Pehlevan, TMO'nun 9 Nisan 2025 tarihinde kabuklu fındık satışı ihalesi açarak, fındık fiyatlarındaki yükselişi engellemeye çalıştığını savundu. "Çiftçinin kara gün dostu olması gereken TMO, üreticiyi değil, konforlu odalarda oturan patronları mutlu etmeyi hedefliyor," diyen Pehlevan, kurumun piyasaya müdahalesiyle hem üreticinin hem de devletin zarar ettiğini vurguladı.
Pehlevan, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Toprak Mahsulleri Ofisi, yıllardır sahnelenen 'üreticiyi mutsuz et' senaryosunu bir kez daha hayata geçiriyor. Üreticinin alın teriyle kazandığı fındığı değersizleştiriyor. Oysa yapılması gereken, fındık alımının TMO üzerinden değil, üreticinin örgütü olan Fiskobirlik üzerinden yapılmasıdır. 90 yıllık tecrübesiyle Fiskobirlik, üreticiyi tekelleşmeye karşı koruyacak en güçlü yapıdır."
TMO'nun sattığı fındığın yine büyük aktörlerin eline geçtiğine dikkat çeken Pehlevan, bu satışların ardından fındık fiyatlarında yaşanan düşüşlerin çiftçiyi büyük zarara uğrattığını ifade etti. Fındık tarımının sürdürülebilirliği için acil adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Pehlevan, şu çağrıda bulundu:
"Fiskobirlik’in işlevsel hale getirilmesi ve rekabetin korunması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. TBMM'de iktidarı ve muhalefetiyle fındığın MİLLİ ve STRATEJİK ürün kapsamına alınması için harekete geçilmelidir."
Türkiye'nin dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75'ini karşıladığını hatırlatan Pehlevan, bu ürünün 16 ilde, 123 ilçede, 3 bin 200 köyde 500 bin çiftçinin geçim kaynağı olduğunu belirtti. Dolaylı etkileriyle birlikte fındığın 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendirdiğini söyleyen Pehlevan, "Bu kadar büyük bir alanı kapsayan bir ürünün politikaları oluşturulurken daha hassas ve üretici odaklı olunmalıdır," dedi.
Son olarak Pehlevan, TMO yetkililerine şu soruyu yöneltti:
"Bin bir emekle toplanan fındığın satışını kendi ticari işletmeniz olsa yapar mıydınız? Üreticinin hakkı bu kadar kolay mı gaspedilir? Konforlu odalarınızda rahat uyuyabiliyor musunuz?"