Kötü oyunla Antalyaspor'u mağlup edebilirsiniz, hatta bu şekilde yenebileceğiniz 2-3 takım daha var ligte ama etkisiz Galatasaray karşısında pozisyon dahi bulamazsınız, hatta bırakın pozisyonu kaleyi bulan şutunuz bile olmaz. Bu problemin ana sebebi ise kadro yetersizliği...
Aslında durum öyle vahim ki 90 dakika boyunca 1 tane Galatasaraylı taraftar bile maç için endişe etmemiştir. Aynı şekilde 1 tane Trabzonsporlu taraftar bile beraberlik için dahi umutlanmamıştır. Pek tabiki bunun da sebebi kadro yetersizliği...
Galatasaray'ı Avrupa maçlarında izledik. Vasat takımlara karşı, ecel terleri döktüğü dakikalara şahitlik ettik. Hemde kendi evindeki maçlarda dahi... Fakat bu maçta Trabzonspor'un 5 dakika bile olsa Galatasaray'ı zorladığını gördünüz mü? Elle tutulur bir organize atağa şahitlik ettiniz mi? Cevaplar tek bir ağızdan aynı olsa gerek, "hayır"! Yine tekrara düşeceğiz ama bunların da ana sebebi kadro yetersizliği...
Evet, Başkan Ertuğrul Doğan ve yönetimi mali anlamda alkışlanacak işlere imza attılar. Yapılan ve yapılacak olan sponsorluk anlaşmaları, Trabzonspor'un geleceğine harika bir yatırım. Belki de bunu en iyi yapan yönetim, şuan ki yönetim olabilir.
Ama... İşte bunun bir de koskocaman "ama"sı var! Diyelim ki kuymak yapacaksınız; mısır ununuz çok iyi olmalı, tereyağının kalitesi de önemli, hatta kuymağı pişireceğiniz tava bile... Ertuğrul Başkan ve yönetimi de kuymağı bu kısma kadar çok iyi yaptılar fakat unuttukları bir şey var ki kuymak peynirsiz takım da transfersiz olmaz! Kuymağa öyle her peyniri koyamayacağınız gibi Trabzonspor'a da her oyuncuyu alamazsınız. Kaliteli oyuncu yoksa takım da yok!
Bizi kuymaksız bırakma Ertuğrul Başkan! Al şu iyi peynirlerden...