Türkiye, kasım ayına yayılmış zehirlenme vakalarıyla sarsılıyor. Son taramalara göre 25’ten fazla ilde toplam 1.000’den fazla kişi gıda ya da kimyasal kaynaklı zehirlenme şikayetleriyle hastanelere başvurdu. Bu tablo, özellikle toplu yemeklerin verildiği düğünler, mevlitler, okul yemekhaneleri ve otellerde hijyen denetimlerinin ciddi biçimde sorgulanmasına yol açtı.

Üç gün arayla üç ayrı vaka
Trabzon, kasım ayı boyunca ülke genelinde artan gıda zehirlenmesi dalgasının dikkat çeken merkezlerinden biri haline geldi. Yapılan taramalara göre 17–19 kasım tarihleri arasında Ortahisar ilçesinde üç farklı zehirlenme olayı yaşandı. Toplam etkilenen kişi sayısı 206’yı aşarken bir vatandaş hayatını kaybetti.

Düğün yemeğinde 100 kişi hastanelik oldu
17 kasım’da Ortahisar’ın Dolaylı Mahallesi’nde düzenlenen damat evi düğününde tavuk pilav ve dolma yiyen yaklaşık 100 kişi mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetleriyle hastanelere başvurdu. Tanıklar, özellikle tavuk tüketenlerin yoğun şekilde etkilendiğini söyledi. Bir vatandaş, “Tavuk yedim, yemez olayım... Tarihi geçmiş tavuk muydu bilmiyorum.” diyerek yaşananları anlattı.

Tüm hastalar aynı gün taburcu edilirken bir kişi kontrol amacıyla bir gün daha gözetimde tutuldu. İl Sağlık Müdürü Topsakal, “Tamamı taburcu edildi ancak takipteyiz.” açıklamasını yaptı.

Trabzon'da zehirlenme vakalarının nedeni belli oldu

Et tüketen 69 yaşındaki Talat Alaca hayatını kaybetti
18–19 kasım tarihlerinde Ortahisar Aydınlıkevler Mahallesi’nde yaşanan ikinci olay ise ölümle sonuçlandı.
69 yaşındaki Talat Alaca ile eşi, kasaptan aldıkları eti tükettikten sonra rahatsızlandı. Alaca, şiddetli ishal ve organ yetmezliği nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı ancak dört günlük tedavinin ardından yaşamını yitirdi.

Kan testlerinde salmonella bakterisi tespit edildi. Alaca’nın daha önce karaciğer tedavisi görmesi durumu ağırlaştırdı. Eşi ise tedavi sonrası stabil hale getirildi. Olayla ilgili inceleme sürüyor.

Aile yemeğinde üç kişi zehirlendi
19 kasım’da yine Ortahisar’da bir aile yemeği sonrası üç kişi –biri çocuk– zehirlenme şikayetleriyle hastaneye kaldırıldı.
Neden açıklanmasa da ülke genelindeki trend nedeniyle tavuklu yemek ihtimali öne çıkıyor. Aile fertlerinin tedavisinin sürdüğü, durumlarının stabil olduğu bildirildi.

Toplu yemekler yine başrolde
Vakaların büyük bölümü tavuk, pilav, döner, döner sosları, fast-food ürünleri ve sucuk gibi hızlı bozulan gıdalardan kaynaklandı.

Kayseri, Karabük, İzmir, Kastamonu ve Bursa gibi birçok ilde öğrencilerin ve işçilerin aynı gün içinde toplu şekilde hastaneye gitmesi, “Aynı hatalar tekrar ediyor mu?” sorusunu gündeme taşıdı.

İstanbul’da ölümle sonuçlanan olaylar
İstanbul, bu ay içinde en ağır olaylara sahne oldu. 13–18 kasım tarihleri arasında Böcek ailesinin kaldığı otelde yaşanan zehirlenme sonucunda 4 kişi yaşamını yitirdi. İki turist ise tedavi altında tutuluyor.
Olayın nedeni olarak otel ilaçlamasında kullanılan fosfin gazı ihtimali öne çıkarken bazı paylaşımlar gıda tüketimini de işaret ediyor. Adli Tıp raporu 28 kasım’da açıklanacak.

İstanbul’da ayrıca Türk kahvesine karışan kostik madde nedeniyle bir kişi yoğun bakıma alınırken Ortaköy’de iki Hollandalı turist sokak lezzetlerinden sonra zehirlenme belirtileriyle hastaneye başvurdu.

Marmara Denizi’nde 19 kasım’da bir tankerde yaşanan kimyasal sızıntı ise bir mürettebatın ölümüne, iki kişinin yaralanmasına yol açtı.

Oteller ve turistik bölgelerde artış
Antalya’nın Alanya ilçesinde üç farklı otelde konaklayan 42 turistin aynı gün rahatsızlanması, turizmde hijyen standartlarının yeniden tartışılmasına neden oldu.
Bodrum’da da kasım başında 19 kişinin benzer şikayetlerle hastanelere başvurduğu raporlandı.

Turistlerin yoğun olduğu noktalarda yaşanan bu artış, “Bilinmeyen yerlerden yemek alınmamalı.” uyarılarını tekrar gündeme getirdi.

Kimyasal kaynaklı vakalar da arttı
Gıda dışında karbonmonoksit ve ilaçlama gazı kaynaklı zehirlenmeler de dikkat çekiyor.
Diyarbakır’da mangaldan sızan gaz nedeniyle aynı aileden bir kişi yaşamını yitirdi, üç kişi yoğun bakımda tedaviye alındı.
Niğde’de “güzel avrat otu” isimli zehirli bitkiden kaynaklanan iki farklı olayda toplam 17 kişi hastanelik oldu.

Uzmanlar: “Bu tablo tesadüf değil”
Uzmanlara göre artışın temelinde ekonomik koşullar, denetim eksiklikleri ve gıda güvenliğine yönelik standartların zayıflaması var.
Tarım ve Sağlık Bakanlıklarının sorumluluk alanındaki bir milyonun üzerindeki işletme için yalnızca 8 bin civarında denetçi bulunması, vakaların yaygınlığıyla birlikte yeniden eleştiri konusu haline geldi.

Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son iki yılda kayda geçen 40 bin zehirlenme vakasını “sistemin çöküşü” olarak yorumlayarak Meclis’te ek denetim çağrısı yaptı.

Tabu değil, ulusal sorun
Kasım ayındaki tablo, zehirlenme olaylarının münferit olmadığını gösteriyor. Toplu yemeklerde kullanılan ucuz ürünler, yanlış saklama koşulları, otellerde yapılan kontrolsüz ilaçlamalar ve mevsimsel gaz zehirlenmeleri zincir halinde ilerliyor.

Yetkililer, vatandaşlara ürün etiketlerini kontrol etme, bilmedikleri yerlerden yemek almama ve toplu etkinliklerde sunulan yemeklere karşı daha dikkatli olma çağrısı yaptı.