Trabzon’da OHAL, Ankara’da TİYATRO

Kronikleşmiş sorunlardan bahsetmeyeceğim bugün.

Zaten sokağa çıkıp karşınıza çıkan kişiye sorsanız, Trabzon'da trafik başta olmak üzere tüm sorunları size sıralar…

Çok daha önemli bir sorunumuz var ve bu konuda mücadele veren bazı insanlar var; adeta tek başlarına gibiler.

Kahverengi kokarca konusunda şehrin teyakkuza geçmesi lazım.

Bütün belediyelerin, bütün ziraat odalarının harekete geçmesi gerekiyor. Bu, öyle hafife alınacak bir sorun değil.

Bu durum, direkt olarak şehrin ekonomisine, tarımına ve toprağına darbe vuran bir konu.

Gerçekten, milli bir sorundur.

Bu, doğal afetten de büyük bir olaydır.

Trabzon milletvekillerimizden veya diğer siyasilerden, bu işin üzerine öyle aman aman düştükleri hissini alamadım.

Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'ın konuyu yakından takip ettiğine, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Ziraat Odalarının çalışmalarına destek olduğuna ve ön açtığına şahidim.

Ama bu iş rica minnetle olmaz. Hatır gönülle de olmaz.

Bu bir deyim yerindeyse savaş halidir…

Ürünlerimize saldıran bir canlı var ve bu canlı ile mücadele şart…

Bu saldırıyı topyekûn püskürtmeliyiz. Tüm halk, muhtarlar, belediye başkanları, STK başkanları, milletvekilleri ve bakanlar...

Yıllarca Trabzon şehrini ve bölge illerimizi fındık üretiminden vazgeçirmek için türlü türlü oyunlar yapıldığını biliyoruz.

Saçma sapan teşviklerle üreticinin üretimden ve ürüne bakmaktan soğutulduğunu da biliyoruz.

Bu konuları tabii ki tartışırız fakat şu anda Trabzon Valisi Aziz Yıldırım kontrolü biraz daha sıkı ele alıp şehri yönetenlere olağanüstü hal çağrısı yaparcasına, bu böcekler kış uykusuna girmeden çözüm bulmalı. Yoksa seneye ne dalda fındık, ne bahçede mısır bulabiliriz.

BAHÇELİ’NİN SÖZLERİ HERKESİ ŞOKE ETTİ

MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM toplantısı sonrası DEM Partililerin elini sıktı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de.

Biz de isteriz, TBMM’de barış ve kardeşlik dili her zaman hâkim olsun, huzur olsun.

Ama milleti sokağa döken, birbirine düşüren, hatta kavga ettiren ağır söylemlerin söylendiği, kardeşin kardeşe vurdurulduğu bir arenada, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Özgür Özel’e:

-“Birbirimizi kırmıyoruz inşallah.”

+“Üzülme, bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor.”

-“Siyasetin gereği yani” demesi ve Özgür Özel’in de:

+“Yok yok efendim, olur mu öyle şey?”

şeklinde yanıt vermesi, milletin aklıyla alay etmenin çok net bir göstergesidir.

Vallahi pes!

Loading...

Sayın Devlet Bahçeli’nin söylemlerinden anladığımız şu: "Biz Meclis’te siyaset olsun diye konuşuyoruz, üzülmeyelim."

Şimdi, bu millet sizin bundan sonra kürsüden muhalefete söylediğiniz hiçbir söze itibar eder mi?

Ya da bu sözler, MHP ideolojisini, MHP siyasetçilerini ve seçmenlerini itibarsızlaştırma mı?

“Sizin genel başkan da sallıyor CHP’ye ama aslında üzülmemizi hiç istemiyor” demez mi?

Siyaset tarihine not düşülecek bu diyalog, halkın siyasete olan güveninin büyük oranda azalmasına sebep olacaktır.

Zaten bu tür diyaloglara konu olan liderlerin değişimi ile ilgili çatırdamalar başlar, tarihte de böyle olmuştur.

Artık görünen o ki MHP’de de bir genel başkan değişimi gündeme gelecek.

Ki daha önce de gündeme gelmişti.

Ancak bu kez, belki de bunu birileri daha yüksek sesle dillendiremese de Bahçeli, söylemleri ile bunu artık hissettiriyor ve gerekli kılıyor.

Rahmetli Turgut Özal ile Alparslan Türkeş, Bülent Ecevit ile Süleyman Demirel arasında da Meclis’te sert düellolar sonrası samimi sohbetler olurdu.

Fakat “Aman üzmeyelim, aman darılmayalım, bu bir tiyatro, bak söylemek zorundayım” gibi cümleler, millete “Artık siyaset bir tiyatroymuş” hissiyatı veriyor.

Not: Trabzon'da birkaç kez kaleme aldığım, Karadeniz Sahil Yolu üzerinden metrobüs benzeri araçlarla transit giden, ilçelerin içine, mahallelere girmeyen; sadece sahil yolunda hizmet verecek ring hatları önerimizi dikkate alan ve ayrıca defalarca bu şehir için olmazsa olmaz dediğimiz, Rize'nin bile yapıp bitirdiği Biyolojik Arıtma Tesisi için çalışmalara başladığını duyuran Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Metin Genç ve yönetimine teşekkür ediyorum. Bir kez daha tekrar ediyorum: Şehir merkezini dolmuş çirkinliğinden lütfen kurtarın…

Uzunsokak ile Canalioğlu, Kahramanmaraş Caddesi ile Zorluoğlu, bu şehrin merkezini trafiğe kapatarak bir imza bıraktı. Şimdi de bu dolmuş çirkinliğinden şehrin merkezini kurtarma zamanı geldi. Bir imza da sizlerden bekliyoruz.

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }