Çocukluğumuzun hastalık derecesinde, vazgeçilmez eğlencelerinden birisi olan Yılbaşı tombalalarını hatırlarız hepimiz.

Tombala oyununda sayıların yazılı olduğu kağıtlara kartele adı verilir.

Genellikle bezden yapılan bir torbaya 1'den 90'a kadar sayıların yazılı olduğu taşlar ya da küçük ve eşit büyüklükteki kâğıt parçaları konur.

Ayrıca bu rakamların rastgele yazılı olduğu 24 veya 30 dikdörtgen biçimli kart oynayanlara 1 veya daha fazla sayıda dağıtılır.

Bu kartlardaki sayılar genellikle üç satırdan oluşur. Oyunda bir kişi tombala torbasını alır ve sırayla sayı çekmeye başlar.

Bu kişi de karta sahip olabilir ve numaraları kendi kartından takip eder. Torbadan çekilen her sayı yüksek sesle okunur ve eğer kartında bu numaraya sahip olan varsa numaranın üzeri küçük ve boş kâğıt parçasıyla kapatılır.

Torbadan çıkan hiçbir sayı karttakiyle uyuşmayabilir,

Bu durumda oyuncu kazanamaz, ancak tombala bitinceye kadar oyuna devam eder.

Bir kart üzerindeki bir satır tamamen kapatılırsa buna "birinci çinko" denir ve kişi isterse bunu yüksek sesle duyurur.

İkinci sıra dolduğunda "ikinci çinko", kâğıdın tamamındaki numaralar kapatılırsa "Tombala" diye bağırılır.

Tombala diyen ilk kişinin kartı kontrol edilir ve varsa ödül verilir. Aynı anda tombala yapan kişiler ödülü paylaşır.

Oyunda temel noktalardan biri, tombala torbasının iyi sallanarak numaranın çekilmesidir; aksi halde sıralı sayılar üst üste gelebilir.

Tombala oyunu daha sonra kahvenelerde
( Özellikle şimdiki iş Bankası aralığında ki Güven partisi lokalinde )
oynatılmaya başlanmıştı.

Özellikle Ramazan aylarında inanılmaz çok sayıda müşterisi vardı.

Öncelikle evlerde masumane bir yılbaşı eğlencesi olarak başlayan Tombala oyunu,

Belli bir süre sonra her tarafta lokallerde, derneklerde, kahvehanelerde oynanmaya başlanınca,

Para karşılığında oyun (kumar) oynanıyor gerekçesiyle
bütün lokallerde, derneklerde ve kahvehanelerde yasak edilmişti.

Aslında doğru olanı da yasaklanmasıydı.
Uzun bir süre meraklılarının vazgeçilmez ve hastalık derecesinde olan tutkularından da birisiydi tombala oyunu.

Siyah beyazlı yetmişli yıllarda meşhur sigara tombalacıları da aynı şekilde çalışırdı,

Belirli bir para karşılığı bir
yada birkaç kart alıp,
torbadan numara çekersiniz,

Kartta çektiğiniz numara varsa,
sigarayı yani özellikle Kent Marlboro ve PalMall sigaralarından birisini alırdınız.

Yetmişli yıllarda
yabancı menşeli sigaraları bırak bulundurmayı
(özellikle Kent Marlboro PalMall)
alma şansımız bile neredeyse hiç yoktu, zaten kanunen de yasaktı.

Bu kadar basit görünsede, göründüğü gibi o kadar da basit değildi herşey.

Bu tür bireysel çekilişlerin hilesi hurdası elbette olacaktı,
ne yazık ki torbacılardan çekilişlerde sigara kazanmak için meraklı sayısı azımsanmayacak kadar fazlaydı.

Bazı tombalacılar matbaada özel olarak bir karttaki sayıları ya tamamen tek,
ya da tamamen çift olarak bastırırlardı.

(aslında karışık olması gerekir)

Elindeki torba da iki göz vardır, biri tamamen tek numara, diğeri çift numara,

Müşteri tek rakam olan kartı alırsa el çabukluğuyla çift rakamın olduğu tarafı uzatır, aynı şekilde çift rakam olan kartı alırsa tek rakamın olduğu tarafı uzatır, Müşteri ne kadar çekerse çeksin kazanması olanaksızdır işte bu tür hileli torbaya da tombalacılar arasında İZMİR TORBA denirdi.

İzmir torba o kadar yaygındı ki Kalabalık sokakların köşe başlarında, Vapurlar da, sinema ve maç günleri stad önlerinde bile gün içerisinde bu işi yapan en az üç beş kişi görürdük.

Eski fuar alanı içinde lunaparkın girişinde (şimdi ki ASKF binasının olduğu yerde ) tombalacı Ali İhsan ağbi vardı.

İşinin ehliydi ellerini öyle çabuk hareket ettirirdi ki görme şansımız bile yoktu.

İnsanın içine merak girmesin, girince ve görünce de denememe gibi bir şansı olmuyor du maalesef.

O zamanlar yetmişli yıllar da sokakların vazgeçilmez mihenk taşlarıydı tombalacılar.

Zamanın hızla dönen çarkları arasında onlarda öylece yok olup gittiler.

Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık sanırlarmış.

Hayatın içerisinde daha iyi olmak için çabalamayan mesleklere zaman asla acımaz.

yaşam içerisinde belli zaman dilimleri içersinde kaybettiğimiz bir çok meslekler vardır,

Tombalacılıkta öylesine bir meslekti işte.

Kalın sağlıcakla...