NET VE KARARLI ADIMLAR ATIYORUZ “Hiç şüphesiz zor süreçten, zor bir dönemden geçiyoruz. Ama her ne olursa olsun, Trabzonspor’u güvenilir bir kulüp, başarılı bir takım yapmak için yoğun çaba gösteriyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın, başaracağız. Çalışkan ve uyumlu bir ekibe sahip olduğumuz için umut doluyuz. Yeni ve verimli projelerle kulübün önünü açmaya, yolunu aydınlatmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmak için net ve kararlı adımlar atıyoruz. Onun için; ‘Trabzonspor sevdalılarının içi rahat olsun’ diyorum. Herkes şunu bilsin, şuna inansın: Trabzonspor her daim güçlüdür. Bu güçten aldığımız güvenle diyoruz ki; Trabzonspor saha içinde başarılı bir takım, saha dışında güçlü bir kulüp olacak ve herkese örnek gösterilecek. Bu yolda Ertuğrul Doğan’ın liderliğinde yönetim olarak elimizi değil, nerede ise gövdemizi taşın altına koyduk. Gelir getirici projeleri artırmak, parayı doğru yönetmek, altyapıyı ülkenin en başarılı akademisi haline getirmek. Bu hedefleri, varacakları zirvelere mutlaka taşıyacağız.” TARAFTAR ÇOK ŞEYDİR…. “Bu süreçte taraftarımıza çok ihtiyacımız var. Bakın İstanbul takımlarının maçlarına, stada gelenlerin yüzde 80’i takımının lisanslı ürünüyle tribünleri dolduruyor. Hem de fiyatları bizimkinin birkaç kat üstünde olmasına rağmen. Loca almak için fiyatı yükseltenler, araya torpil koyanlar var. Onun için Trabzonspor sevdalılarından da lisanslı ürünleri alması, takımını tribünden desteklemesi, her koşulda sevdasının yanında olması, arkasında durması, destek olması gerekir. Başarının bir yolu var, o da bir ve birlikte olmak. Bunu başarırsak hedefe varmamız daha kolaylaşır, Trabzonspor’un önünde de geçmişte olduğu gibi kimse duramaz. Taraftarın bu davranışları da bizlere güç verir, teşvik eder. Gücümüze güç katmamızı sağlar. Şunu çok net olarak bilerek söylüyorum: Taraftarın gönülden sahip çıktığı bir kulüpte, takımda başarı mutlaka gelir. Yönetenler daha başarılı olur, çünkü başarı hep birlikte gelir.”
HARÇLIĞIN TAMAMI BAYRAĞA GİTTİ! “Trabzonspor 1994-95 sezonunda Türkiye Kupası finaline çıkmıştı. Rakip de Galatasaray. Hem Trabzon, hem de İstanbul’daki maçlara gitmiştim. İki maçta da galip gelerek kupayı kazanmıştık. Adeta dünyanın en mutlu insanı olmuştum. O dönem annem ve babam da hacca gitmişti. Bana da olmadıkları süre yetecek kadar harçlık bırakmışlardı. Ben kazandığımız kupa sevincine kendimi öylesine kaptırmıştım ki, o parayla 30 metrelik Trabzonspor bayrağı yaptırıp ve İstanbul’da oturduğum Kadıköy-Göztepe semtine astığım O bayrak orada tam tamına 2.5 sene durdu. Evin harçlığı o bayrağa gitmişti, ama ben öylesine bir coşku ile dolmuş, doymuştum ki; hiçbir para o mutluluğun karşılığı olamaz!”
KIZIM BANA KÜSTÜ! “Söz konusu Trabzonsporluluk olduğunda, ‘anadan oğula, babadan çocuğa geçen’ diye tarif yapılır ya… Benim çocuklarım benden de fanatik Trabzonsporlu oldular. Oğlum Murat da benim gibi Trabzonspor’la yatar, kalkar ve yaşar adeta. Kızım Zeynep’le bir anım var. Kızım şampiyonluğumuzda payı büyük olan Nwakaeme’nin takımdan ayrıldığını duyunca yanıma geldi ve ‘Baba, Nwakaeme’nin gitmesine izin vermeyin’ diye adeta yalvardı. Ben ne kadar durumu anlatmaya çalıştım ise de, anlamak istemedi, dinlemek de. Hatta uzun bir süre de benimle küs gitti. Sonra sakinleşince gerçekleri öğrenip boynuma sarılarak bana hak verdi.”