – 6 yılda yeni elemanlarını yetiştirdi. Bu sene zarfında şu anda 12 tane öğretim üyesi, 4 araştırma görevlisi var. Dolayasıyla bu müthiş bir şey bizim için. Çünkü 3 öğretim üyesiyle bir bölüm kuruluyor. Bizde 12 tane var, üniversitedeki birçok bölümden ileri düzeydeyiz.
Bizim öğrencilerimiz veri analizi yapabilecekler. Veri analizinin arkasında yine istatistik ve bilgisayar yatıyor. Makine öğrenmesinin arkasında yine aynı.. Dolayasıyla bunların hepsinin birleştiği bir bölüm. Öğrencilerimiz 3. Sınıfta bile iş bulabilirler. Başkasına çalışmak istemiyor musun, bir tane laptop ve bir tane internet bağlantın mı var, bütün dünyaya yazılım geliştir sat. Para kazan..
- Bir bilgisayar bilimcisin ne kadar para kazanabilir. Sınır yok.. Basit düzeyde çalışan da olabilirsiniz veya geliştirdiğiniz oyun sayesinde büyük meblağlarda kazanabilirsiniz…- 60 öğrenci alıyoruz. Ancak yatay – dikey geçişlerle 90’ı buluyor.
- Bütün bölümlerden bize yan ve çift ana dal konusunda epey talep geliyor. - Yurt dışından bölümümüzü tercih eden öğrencilerimiz oluyor.- Şimdi yeni alınan kararlarla birlikte, epey miktar kişi daha geleceğini tahmin ediyoruz. Mekan olarak yeterliyiz. Öğretim üyesi olarak fazla fazla yeterliyiz.
- Öğretim üyesi sayısı fazla olunca ders yükümüz azaldı. Daha fazla öğrencilerle, Teknofest ve Tübitak projeleriyle ilgilenme fırsatımız oldu.
- Bir öğrencinin yetişmesinde en büyük katkı, öğretim üyesidir. Dolayasıyla öğretim üyesi size zaman ayıramazsa siz yetişmezsiniz. Biz burada öğrenciyle bire bir ilgilendiğimiz için, daha iyi bir öğrenci yetiştirme alt yapımız mevcut.- Biz sektör olarak veya meslek olarak girmediğimiz alan yok. Tıp’a giderseniz biz varım, Zanayiye giderseniz biz varım, Tarıma, Eğitime, Mühendisliğe giderseniz biz varım. Hukukta bile el atıldı.. “