Bolu’daki feci yangın hepimizin yüreğini yaktı. 78 can gitti, 36'sı çocuk... Nasıl bir acı bu, tarifi bile yok. Ama gelin görün ki, herkes topu birbirine atıyor. Sorumlular belli ama kimse hesap vermiyor. İnsan sormadan edemiyor: Başka bir ülkede olsa bu olaydan sonra neler olurdu?
Ama bizde? Bir tane bile yetkili çıkıp istifa etmiyor. Konu köprünün altından akan su misali unutulmaya doğru gidiyor.
Derken, güzelim Uzungöl bir anda gündeme oturdu. Yangın ahşap bir otelde çıktı diye, herkes şimdi de Uzungöl’e çevirdi namluyu. Sanki tek sorun oradaymış gibi.
Hayır, sorun sadece Uzungöl değil! Trabzon'un dört bir yanında yangın merdiveni olmayan, ruhsatsız, denetimsiz onlarca işletme var. Peki bunlar neden denetlenmiyor? Valilik, belediyeler ve ilgili kurumlar neden sessiz?
Zaten Trabzon Valiliği daha önce de bazı tesislerin kapatılmasına karar verildiğini ama bir el tarafından korunduğunu ima eden açıklamalarda bulunmuştu. Kim bu "el"? Kim koruyor bu işletmeleri? Kimlerin göz yummasıyla insanlar buralarda konaklamaya devam ediyor?
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve ilçe belediye başkanlarına buradan sesleniyoruz:
Bu yangın kader değil, cinayet! Göz göre, bile bile gelen bir felaket!
Eldeki belgeler ne diyor? Hangi tesisler eksik? Kaç tanesi ruhsatsız? Bunlar neden hala açık?
Uzungöl, elbette ki önemli bir turizm merkezi ama oraya suçlu gibi bakmak yerine "Uzungöl’de sıfır sorun" hedefi koyup, burayı dünyanın en güvenli turizm noktalarından biri haline getirmeliyiz. Göz böyle bakınca çok daha güzel görünür.
Ama sadece Uzungöl değil, Trabzon genelinde turizm tesisleri artık harbi harbi denetlenmeli! Bir faciadan ders almak için yeni bir facia beklenmemeli!
Eğer bir yangın daha çıkarsa, sorumlu olanlar sadece işletme sahipleri değil, denetlemeyip göz yumanlardır da!
Bu konu, bir şehir meselesidir, bir insanlık meselesidir.
Hadi bakalım, el mi yaman, bey mi yaman!