30 Mart tarihinde başlayan kapıda vize uygulaması 2024 sonunda bitiyor. Özellikle Türkiye’ye yakın olması ve fiyat anlamında ucuz olması açısından bu yıl içerisinde pek çok Türk, Yunan adalarına akın etmişti. Bu kapsamda Yunanistan cephesinden yeni bir hamle geldi.

Türk vatandaşlarının bu yıl en çok tercih ettiği yurt dışı destinasyonlarının başında Yunan adaları yer aldı. Hem Türkiye’ye yakınlığı hem de sunduğu fiyat avantajı ile birlikte tatil planı yapanların ilk adresi Yunan adaları oldu.

Kuzey Ege Bölge Valisi Konstantinos Moutzouris, önümüzdeki yıl Türkiye'den gelenler de dahil olmak üzere Schengen üyesi olmayan ziyaretçilere yerinde seyahat vizesi verilmesi olasılığının genişletilmesi konusunu gündeme getirdi ve bunu hükümete iletti. Moutzouris’in teklifini hükümetin kabul ettiği ve Avrupa Birliği'ne zamanında ileteceğine dair güvence aldığı belirtildi.

10 ADA İÇİN KAPIDA VİZE

Halihazırda Türk vatandaşları Sakız, Midilli, Rodos, Sisam (Samos), İstanköy (Kos), Kızılhisarlı (Meis) Patmos, İleriyoz (Leros), Kilimli (Kalimnos) ve Sömbeki (Simi) isimli 10 adaya kapıda vize yolu ile gidebiliyor.

Son dönemde Türk vatandaşlarının Yunan adalarına gitmesiyle birlikte Bodrum, Çeşme gibi yurt içindeki önemli turizm destinasyonlarında yoğunluk azalmıştı. Hatta Türk işletmecilerin bile Yunan adalarında dükkan açtığına dair haberler gündeme düşmüştü. Kapıda vize uygulamasının devam etmesi iç turizmi nasıl etkiler? Yunan adalarında konaklama dahil fiyatlar yurt içine göre ne kadar ucuz?

YUNAN ADALARINA KAÇ TÜRK VATANDAŞI GİTTİ?

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıkladı. Bağlıkaya konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’den Yunan adalarına kapıda vize uygulaması toplam 10 adayı kapsıyor. Uygulama kapsamında bu adaların tamamına giden vatandaşlarımızın sayısına ilişkin elimizde net bir veri maalesef bulunmuyor. Bununla birlikte uygulamanın başladığı Nisan ayından Ağustos ayı sonuna kadar olan dönemde Midilli, Sakız ve Samos Adaları’na kapıda vize ile giden vatandaşlarımızın sayısının 54.373 kişi olduğu Yunanistan makamlarınca açıklanmış durumda.

‘YÜZDE 30 FİYAT AVANTAJINA SAHİP’

Ülkemizde enflasyondan kaynaklı olarak maliyetlerin artması ve bunun da turizm sektöründeki fiyatlara etkisinin yanı sıra döviz kurlarının seyri ister istemez Türkiye’deki turizm tesislerinin rekabet gücünü azalttı. Bu sene yaz döneminde özellikle de Temmuz ve Ağustos aylarında Türkiye’deki turizm tesislerinin fiyatları rakip ülkelere nazaran daha yüksek kaldı. Bu durum Türkiye’deki tesislerde yaz dönemi doluluklarının hedeflenen seviyelerde gerçekleşmemesine neden oldu.

Yunan adalarında daha çok küçük butik otel ağırlıklı bir yapının olması, bizde ise buna karşılık kitle turizmine dönük daha büyük tesis altyapısı fiyatlamaları da etkileyen unsurlar arasında yer aldı. Tüm bu parametreler dikkate alındığında Temmuz, Ağustos döneminde Yunan adaları ortalama yüzde 30 civarında fiyat avantajına sahip oldu.

‘İÇ PİYASA EYLÜL-EKİM’DE HAREKETLENDİ’

Türkiye’de eylül ve ekim aylarında uygulanan rekabet edilebilir fiyatlandırmalar ülkemizdeki dolulukları da olumlu etkiledi. Yurt iç turizm pazarında bu aylarda buna bağlı olarak bir hareketlenme yaşandı.

‘VİZE PROBLEMİ ÇÖZÜLMELİ’

Öncelikle kapıda vize uygulaması ile vatandaşlarımıza sağlanan kolay yurt dışına seyahat edebilme olanağını çok değerli bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Ancak asıl üzerinde durulması gereken konunun, kapıda vize uygulamasından ziyade artık insanların seyahat özgürlüğünü elinden alan vize problemini çok daha köklü bir şekilde çözmek olduğuna inanıyoruz.

Bu nedenle TÜRSAB olarak vize konusunda seyahat acentelerimizin ve vatandaşlarımızın yaşadıkları sıkıntıların çözümü için birçok adım atıyoruz. Aralarında Yunanistan Turizm Bakanı ile yaptığımız görüşme de dahil olmak üzere Schengen bölgesindeki birçok ülkenin diplomatik temsilcileri ile toplantılar yapıyor, sorunların çözümü için adım atılmasını sağlamaya çalışıyoruz.

Gerek medya açıklamalarımız gerekse sosyal medya üzerinden vize sorunu ile ilgili dönem dönem yürüttüğümüz kampanyalar ile konuya dikkat çekip kamuoyu oluşturuyoruz. Vize sorununa çözüm arayışları çerçevesinde vize aracı kuruluşları ile sürekli temas halinde olmaya özen gösteriyoruz. Vize aracı kuruluşlarına yaptığımız ziyaretler dışında söz konusu kuruluşların yöneticilerini birlik merkezimizde ağırlayarak üye acentelerimizle buluşturuyoruz. Vize başvuruları ve randevu süreçlerinde yaşanan sıkıntılar ve sistemsel sorunların aşılması ya da en aza indirgenmesi hususunda bilgi ve deneyim aktarımında bulunulmasına olanak sağlıyoruz.

KAPIDA VİZENİN DEVAM ETMESİ İÇ TURİZMİ NASIL ETKİLER?

Biz turizme sadece incoming ve iç turizm odaklı bir faaliyet alanı olarak bakmıyor, turizm ekonomisinin bütüncül bir yaklaşımla çok daha geniş bir perspektiften ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Incoming ve outgoing birbirini tamamlayan, destekleyen iki alan. Bu bakımdan kapıda vizenin devamının olumsuz bir yansıması olacağını düşünmüyoruz. Nitekim Yunanistan makamlarınca açıklanan ve Ağustos ayı sonuna kadar; Midilli, Sakız ve Samos Adaları’na kapıda vize ile giden vatandaşlarımızın sayısının 54.373 kişi olduğu yönündeki veri de söz konusu vize uygulamasından yararlanan vatandaşların sayısının sanıldığı kadar yüksek olmadığını bizlere gösteriyor.

UYGUN FİYATLI OTEL VE TATİL PLANI İÇİN VATANDAŞ NE YAPMALI?

Yurt içi turizm pazarı en zor dönemlerinde. Sektörümüz için can suyu olan, kıymetini bilmemiz gereken bir pazar. Mevcut ekonomik koşullar nedeniyle iç turizm hareketlerinde bu yıl bir durgunluk yaşadığımız da bir gerçek.

Son dönemde ekonomi yönetimimiz tarafından atılan adımlarla birlikte enflasyonda yaşanmaya başlayan düşüş eğilimini hem ülkemiz hem de sektörümüzün geleceği açısından önemli buluyoruz.

Bununla birlikte turizmdeki sürdürülebilirliği sağlamak için vatandaşlarımıza ve sektörümüze iç turizmi canlandıracak teşvik ve destekler verilmesi yönünde bir beklentimiz de bulunuyor. Devletimizin, vatandaşlarımızın iç turizm hareketlerine katılımını teşvik edip desteklemesi sıkıntıların aşılması konusunda önemli fayda sağlayacaktır. Bu kapsamda işverenlerin çalışana tatille ilgili sunacakları desteklerin de vergiden düşülmesine imkan sağlanabilir. Bu hem çalışan hem de işveren için çok ciddi bir motivasyon olacaktır.

Vatandaşlarımıza önerimiz ise enflasyon kaynaklı fiyat artışlarından olabildiğince az etkilenmek için tatillerini erken rezervasyon döneminde satın almaları yönünde.”

Kaynak: Milliyet