Trabzonspor, Beşiktaş karşısında oynadığı derbiyi geride bırakırken, ortaya çıkan tablo skorun çok ötesinde bir anlam taşıdı. Karşılaşma; sahadaki oyun, tartışmalı hakem kararları ve kırılma anlarıyla uzun süre konuşulacak nitelikte geçti.
Mücadelenin henüz 5. dakikasında Trabzonspor lehine verilmesi gereken net penaltının es geçilmesiyle hakem standardı daha maçın başında tartışma konusu oldu. Aynı pozisyon değerlendirilmezken, benzer bir faulde bu kez kırmızı kartın çıkması, kararların çelişkisini açıkça ortaya koydu. Trabzonspor’un kalesinde gördüğü ilk gol ise Folcarelli’nin sakatlık yaşadığı anda geldi. Bu talihsizlik, maçın seyrini doğrudan etkileyen anlardan biri oldu. Ardından Ouali başta olmak üzere bazı oyuncuların formsuz görüntüsü eklenince, bordo-mavililer kısa sürede peş peşe gollerle sarsıldı.
Eksik kalınan bu bölüm, oldukça iyi başlanan bir maçın tüm dengesini bozdu. Trabzonspor, belki de uzun bir aradan sonra bir derbide oyunu bu kadar net domine ederken, bir anda kontrolü kaybetti. Plan işliyordu, saha Trabzonspor’un elindeydi ancak oyunun dış faktörleri devreye girince tablo değişti.
Buna rağmen maçın asıl mesajı skor tabelasında değil, sahadaki genel görüntüde gizliydi. Trabzonspor’un her geçen hafta seviye atladığı net şekilde görüldü. Bu bir beklenti değil, sahadaki oyunun ortaya koyduğu somut bir gerçek olarak dikkat çekti. Bordo-mavililer; geri dönmeyi, maçı çevirmeyi, eksik oynamayı ve son dakikalarda reaksiyon vermeyi öğrenmiş bir takım görüntüsü sergiliyor. Bu karşılaşmayla birlikte bir derbiyi de çevirebilecek mental güce sahip olduğunu herkese gösterdi.
Skordan bağımsız olarak değerlendirildiğinde Trabzonspor; artık oyunu olan, sahada reaksiyon verebilen ve büyük maçlardan psikolojik olarak güçlenerek çıkan bir ekip hâline geliyor. Ortaya çıkan tablo, doğru yolda olunduğunu açıkça ortaya koyuyor.





