Trabzon adına marka değeri olan,
Asırlardır ayakta kalmaya çalışan,
Günümüze kadar ulaşabilmiş, hafızalarımızda yer edinen işletmelerin
sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Bu işletmelerin başında
yaklaşık 168 yıllık tarihiyle
Pazarkapı'da bulunan Kalkanoğlu Pilavcısı gelir.
Belki herkes bilmez ama, Türkiyenin gastronomi tarihinde yaklaşık iki yüzyıla yakın geçmişi olan iki işletmeden birincisi Sarıyer börekçisi, ikincisi ise Kalkanoğlu pilavcısıdır.
Kalkanoğlu pilavcısı tam tamına 168 yıldır Trabzon'un en eski yerleşim birimi olan pazarkapı mahallesinde faaliyetini günümüzde de devam ettirmektedir.
Kalkanoğlu pilavcısı sahibi Taner ağbinin de yer konusunda çok sıkıntıları var, iki yüz yıllık firmayı sonunda kapatmak zorunda kalacağım demeye başladıysa, anladım ki sorun büyük!!!
Kendisine yardımcı olmayı ne kadar istesekte elimizden bir şey gelmiyor.
Yeni bir yere geçme konusunda çok sıkıntılar çektiğini iyi biliyorum.
Başta kalkanoğlu pilavcısı gibi işletmelere Trabzon adına Belediyelerimiz sahip çıkmalı,
bu işletmeleri gerekirse teşvik vererek yaşatmalıyız.
Trabzon deyince aklımıza gelen bir kaç işletmeden biriside Yine aynı mahallede bulunan Rüştü Akıntürk'ün fırınıdır.
Allah rahmet eylesin. Rüştü ağbi pazarkapıya ve Trabzon'a katkı sağlayan nadir insanlardan birisiydi.
Rüştü ağbi tabiri caizse zamanının ombudsmanıydı.
Eskiden şimdiden olduğu gibi fırınlar 24 saat peynirli kıymalı yapmaz ekmek pişirmezlerdi.
Rüştü ağbi öğleden sonra saat üçte işini bitirir fırınının tarihi demir kapılarını saat dörtte kapatır, Trabzon'un kalbur üstü insanlarını fırınında ağırlardı.
İlk iki sırayı takip edenler işletmeler den sonra Trabzon'un tanıtımına çok katkı sağlayan işletmeler sırasıyla Beton Helva, Kisarna madensuyu, Selim Pastahanesi, Köfteci Pirali, Otel özgür, Sekiz direkli hamam ve Ulusoy otobüs firmasıdır.
Bu işletmelerin üç tanesi günümüzde faaliyetini sürdüremesede Trabzon'a katmış oldukları değeri hiç kimse inkar edemez.
Mesala, yakın zamanda faailyetini durdurmak zorunda kalan bir Selim pastanesi yaşatılmalıydı.
Selim pastanesi sahibi Selim Akgün'ü Trabzon'da tanımayan yoktur. Rahmetli babasından aldığı bayrağı( Salim Pastahanesi) günümüze kadar Selim pastanesi adı altında taşımayı başarabilmiş, çok yakın bir zamanda kiracı olduğu Gazipaşa caddesindeki yerden çıkmak zorunda kalmış, yer bulamayınca da faaliyetini bırakmak zorunda kalmış Trabzon'un yaşatılması gereken en önemli yerlerinden bir tanesiydi.
Selim pastanesi kendi alanında Trabzon'un çok önemli bir markasıydı.
Bu tür işletmeleri yaşatmak, geçmişten günümüze taşımak o kültürü yeni nesillere tanıtabilmek adına
Bu işletmelere yerel yönetimler özellikle belediyelerimiz yer konusunda destek vermeliydi.
Asırlık işletmeleri Avrupa'da yaşatabilmek için bir çok imkan tanıyan sistem Trabzon'da da işlemeli ve aşırı pahalı kiralar yüzünden yer bulmakta sıkıntı çekip kapatmak zorunda kalan marka değeri olan Selim pastahanesini ve kalkanoğlu pilavcısını yaşatmak için de kendilerine de belediyelerimizin bünyesinden yer tahsisi yapılmalıydı.
Buradan
Büyükşehir Belediye başkanımız sayın Ahmet Metin Genç'e sesleniyorum.
Sn.Başkanım çözseniz bu işi siz çözersiniz.
Sizden şehrimizin marka değeri olan
Selim pastahanesini ve Kalkanoğlu Pilavcısını yeniden Trabzon'a kazandırmak adına yer tahsisi konusunda bu özveriyi istiyorum, elinizden geleni de fazlasıyla yapacağınıza inanıyorum.
Otel Özgür'ü anlatmaya kelimeler yetmez.!!!
Trabzon'un tanıtımına ve sosyal hayatına çok önemli katkılar sağlayan Otel özgür
yaşanmış binlerce hikayesiyle anılarımızdaki yerini günümüzde de korumaya devam ediyor.
Trabzon'a gelen bütün devlet büyüklerinin, üst düzey işadamlarının ve futbol takımlarının konaklamak istediği birinci yer
Otel Özgür'dü.
Otel özgür de maalesef zamanın acımasız çarkları arasında kayboldu gitti ama ne olursa olsun bence Otel özgür de yaşatılmalıydı.
Akçaabat Köftesini Türkiye'ye tanıtan Rahmetli Piraliyide unutmamak lazım.
Ali ağbiyi herkes gibi bende iyi tanırım.
Tanımamak gibi bir şansımız yoktu,
çünkü zamanında Akçaabat köftesi deyince aklımıza ilk o geliyordu.
Köfte sektöründe bir numaraydı, köfte sektörüne ve Trabzon'un ve Akçaabatın tanıtımına çok önemli katkıları olmuştur.
Allah rahmet eylesin
Ali ağbi kısa boyuyla, sevimliliğiyle adam gibi adamdı.
Trabzon daki hamamlar içerisinde eski olupta faaliyetini sürdürenlerin başında pazarkapıda bulunan sekiz direkli hamam gelir.
Son zamanlarda oda zaman içinde yoruldu.
En son elli sene önce tadilat gören bu tarihi işletme aslına uygun yeniden restore edilip Trabzon turizmine kazandırılmalı dır.
Bu işletmelerin haklarını, Trabzon'a olan katkılarını ve var olma savaşlarını Hasan kandaz olarak ben değil, Ticaret Odası Başkanımız kendisini yakınen de tanıdığım
Sn. Erkut Çelebi kardeşimiz yapmalı.
Erkut Çelebi başkan,
bu müesseseler ne olursa olsun yaşatılmalı birinci önceliğiniz bu tarihi işletmeler olmalı.
Saatlerce süren, bitmek bilmeyen toplantılarınız ve günlerce süren seyahatlerinizden arta kalan zamanlarınızda tarihi işletmelerimize sahip çıkınız, yok olmasına izin vermeyiniz lütfen!!!
Binlerce yıllık tarihiyle geçmişten günümüze Trabzon'un yakın tarihini ve yaşanmış hikayelerini yaklaşık altı yıldan beri yazmaktayım.
Öncelikle sadece kendi sosyal medyamdan yayınladığım yazılarımı,
yakın zamanda kaybettiğimiz Gazeteci arkadaşım Rahmetli Ali Savaş'ın tavsiyesiyle her pazar günü 61 saat İnternet sitesinde yazmaya başladım.
Zaman içinde mesafeleri aşarak ilerlediğimizi görünce yaşanmış hikayeleriyle yakın tarihimizi yazmaya devam ettim.
Yazılarımı her haftasonu ilgiyle takip edip okuyan,
Kapı komşum
Trabzon Valimiz Sn. Azîz Yıldırım bey'e
ve
Trabzon Büyükşehir Belediye başkanımız sayın Ahmet Metin Genç'e
Ortahisar Belediye başkanımız sn.Ahmet kaya'ya da teşekkürler ediyorum.
Ahmet Metin Genç başkanıma yazılarımı kitap laştırmak adına verdiği destek ten dolayı da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Karadeniz gazetesinde muhabir olarak çalıştığı günlerden tanıdığım,
Trabzon adına eksikliğini çok hissettiğimiz, yakın zamanda kaybettiğimiz,
Ali Savaş kardeşimizi de okuyucularımızın huzurunda
Rahmetle minnetle özlemle anıyorum.
Hiçbirşeye ve hiçkimseye değmeden, ciğerlerimi yok edercesine, geçmişe doğru,
o güzelim günlere delice koşmak istiyorum.
Kalın sağlıcakla...