Sonbahar sanattır diğerleri mevsim.
Bir mevsimin yok oluşunu seyrederken, hüzünlenir alır getirir sizi unutamadığınız diyarlara.
Hava puslu, soğuk
Kırlar koyu, kırmızı
Saman sarısı, ölü yeşil.
Kış gelmek üzere oysaki gönül,
Kışa girmeye hazır değil.
Tabiatın güzelliklerinin mevsimsel kavramları vardır.
Her mevsimin kendine özgü bir hikayesi varsa sonbaharın üç tane hikayesi vardır.
Yok oluş, Hüzün ve Sanat.
Yokoluş !!!
Mevsimlerden, mevsimlere geçerken tabiatın kuralları içinde kendi kendini yenilemesi olayına denir.
Hüzün !!!
Sonbaharın gelişiyle doğanın geri dönüşümüyle başlar, kışın karaltıya döner, ilk baharda umutlar tazelenir doğa yeniden canlanır, insanın içini tarif edilemeyecek duygular sarar.
Hayat bir döngü değilmi !!!
Kurallar içerisinde bir şekilde dönüyoruz ve dönüşüyoruz zaten.
İnsanoğlunun geri dönüşümü yaşamın kuralları gereği maalesef yok,
Geri dönüşümü mevsimler arası geçişlerde, kusursuz ve mükemmel yapabilen sadece ve sadece tabiat Ana'dır.
Her mevsimin kendine münhasır özellikleri ve güzellikleri vardır.
Sonbaharın güzelliklerini hissetmek, yeniden doğmak için, yok oluş hikayesini hüzünlenerek seyredebilmeyi iyi bilmeliyiz.
Mutluluk yaşanmaz hatırlanır,
Bu, böyledir.
Yaşarken genelde farkında olmayız mutluluğun. Üstünden yıllar, yıllar geçer, alalade, bir anda burnuğumuzun direği sızlar ve şöyle deriz,
"Vay be ! ne güzel zamanlarmış"
Hayat mutlu olunan üç beş andır !...
Sanat...
Yazılan duygu dolu, şarkıların ve şiirlerin büyük bir kısmı sonbaharın hüzün veren, güzelliklerine yazılmıştır.
çok değerli, manzara içeren yağlı boya tablolara dikkatle bakarsanız genellikle sonbaharın eşsiz güzelliklerini çizmişlerdir sanatçılar.
Yok oluşun, hüznün ve sanat'ın yanında, kodesbanalıkta vardır sonbahar da elbette.
Geçmişten, bugüne kadar
değişmeden gelen alışkanlıklarımızla
Sonbaharın hemen başında kışa hazırlık için TRABZON'da yapılan kodesbanalıklar.
Anarşit domates ve kapya biber'den yapılan onlarca kavanoz, salça ve salamura,
Cam kavanozlarda tuzlanarak genellikle palamuttan ve hamsiden yapılan lakerdalar,
(Yazın özellikle sütlü taze incir yaprağıyla üzeri örtülüp haşlanan tuzlu palamut ve tuzlu hamsinin tadına doyamazsınız)
Şimdilerde süslü mekanlarda, binlerce lira parayı fuzilice harcayarak, tamamen reklam amaçlı yapılan, topluma hiç katkısı olmayan proğramların, çok şey bildiğini zanneden, nasıl yapmışta lafta gurme olmayı başarabilmiş, gurmeler bile bu damak çatlatan lezzeti bilemezler.
Ben onları gurme olarak görmüyorum zaten.
Kışın yenilmesi için açılan el emeği göz nuru yüzlerce yufkalar,
(kıymalı, peynirli yufka, yufka tatlısı, yufka makarnası) kesinlikle her eve lazım. (Bugün bir tost çay bahçelerinde bile ikiyüz liradan başlıyor) oysaki evlerimizde tamamen doğal bir şekilde açılan yufkalardan yapılan peynirli gözlemeler, dışarıda yediğimiz tost'larla kıyaslanma bile kıyaslanamaz.
Kilerlerimizin vaz geçilmez demirbaşlarından Beyaz lahana, salatalık ve fasulye turşuları. Özelllikle belirtmeden geçemeyeceğim en iyi fasulye turşusu Alman fasulyesinden kurulan fasulye turşusudur.
(Turşulara uzun süreli dayansınlar diye şimdilerde limon tuzu koyuyorlar, sakın koymayın !!!
turşunun salamurası, su, tuz ve sarmısaktır, gerisi teferruattır)
Kestane kabağı, kabuklu fındık ve Trabzon hurması v.b. saydıklarımın tamamı Eylül'de sonbaharı karşılarken kışa hazırlık için annelerimizin yerel dilde ifade etmek gerekirse kodesbanalığıyla alakalıdır.
Kestane kabağı Trabzon mutfağının vazgeçilmezlerinden bir tanesidir. Kabağın kuru ve kaliteli olmasını anlamak için kabağa toplu iğne batırın eğer batırdığınız iğne zor çıkıyorsa kabak pişirilmeye hazırdır.
Kabağın kabuklarını keserken yeşil tarafı atılmamalı, kabağa koyulacak şekere ve sonrasında pişirilmesine çok dikkat edilmeli, özellikle de fırınlanmasına hassasiyet gösterilmelidir.
Her sonbahar yaprağı, bir vedanın sessiz çığlığıdır.
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
değmez, bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saçlarını güneşte kurut !
olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın.
nemli, ağır kızıltılar…
Sevgilim, sevgilim,
Mevsim Sonbahar.
Kalın sağlıcakla...