Eğitim Sen Trabzon Şubesi, Trabzon Valiliği önünde “Beyaz önlükleriniz eğitimdeki karanlığı örtemez” başlığı ile bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının bitiminde alanda bulunan bir kadın, basın açıklamasını yapıldığı noktaya gelerek, çocuğunun okulda yaşadığı problemlerin çözülemediğini iddia ederek yetkililerden yardım istedi.

Eğitim – Sen Trabzon Şubesi, Trabzon Valiliği önünde “Beyaz Önlükleriniz, eğitimdeki karanlığı örtemez” başlığı ile bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasında konuşan Eğitim – Sen Trabzon Şubesi Başkanı Muhammet İkinci, “Yarın 24 Kasım, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e 1928 yılında TBMM tarafından Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanının verildiği, tarihsel öneme sahip olan bir gün. Atatürk’e başöğretmen unvanını veren TBMM’ni lağvedip anayasayı kaldıran 12 Eylül darbecileri 24 Kasım tarihini öğretmenler günü ilan ettiler. Oysa öğretmenlerin örgütü TÖBDER’i kapatıp, öğretmenleri baskılara, sürgünlere, işten çıkarmalara maruz bırakmışlardı. 24 Kasımlar o tarihten bu yana, iktidarların öğretmenlere methiyeler düzdüğü, eğitimin önemine vurgu yapıldığı, mesleğin kutsallığının dile getirildiği resmi kutlamalara sahne olmaya devam ediyor. Gelin görün ki bu 43 yılda ve özellikle de AKP iktidarı döneminde eğitim sistemi adeta yapboz tahtasına dönüştürülerek niteliksizleştirildi, öğretmenlik mesleği büyük ölçüde itibarsızlaştırıldı” dedi.

İkinci, “Bu gerçeğin bir tezahürü de İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından planlanan resmi kutlama programında ifadesini buldu.

ÖĞRETMENLERİN MORAL VE MOTİVASYONLARINI ARTTIRMAK

24 Kasım günü kutlamaları çerçevesinde, yapılacak programlar ile eğitimin ana faktörü olan öğretmenlik mesleğinin toplumdaki algısının yükseltilmesine katkı sağlamak, öğretmenlerin moral ve motivasyonlarını artırmak, birlik ve beraberliği pekiştirmek amaçlanıyor.

Bu vesileyle soruyoruz:

• Öğretmenlik mesleğinin toplumdaki algısını yükseltilmesi gereken bir noktaya düşüren politikaların sorumlusu iktidar, uygulayıcısı da sizler değil misiniz?

• Öğretmenleri kadrolu, sözleşmeli, ücretli, güvencesiz şekilde farklı biçimlerde çalıştırarak öğretmenleri bölen, ÖMK ile eşit işe eşit ücret ilkesini ihlal ederek öğretmenler arasındaki birlik ve beraberliği zedeleyen politikaların sahibi iktidar değil midir?

Değerli Basın Mensupları,

Bugün eğitim sistemimizin acil bir şekilde adım atılmasını gerektiren sorunları bulunmaktadır.

• Okullarımıza merkezi bütçeden yeterli miktarda kaynak aktarılmamakta; temizlik, kırtasiye vb giderlerin finansmanı bağış adı altında alınan kayıt parası, katılım payı gibi yöntemlerle velilerin sırtına yüklenmektedir.

• Okullarımızda yardımcı hizmetler sınıfına mensup personel eksikliği had safhadadır. Okulların hijyen ve temizliği okul-aile birlikleri vasıtasıyla veya İŞKUR üzerinden görevlendirilen güvencesiz ve düşük ücretler ile çalıştırılan personeller ile sağlanmaya çalışılmaktadır.

• Birçok okulumuzda teknolojik alt yapı, laboratuvar, kütüphane, çok amaçlı olarak kullanılabilecek salon eksikliği bulunmaktadır.

• Adrese dayalı kayıt sistemine rağmen okullar arasında yaratılan eşitsizlik nedeniyle okulların önü başka yerleşim bölgelerinden öğrenci taşıyan servisleler ile dolup taşmaktadır.

• Memleketin içine sokulduğu derin yoksulluk nedeniyle öğrenciler yetersiz bir şekilde beslenmekte gelişim ve öğrenme yoksulluğu yaşamaktadır.

• Yıllardır dile getirdiğimiz her öğrenci için bir öğün sıcak yemek talebi inatla karşılanmamaktadır.

• Çağ nüfusu olarak okullaşması gereken ve bulunduğu eğitim kurumunu tamamlayamayan yaklaşık 2 milyon öğrencimiz bulunmakta, okul terkleri ve devamsızlık sorunu yaşanmaktadır.

• İkili eğitim yapan binlerce okul ve mevcutları kalabalık on binlerce dersliğimiz bulunmaktadır.

• Sayısı 500 bine ulaşmış ataması yapılmayan öğretmen gerçekliğimiz toplumsal bir yara haline gelmiştir.

• Özel okul öğretmenlerinin özlük, ekonomik ve sosyal haklarında ağır problemler bulunmaktadır.

• Eğitimde kadrolaşma amaçlı liyakatsiz yönetici atamaları olağan hale gelmiştir.

• Yargı kararlarına rağmen tarikat ve cemaatlerle yapılan protokoller ile eğitimin dinselleştirilme sürecinde ÇEDES projesi ile yeni bir aşamaya geçilmiş bulunmaktadır.

• Eğitimde laiklik ve bilimsellik ilkesine aykırı uygulamalar doludizgin sürmekte her fırsatta karma eğitim tartışmaya açılmaya çalışılmaktadır.

• Köy okulları ısrarla kapalı tutulmakta, okullar arasındaki eşitsizlik nedeniyle öğrencilerin erişilebilir, nitelikli eğitim hakkı ihlal edilmektedir” dedi.

ÖĞRETMENLERİN BEYAZ ÖNLÜĞÜ…

İkinci sözlerine şu şekilde devam etti:

Her öğretmene beyaz önlük hediye edileceğini ifade eden Sayın Milli Eğitim Bakanına sesleniyoruz.

Sayın bakan, öğretmenlerin beyaz önlüğe ihtiyacı yok. Öğretmenlerin, okullarında ücretsiz bir öğün sıcak yemek sunulmuş, karnı tok, sırtı pek, gözleri gülen öğrencilere ihtiyacı var.

Öğretmenlerin beyaz önlüğe değil; güvenceli, kadrolu, eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulandığı, liyakatin esas olduğu bir çalışma yaşamına, insan onuruna yaraşır ücrete ihtiyacı var.

Sayın bakan, ülkemiz eğitim tarihine öğretmenlere beyaz önlük dağıtan bakan olarak değil, eğitim sisteminin yapısal sorunlarına dair köklü çözümler için sahici adımlar atan bir milli eğitim bakanı olarak geçebilirsiniz. Bu tercih, bu imkan sizin” diye konuştu.

ÇOCUĞUNUN YAŞADIĞI SORUNLARI DİLE GETİRDİ

Basın toplantısının bitiminde ise dikkat çeken bir durum yaşandı. Toplantının bitmesini bekleyen ve alana gelen adının İlkay Türkmen olduğunu ifade eden kadın, çocuğunun okulunda ötekileştirildiğini, bir dizi sorun yaşadığını ve sorunların çözülmesini istediğini dile getirdi.

Türkmen, Muhammet İkinci’nin aynı zamanda Veli-Der Başkanı olduğunu da ifade eden Türkmen, “Eğitimde bu bizim 3. Okulumuz. Öğretmenlerimizin hakkı kesinlikle ödenmez. Biz onlara destek sağlamamız gerekiyor. Fakat benim çocuğum 3 yıldır şiddete uğruyor, 3 yıldır dosyalar kapanıyor, benim çocuğum elimden alındı sosyal hizmetler tarafından (Kısa süre sonra çocuk yeniden anneye verildi), Okul maske istiyor. Doktora götürüyorum, korkularını yenelim diye doktor muayene etmiyor başından savıyor.” İddiasında bulundu.

EĞİTİMDE ŞİDDETİN YERİ OLAMAZ

Çocuğunun okulda yaşadığı problemlerin çözülmesini isteyen Türkmen’e Eğitim-Sen Trabzon Şube Başkanı İkinci, “Ortahisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bir çağrıda bulunuyoruz. Eğitimde hiçbir biçimde şiddetin yeri olamaz. Bu öğrencimiz ve velimizin yaşadığı soruna dair ivedilikle çözüm üretilmesi son derece hayati önem taşıyor. Öğrencinin eğitim hakkı heryerden önce gelir. Öğrencinin üstün yararını gözeten bir şekilde gerekli önlemlerin alınmasını bu vesileyle bir kez daha biz talep etmiş olalım.

Çözümün sizin istediğiniz gibi değil, bizim istediğimiz gibi değil bilimsel olarak çocuğun üstün yararını gözeten şekilde olmalı. Karar vericilerin çocuğun yararını gözeten, eğitim hakkını tesis eden bir anlayışla soruna çözüm üretmesi gerekir.