Ofspor kalibresinde olan Ruzemberok'a karşı 2 maçta 14 net gol pozisyonu verildiğinde ilk sinyaller yanmıştı aslında... Bu sinyaller Rapid maçlarında selektöre kadar döndü. Kısacası herkes acil tuşuna basmıştı fakat sadece Abdullah Avcı ve Ertuğrul Doğan hariç...

Kötü gidiyorduk, gelecek adına hiç ümit yoktu, futbolu çok iyi bilen Trabzonspor taraftarı bu durumu ayan beyan görüyordu ama başkanımız ve hocamız tarafından sürekli geleceğe dair hayal kurdurma açıklamaları geliyordu.

Ne acıdır ki bu hayal kurdurma ve zaman kazanma açıklamaları Gallen faciasından sonra da devam ediyor.

Şimdi soranlar olabilir "Gallen maçında direğe takılmasaydık yine böyle düşünecek miydin?" diye, az önce söylediğim gibi Trabzonspor taraftarı futbolu iyi bilir, biz bırakın Gallen'i Rapid'i de ellesek futbol adına gelecekten ümitli olmayacaktık. Çünkü hem bu sezon ve hatta şampiyon olduğumuz sezonun son 10 haftasından itibaren bu takım top oynamıyor. Ne oynadığının tam bir açıklaması yok!

Her şeyin özeti olabilecek tek bir soru sormak istiyorum; Gallen maçının 30 dakikalık uzatma bölümünü neden rölantide oynadık?

Şimdi şapkayı tam da önünüze koyma zamanı! İstediği transferlerin %90'ı gerçekleşmesine rağmen asla Trabzonspor seviyesinde olmayan takımlara elenen Abdullah Hoca da şapkayı önüne koyacak, başkanlık sürecinde saha içi başarıdan geçtik keyifli bir futbol izletilmesi için gerekli hamleleri yapamayan Trabzonspor'un başkanı Ertuğrul Doğan da şapkayı önüne koyacak.

Çok fazla zamanınız kalmadı, yoksa bu taraftar şapkayı önünüze koyacak...!