Trabzonspor’un büyük umutlarla başlattığı “TS Black Card” kampanyası, kağıt üzerinde iddialıydı. 10 bin kart satışı hedeflendi, fiyat 5 bin Euro olarak belirlendi. Kampanyanın ilk günlerinde hızlı bir giriş yapıldı ve sayı kısa sürede 845’e ulaştı. Ancak o hız, zamanla kayboldu.
Yönetim kurulu üyeleri tek tek kart alarak örnek oldu, iş insanlarına teşekkür mesajları yayınlandı. Sosyal medyada “#EliniCebineAt” etiketiyle taraftarların ilgisi artırılmaya çalışıldı. Buna rağmen tablo değişmedi. Çünkü ekonomik şartlar ortada.
Bir Black Card sahibi olmak prestij anlamına geliyor. Alan kişi yalnızca kulübe destek vermekle kalmıyor, aynı zamanda “Ben de varım” demiş oluyor. Trabzonspor da bu isimleri resmi hesaplarından paylaşıyor, internet sitesine ekliyor. Yine de işin maddi yönü ağır basıyor.
Beş bin Euro, bugünkü kurla 222 bin TL’nin üzerinde. Türkiye’de alım gücü düşerken, taraftarlar bırakın Black Card’ı, forma ve bilet alırken bile zorlanıyor. Bu yüzden kampanya başlangıçtaki ilgiyi sürdüremedi.
Mali tablo ağır, kulübün nakit ihtiyacı büyük. Yönetim bu projeyi adeta bir can simidi olarak görüyor. Ancak satılan kart sayısı beklentilerin çok altında kalınca “ya olmazsa” kaygısı da artıyor.
Özetle Black Card girişimi iyi niyetli ve prestijli olsa da taraftarın cebi buna hazır değil. Yönetim kampanyayı ayakta tutmak için çabalıyor, fakat 10 bin hedefi şimdilik hayli uzak görünüyor.





