Elazığspor 18 maçta 3 kez galip gelmiş, üstelik ligimizin en fazla gol yiyen takımlarından birisi. Böyle bir takıma karşın Trabzonspor 3 golü kendi kalesinde görüyorsa konuşacak hiçbir sözümüz yok. Şu an gelinen noktada Trabzonspor artık üst sıralar söylemini bırakmak durumunda.
Çünkü küme düşmemeye oynayan Elazığspor ile puan farkı sadece 4. Maçın ilk yarısında Elazığspor orta alanı çok boş bıraktı. Trabzonspor orta alanı çabuk geçtiği anlarda gol pozisyonları üretti. Olcan, Vittek ve Adrian ile değerlendiremedikleri pozisyonlar var. Elazığspor'un orta alan yetersizliği ve savunma oyuncularının bireysel hatalarını göz önüne getirdiğimizde Trabzonspor'un hücumda daha etkin görüntüler vermesi gerekirdi. Fakat hücum oyuncuları arasında sezon başından beri yaşanılan iletişimsizlik sonucu daha üretken olamadılar. Elazığspor ise Trabzonspor'un en yumuşak karnı olan sol kenardan ataklarını geliştirdi. Serdar, zaman zaman Köksal ve savunmadan hücuma çıkan Adem bu kenardan sık sık Trabzonspor savunmasının arkasına sarktılar. Elazığspor'un kazandığı golden önce Adem topla buluşmadan önce Aykut'un orta sahada kademe yapması gerekirdi. İlk yarıda Trabzonspor adına en önemli katkı yapan oyuncu ise Zeki idi.

COLMAN STOPER OLDU!
İkinci yarı ise tam bir trajediydi. Halil gibi sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan bir oyuncu dururken Aykut'un dışarıya alınması çok yanlış tercihti. Alanzinho ile kaçırılan golden sonra Celustka'nın kırmızı kartı ve ardından yapılan oyuncu seçimlerini anlayabilmemiz son derece zor. Colman savunmanın göbeğinde, Alanzinho sol bek! Bu görüntüden sonra çok farklı bir skorun ortaya çıkmasını doğal karşılamak gerekiyor. Artık, görünen o ki bundan sonraki günler Trabzonspor için hiç de istenilen gibi olmayacak. Herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiği düşüncesindeyim. Yoksa ligin sonunda kimsenin düşünmek bile istemediği bir görüntü ortaya çıkabilir. Artık takke düştü kel göründü.