Bu anlamlı etkinlik, Türkiye'nin turizmdeki önemli şehirlerinde düzenlenen bir zincirin bir halkası olarak hayata geçiriliyor. Trabzon'un bu zincire dahil edilmesi, şehrin zengin kültürel ve sanatsal dokusunu daha geniş kitlelere sunma fırsatını muhteşem bir şekilde sunuyor.

Eğlence yanı sıra, festivalde düzenlenecek olan kültürel ve sanatsal etkinlikler, sempozyumlar ve seminerler büyük ilgi çekiyor. Ancak, bu etkinliğe bazı kesimlerden gelen tepkiler de göz ardı edilemez. Şehrin kültürünü ve sanatını yansıtacak yerel sanatçılar ve ilçe belediyeleri ile iletişime geçilmemesi eleştirilere neden oluyor. Görünüşe göre her şey, Ankara ve İstanbul merkezli bir perspektiften yönetiliyor.

Festivalin sadece 3 gün sonra başlamasına rağmen programın hala netleşmemiş olması, bazı endişelere yol açıyor. Etkinliğin başarılı bir şekilde organize edilebilmesi için programın erken aşamada belirlenip paylaşılması önemlidir. Son haberlere göre, organizasyonun eksikliklerini kapatmak amacıyla belediyelerden destek talep edildiği öğrenildi. Ancak, Trabzon'da yaşayanlar arasında, aceleye getirilen ve yerel önerileri göz ardı eden bir organizasyon izlenimi oluştu.

Buna ek olarak, etkinliğin ekonomik boyutu da tartışma yaratıyor. Özellikle, Trabzon'da 100 milyon TL'ye yakın bir maliyetin ortaya çıkacağı yönündeki iddialar, ekonomik sıkıntı içindeki vatandaşlar arasında tepkilere yol açıyor. Bu durumda, "Nerede tasarruf genelgesi?" sorusu gündeme geliyor ve belediyeler eleştiriliyor. Ancak, bu eleştirilere karşılık olarak, belediyelerin ve şehrin festival organizasyonuyla ilgisi bulunmadığı vurgulanıyor.