Trabzon Kasaplar ve Celepler Odası Başkanı Temel Korkmaz, “Kıyma 700–800 lira ama 17 bin lira maaşla bu ülkede insanlar et yiyemiyor. Et pahalı değil, insanların alım gücü yok” diyerek hem ekonomik tabloya hem de belediyelerin et satışına sert eleştiriler yöneltti.

Trabzon Kasaplar ve Celepler Odası Başkanı Temel Korkmaz, sektörün son dönemi iyi geçirmediğini belirterek art arda gelen zamların esnafı ve vatandaşı ciddi şekilde zorladığını ifade etti. Karkas ete yaklaşık 100 TL civarında zam geldiğini söyleyen Korkmaz, bu artışın doğrudan tezgâha yansıdığını ve kasap esnafının suçlanmasının haksızlık olduğunu vurguladı.

“Bugün kıymanın kilosu 700 ile 800 lira arasında değişiyor. Kalitesine göre fiyat farklı ama mesele bu değil” diyen Korkmaz, “17 bin lira maaşla insanlar nasıl geçinecek? İnsanlar yiyemiyor. Lokantada bir tabak yemek 250 liradan aşağı değil” sözleriyle alım gücündeki dramatik düşüşe dikkat çekti.

Belediyelerin et ve kıyma satışına girmesini de sert sözlerle eleştiren Korkmaz, bunun esnaf açısından adaletsiz bir rekabet yarattığını belirtti. “Vergi veren, SGK ödeyen, kira ödeyen esnafla; devlet imkânlarıyla, sıfıra yakın maliyetle et satan kurumlar nasıl aynı kefeye konur?” diye soran Korkmaz, “O zaman ben de su pahalı diye su satayım, otobüs pahalı diye otobüs işleteyim. Herkes kendi işini yapsın” dedi.

Yeni yılda ve Ramazan öncesinde yeni zam beklentisi olduğunu da dile getiren Korkmaz, fiyat alırken bile tedirgin olduklarını söyledi. “Yarın ne olur diye korkuyoruz. Ramazan gelince yine esnaf suçlanacak ama bizim zerre suçumuz yok. Karkas et artmasa kim niye zam yapsın?” ifadelerini kullandı.

2018 yılına kadar et fiyatlarında uzun süreli bir istikrar olduğunu hatırlatan Korkmaz, “Senede bir bile zam gelmeyen dönemler vardı. Bugün neredeyse her ay zam konuşuyoruz. Bunun sorumlusu esnaf değil” dedi.

Çözümün net olduğunu vurgulayan Korkmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Esas olan vatandaşın alım gücünün artırılmasıdır. Önümüzde asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili süreç var. Sayın Cumhurbaşkanı ‘patronlara’ kefenin cebi yok demişti. Biz de diyoruz ki hükümet de elini cebine atsın.”