Saadet Partisi Trabzon Ortahisar ilçe Başkanı Burak Turhan, ‘Enflasyon çıldırıyor’ konulu renkli bir eylem geldi. Uzun Sokakta yapılan yürüyüşte partililer el arabaları ile birlikte kömür, tüp taşıdı.
Yürüyüşün ardından Meydan Parkı’nda bir basın açıklaması yapan Turhan, özetle şu ifadeleri kullandı:
Bugün burada, milletimizin içine düştüğü ekonomik çöküşü ve bu ağır tabloyu omuzlamak zorunda bırakılan halkımızın acılarını haykırmak için toplandık. Ne yazık ki, AKP iktidarının basiretsiz politikaları, yalnızca sofralarımızdaki ekmeği küçültmekle kalmamış, geleceğe dair tüm umutlarımızı da karanlığa gömmüştür.
Sayın yetkililer, ülkemizin kaynaklarını, halkın alın terini, nesillerimizin hayallerini bir avuç rant odaklı politikaya ve saltanat düzenine kurban ettiniz. Halkın kemerini sıkarken kendi hanedanlarınızda lüks sofralar kurdunuz.
Milletimiz, temel ihtiyaçları için borç kıskacında nefes alamazken, siz saraylarınızda yalnızca kendi çıkarlarınızı büyütmeye devam ettiniz. Üzülerek ifade etmeliyim ki, AKP iktidarının uyguladığı yanlış ekonomik politikalar, gözleri ‘Işık’ gibi yanan sözüm ona bakanları, halkın kemerini sıkmaktan öteye geçemeyen ‘Şimşek’ gibi vergi uygulamaları, Saray saltanatları, kral sofraları, kemer sıkma politikaları yalnızca cebimizi değil, umutlarımızı da çaldı.
ENFLASYON: DİZİMİZE KADAR YANGIN
Resmi rakamlar dahi saklayamıyor; enflasyon %70’leri aşmış durumda. Ama gelin, bu rakamlara takılmayalım. Çünkü çarşıda, pazarda, evde gerçek enflasyonun ateşi %70 değil, %100’ü çoktan geçmiştir!
Bir kilo et almak artık bir hayal; bir litre süt almak dahi lüks. Vatandaşlarımız, bir somun ekmek için bile kara kara düşünmek zorunda kalıyor. Ama iktidarın aklı fikri hâlâ rant düzeninde, göstermelik “ucuz marketlerde” ve çarpık üretim politikalarında. Halkın derdi karnını doyurmakken, onların derdi yandaşlarını doyurmak!
Artık maaşlar değil, borçlar konuşuluyor. Tencerelerde aş değil, haykırışlar kaynıyor. Asgari ücretlinin maaşı daha cebine girmeden yok oluyor; emeklinin üç kuruşu, en temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Gençlerimiz iş bulamıyor, ev kuramıyor, geleceğini bu topraklarda göremiyor. Kendi gençlerimizi “işsiz” ilan ederken, kendi çocuklarını yurtdışında zevk ve sefa içinde büyütenlere buradan soruyoruz:
Halkın bu feryadı size yabancı mı? Yoksa bu ülkenin gerçeklerinden kaçacak kadar kör mü oldunuz?
HALKIN YOKSULLUĞU: ACI BİR FOTOĞRAF
Bugün Türkiye’nin her sokağında aynı fotoğrafla karşılaşıyoruz: Çocuklarına bir dilim ekmek bulamayan annelerin gözyaşı, ay sonunu getiremeyen babaların tükenmişliği, gençlerin umutsuz yüzleri. İşsizlik, geçim sıkıntısı ve enflasyon, halkımızın üzerine bir kâbus gibi çökmüş durumda.
Eğitimli gençlerimiz umutlarını bu ülkede tüketiyor. Yurtdışında bir gelecek aramak, bu topraklardan kaçışın adı olmuş. Giden gidiyor; kalan ise borç ve yokluk içinde günü kurtarmaya çalışıyor. Milletimiz her geçen gün biraz daha yoksullaşırken, bu ülkeyi yönetenler saraylarında kendilerini izole etmiş durumda. Sokakta açlık var, evlerde karanlık var, ama onların dünyasında yalnızca koltuklarının derdi var!
Loading...
ADALET VE ÜRETİM OLMADAN KURTULUŞ YOK
Buradan halkımıza söz veriyoruz: Saadet Partisi olarak, bu karanlık tabloyu değiştirmek, milletimizin refahını ve huzurunu yeniden inşa etmek için mücadele edeceğiz. Adil bir düzen ve üretimi önceleyen bir ekonomi modeli ile halkımızın hakkını koruyacak, emeğin karşılığını verecek bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Bizim derdimiz koltuk değil; halkın sofrasıdır, gençlerin geleceğidir, çocukların tebessümüdür.
ARTIK YETER: BU ZULÜM BİTECEK!
Ey saraylara kapanıp halktan kopanlar! Bilin ki bu düzen böyle gitmez. “Tencereler kaynamıyor, umutlar tükeniyor” diyen halkın sesi, bir gün tüm perdelerinizi yırtacak!
Son sözümüz şudur:
“Haramla saltanat sürenler, unutmayın: Zulmünüzde boğulacaksınız!” Saadet Partisi, bu halkın vicdanı ve sesi olarak mücadeleye devam edecek. Bu düzen değişecek, milletimiz yeniden umutla yarınlara bakacak!