Bir hikaye vardır; vakti zamanında devenin birine "boynun neden eğri?" diye sormuşlar, deve de hiç uzatmadan özet geçip "nerem doğru ki!" şeklinde cevap vermiş. Aslında soru ne kadar anlamsız ise cevap da bir o kadar çaresiz...
Trabzonspor'un ki de o misal! Ne yazabiliriz ki bu maç için? Hangi birini eleştirsek?
Uğurcan'ın amatörce yediği ilk golü mü eleştirelim? 3 golde elek elek dökülen defans mı irdeleyelim? Mehmet, Enis, Abdülkadir'le oyuna başlamadığı gibi tek iş yapacak olan Teklic'i oyundan alan hocayı mı sorgulayalım? Ya da vasat altı transferlerle tarihin en kötü kadrolarından birini kuran başkan ve yönetim kurulunu mu hesaba çekelim? Anlayacağınız say say bitmez...
Şimdi mağlubiyetin hesabını sorsak ve eleştiri getirsek, Trabzonspor da çıkıp deve gibi demez mi ki "ne konuşuyorsun nerem doğru?" diye.
Vahim durum sadece Rizespor mağlubiyetinden ibaret değil aslında. Trabzonspor şuan çıkmaz bir sokağa giren, freni patlamış kamyon gibi... Kaza geliyorum diyor adeta ya da geldi bile! Bu kazayı sadece iyi transferlerle durdurabilirsiniz ve eldeki kalıntılardan kurtularak.
Köşe yazım an itibariyle bitti gibi görünüyor ama bir konuya değinmezsem bu gece gözüme uyku girmez! Kısa ve net yazacağım, 1.5 yıldır Bardhi bu takımın formasını giyiyorsa çok da konuşmaya gerek yok aslında...
Evet, şimdi bitti yazı!