Görev ve sorumluluğumuz gereği Şehrimizde yapılan projelere, yatırımlara, hizmetlere karşı değiliz, muhalif değiliz, yanlışa karşıyız, haksızlığa karşıyız. Dün Reşadiye ( itfaiye ) önüne yapılan viyadüğe ( Ucube ) ye karşı çıktığımızda bizlere yola, hizmete, yatırıma karşısınız diye bizleri suçlayanlar bugün burasının yıkılmasını istiyor.
Kanuni Bulvarı yolu projesi değişmeyecek dediler, yeni yapılan binaları yıktılar, cephanelikten geçecek yolu Boztepe'nin bağrına hançer sapladılar.
Ekonomik krizden dolayı Şehrimizin sahili, meydanı, her yeri çay ocakları, oturma yerleri parklar olmuş, yeşillik desen Karadeniz’in her yeri yeşillik iken futbolun beşiği, mabedi Avni Akeri, Yavuz Selimi yıktılar yerine Millet Parkı yaptılar.
Akyazı Stadının yanına yapılan Şehir Hastanesinin yerinin yanlış olduğunu defalarca söylememize rağmen geri adım atmadılar. Maç saatlerinde trafiğin felç olduğunu görmeyenler, idrak edemeyenler, hastaları, deniz yoluyla ya da helikopterle havadan taşıyacaklar.
Terminal Binasını dere yatağının üzerine yaptılar, daha açılışını yapmadan alt katının su aldığı söyleniyor, trafik yoğunluğuna önlem olarak yaptıkları akıllı kavşak akıllara ziyan, akıl tutulması yaşatıyor.
Maraş caddesinin bir bölümünü trafiğe kapattılar, diğer kısmını tabiri ifadeyle koy ver gitsin demişler.
Postanenin önünden Valiliğin önüne kadar alandaki trafik yoğunluğu onların yetki ve sorumluluğunda değil ki burayı kendi haline bıraktılar.
“Şehrin altını üstüne getirdik” dediler, Çok doğru dediler, bitmek bilmeyen altyapı çalışmaları neticesinde her gün arıza veren, patlayan su boruları taşı, toprağı ne varsa altını üstüne getiriyor.
“Allah'ın suyunu para ile satıyorlar” diyenler, Suya her ay zam yapıyorlar.
Ben sorumluluğum gereği bunları paylaşmayı, bilgilendirmeyi görev bilerek kamuoyunun takdirlerine sunuyorum