İzmir'de yaklaşık iki ay önce organize edilen bölgesel yarışta başarılı olup Türkiye Şampiyonası'na katılmaya hak kazanan 14 yaşındaki İbrahim, 800 ve 1500 metre koşularında yarışacak.
Akçaabat Atletizm Sahası'na babasıyla gelen atlet, arkadaşlarıyla birlikte antrenman yapıyor.
Mustafa Saylam, oğlunu kilo almaması için yaklaşık 2 yıl önce atletizme yönlendirdiklerini, sonra da başarı kazanmaya başladığını ve yarışlara girdiğini söyledi.
Oğlunu teşvik etmek için bazen kendisinin de koştuğunu ifade eden Saylam, "Hocamız izin verdiği ölçüde teşvik için bende koşuyorum, İbrahim'e şevk verip daha iyi koşturmaya çalışıyoruz." dedi.
Günlük ortalama 1,5 saatlik antrenmana katıldıklarını belirten Saylam, oğlunun yarışlara hazırlanırken aynı zamanda antrenmanlara gelen arkadaşlarıyla birlikte sosyalleştiğini anlattı.
Saylam, Sarıtaş Özel Eğitim Uygulama Okulu öğrencisi oğlunun bedensel gelişiminin spora başladıktan sonra çok iyi ilerlediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bundan 15-20 sene öncesine kadar engelli çocuklarımızı çoğumuz evde tuttuk, sokağa çok çıkarmadık. Aileler hep böyleydi, hep evde saklıyorduk. Bu durum sosyalleşmelerini de engelliyordu. Sporla beraber İbrahim bedensel olarak gelişme gösterdi o kesin. Yani kilo boy oranı tersine döndü. İlk başladığımızda boyu 138 santimetre, kilosu 44 civarlarındaydı. Şimdi boyu 152 santimetre, kilosu 42, birim olarak çok farklı yerlere geldi."
- "Hedefimiz her antrenörün her sporcunun istediği gibi, olimpiyatta madalya almak"
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü atletizm antrenörü Sedat Özdemir de İbrahim ile Türkiye Şampiyonası'na katılım barajını geçtiklerini söyledi.
Güzel bir derece yapıp Avrupa, sonra dünya şampiyonasına katılacaklarına inandığını belirten Özdemir, "Bu şekilde kademe kademe yükseleceğiz. İbrahim'in güzel yanı 14 yaşında daha genç bir arkadaşımız, ileri de en az 4 tane daha olimpiyat görebilecek bir seviyede." diye konuştu.
Özdemir, sporcunun babasının antrenmanlarda olmasının kendilerine fayda sağladığına işaret ederek, şunları aktardı:
"Antrenmanları yaptırırken babasının bize çok büyük bir katkısı oluyor. O olmasaydı ben zaten bu başarıyı yaptıramayacaktım. Şu anki hedefimiz her antrenörün her sporcunun istediği gibi, olimpiyatta madalya almak. İbrahim'de o ışığı görüyorum, inşallah böyle devam ederse madalya alabileceğini düşünüyorum. Biz zoru başarmaya çalışıyoruz. Normalde bu seviyedeki çocuklara 100 metre yarışı yaptırırlar o seviyede daha çabuk başarı gelme olasılığı var. Ama biz zoru başarmak istiyoruz 800, 1500 metrede başarı alabileceğimizi düşünüyoruz."
Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Psikolog Gökhan Bodur ise spor faaliyetlerine katılmanın çok önemli olduğunu ifade etti.
Engelli ve engelsiz tüm sporcuların bir arada antrenman yaptığını, kızının da bu grupta yer aldığını anlatan Bodur, şu değerlendirmede bulundu:
"Hem ailesinin hem de İbrahim'in çabasının çok değerli ve kıymetli olduğunu ben değerlendiriyorum. Çünkü ben ne zaman çocuğumu antrenmana getirsem her zaman babası ve İbrahim burada, bu çok kıymetli. Çocuğun sosyal gelişimi, dil gelişimi, sportif faaliyetlere katılmayan özel gereksinimli bireye göre çok daha iyi."
İbrahim'in antrenmana katılmasının önemine işaret eden Bodur, çocukların down sendromlu birinin kendilerinden çok farklı olmadığını gördüklerini ve onunla birlikte paylaşmayı öğrendiklerini sözlerine ekledi.